English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Orestes

Orestes Çeviri İspanyolca

59 parallel translation
- Oreste, at biraz.
- Sacalo Orestes.
Bu biraz Orestes'in Klytaimnestra hakkında yakınmasını dinlemek gibi.
Me interesa. Es como escuchar el lamento de Orestes por Clitimnestra.
Hey, Orestes, bana yardım et.
Orestes, échame una mano...
ORESTES :
ORESTE :
Orestes!
¡ Orestes!
Orestes!
¡ Orestes, Orestes!
Orestes!
Orestes...
Orestes silahını teslim etmedi.
Orestes no ha vuelto.
Oreste tecritte. Görmemize izin yok.
Orestes está aislado, no puedo verlo.
Orestes!
Orestes.
Orestes, tiyatroyu bulamazsak büyükbaba ölecek.
Orestes... Imposible encontrar una sala. Haz algo.
Senin adın Orestes mi?
¿ Te llamas Orestes?
Orestes, beni şehre götür. Başka bir yer bulalım.
Oreste, llévame a la ciudad, habrá otros, además de este señor...
Bu Orestes'e ( Agamemnon ile Klytemenestra'nın oğlu. Babasını öldüren, annesi ile sevgilisinden intikam aldı ) olan şey!
¡ Esto es lo que le pasó a Orestes!
Ama Furyler'in Orestes'e yaptığını duyduğumdan beri... bugünün asla gelmeyeceğini umuyordum.
Pero desde que escuché lo que las Furias le hicieron a Orestes he rezado para que este día nunca llegara.
- Bu Orestes'in içinde olduğu pislikle aynı.
Este es el mismo lío en que se metió Orestes.
Orestes?
¿ Orestes?
Benim Orestes!
¡ Mi Orestes!
Cesursun, Orestes.
Eres valiente, Orestes.
Orestes, eğer kaderimde varsa, ölürüm.
Orestes, si mi destino es morir, moriré.
Orestes
¡ Orestes!
Aferin, Orestes. Bu akşam kullanacağım.
Bien hecho, Orestes.
Majesteleri, Lord Orestes.
Majestad. Señor Orestes.
- Orestes, geri çekil!
- Orestes ¡ Retrocedan!
Orestes, biz yatıyoruz.
Nos retiramos.
Sen sadık bir hizmetçisin, Orestes ve dostum olarak kabul ettiğim birkaç adamdan birisin.
Eres un leal sirviente, Orestes... y de los pocos hombres a los que considero un amigo.
Orestes in annesi babasına kıydı.
La madre de Orestes mató a su padre.
- Juri Orestesi masum buldu.
- El juicio encontró a Orestes inocente.
O nedir, Orestes?
¿ Qué pasa, Orestes?
Bu Orastes babası gibi aptal.
Este Orestes es tan insensato como su padre.
Niye böyle konuşuyorsun Orestes?
¿ Por qué dices eso?
Orestes, sen tanrı'nın yaptıklarını yargılayamazsın?
¿ Con qué autoridad juzgas la labor de dios?
Ya sen, Orastes?
¿ Orestes?
Ben Orestes'im Orestes'in oğlu.
Soy Orestes, hijo de Orestes.
Orestes... Orestes
Orestes...
Orastes.
Orestes.
Orestes bu lanet zincirin son halkasıdır.
Orestes sólo es el último eslabón de una cadena sangrienta.
Demem şu ki, Orestes'i ve bu belayı anlayabilmek için bu kahrolası Tantalid evinin tüm sıkıntılarını birbirinin etini yiyip karılarını siken acımasız kralları ve şeytani kraliçeleri hissetmeniz gerekir. Yüzyıllar boyu, nesilden nesile böyle süregelmiştir. Bu belayı bir tek Orestes kaldırabilmektedir.
Digo que para entender a Orestes y la maldición deben sentir todo el peso de esta desolada casa tantálica una dinastía de reyes despiadados y reinas diabólicas que se comían las carnes unos de otros y se cogían a las esposas de unos y otros siglo tras siglo, generación tras generación y sólo Orestes podía acabar con esa maldición.
Aynı öfkenin Orestes'i cezalandırması gibiydi.
Como Las Furias viniendo a castigar a Orestes.
- Orestes.
Orestes.
Orestes, ne oldu?
Orestes, ¿ qué pasa?
- Çok uzun oldu, Don Orestes.
- Demasiado, Don Orestes.
Teşekkür ederim, Don Orestes.
Gracias, Don Orestes.
Orestes, Meksika seçimlerini almaya bu kadar yaklaşmışken kimsenin karışmasına izin vermez
Orestes está muy cerca de hacerse con el control de las elecciones Mexicanas para evitar que nada interfiera.
Don Orestes.
Don Orestes.
Don Orestes ondan daha iyi iş yapabileceğimi kanıtladım.
Don Orestes... he demostrado que puedo hacer negocios mejor que él.
Don Orestes, istediğini almak için yanında bir iş adamı olmalı, bir suçlu değil.
Don Orestes, para conseguir lo que quiere, necesita un hombre de negocios de su lado, no un criminal.
Çok geçmeden, bu çetenin patronu, Orestes benim rakamlara yeteneğim olduğunu fark etti.
Muy pronto, el jefe del grupo, Orestes, se dio cuenta de que tenía facilidad para los números.
Ama Orestes beni çıkardı.
Pero Orestes me sacó.
Sonra Orestes değişmeye başladı.
Entonces Orestes empezó a cambiar.
Başka ne sebep gösteriyorlar, Orestes?
¿ Qué otras razones tienen, Orestes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]