Org Çeviri İspanyolca
478 parallel translation
Bir sarangni.org çalışmasıdır
I'm Sorry I Love You Edición Asia-Team Aniversario 2009
Ve Sen de körüklü org kullanırdın, hatırladın mı?
¡ Y tú saltabas encima del órgano!
Seni küçük org körükçüsü, seni!
¿ Recuerdas, pequeña saltarina?
Ayaklı org gibi adam.
Es un organillo humano.
Bir org gibi.
Como un órgano.
Org muydu?
¿ El órgano?
Cenaze merasimi için org çalacak kimse yok. Sen çalamaz mısın?
Pero no tiene a nadie para tocar el órgano. ¿ Podrías hacerlo tú?
- Evet, org çalmıştınız.
- Sí, usted tocó el órgano.
Hawkins'in B sınıfı evlilik törenleri. Org müziği ve diğer şeyler.
Bodas Hawkins con órgano y demás por 20 pavos.
Gergin sinirler, Max, üst kattaki ölü maymun ve zaman zaman sesi duyulan org.
Ella, hecha un manojo de nervios, Max y el mono muerto, y de vez en cuando el viento resollaba a través del órgano.
Bu org gibi sorunlar küçük bir dua ile ve tuşlara sert basmaktan kaçınarak giderilebilr.
Como con el órgano, que puede ser fácilmente remediado con una... pequeña plegaria y una cuidadosa evitación del Fa agudo.
Org çalman onun ayağının acısı kadar kötü olamaz.
El dolor tiene que ser peor que el sonido de tu órgano.
Portakal çiçekleri, org müziği ve bebeğe bakacak biri olur.
Habrá azahar, música de órgano y alguien que cuidará al bebé.
Org çaklgıcısı. Gölgelik ve sandalyeler.
Organista, toldo y sillas.
- Org sesi.
- Música de un órgano.
Atlıkarıncadan gelen müzik, pompalı org...
La música, el carrusel, el organillo.
- Lütfen org müziği koyun.
- Por favor, algo de música.
Org çalmama bile izin veriyorlar.
Incluso me deja tocar el órgano.
BitterMoon bittermoon @ turkcealtyazi.org
Música TOSHIRO MAYUZUMI HIDEKO TAKAMINE
Harika bir org.
Un magnifico órgano.
Keza Simon Ashby, kendisi 15 yaşından beri ara sıra kilisemizde org çalmaya devam etmekte.
Y Simon Ashby quien aún toca el órgano en esta iglesia, a veces...
Kendi düğününde org çalan bir damadı duyan olmuş mudur acaba?
¿ Quién supo de un novio... tocando el órgano en su propia boda?
Ben isimlerini söylemeyecek kadar beyefendi biriyim ama geçen şükran gününde, org galerisinde bir olay oldu.
No puedo decirte, soy un caballero, pero en Navidad hubo un incidente con el órgano.
Seni her pazar kilisede org çalarken görüyordum.
Siempre tocas el órgano en la iglesia.
Önce kiliseye gidip Tanrıya şükranlarımızı sunmak için org çalarız.
Tocaremos un poco el órgano en la iglesia para dar gracias al Señor.
Egzozu için org boruları kullanan bir mühendis bilirim.
Conozco a un ingeniero que fabrica tubos de escape con tubos de órgano.
Daha sonra Mühlhausen'e orgcu olarak çağırıldı ; ve çok kısa bir zaman içinde de, çalışıyla dikkatini çektiği ve org çalma sanatında ilerlemede elinden gelen her şeyi yapması konusunda kendisini teşvik eden Lord'unun Weimar Sarayı orgcusu oldu.
Luego sería llamado como organista en la lglesia de San Blas en Mühlhausen, e, inmediatamente después, como organista de la corte de Weimar, donde el disfrute de Su Graciosa Señoría con su música lo estimulaba para probar todo en el arte de practicar el órgano.
Bir koro şefi olarak org çalmak, görevleri arasında değilse de
Pero como Cantor no tenía quehacer de organista.
Friedemann kısa süre içinde, babasıyla birlikte org konseri verdikleri St. Sophie'ye orgcu olarak çağırıldı.
Al poco, Friedemann fue llamado como organista a Santa Sofía, donde su padre había dado hacía tiempo un concierto de órgano.
Ertesi gün Kutsal Ruh Kilisesi'nde org konseri verdi.
Al día siguiente tocó, ante muchos oyentes, en el órgano de la lglesia del Espíritu Santo, con aplauso general.
Liepzig'deki Müzik Bilimleri Topluluğu'na girişi üzerine kurallara uygun birkaç org varyasyonu dikte ettirdi.
Ahora pertenecía a la "Sociedad de Ciencias Musicales" fundada en Leipzig por su alumno Mizler, e hizo imprimir unas variaciones canónicas para órgano, que había ofrecido en el momento de su ingreso en esta Sociedad.
Org için bir koleksiyon olan büyük koral prelüdü üzerine çalışmaya başladı, ve bir temanın nasıl anlaşılabileceğini gösteren Füg Sanatı üzerine çalışıyordu.
Había comenzado una nueva colección de grandes corales para órgano, y trabajaba desde hacía tiempo en un Arte de la Fuga, que muestra lo que es posible hacer sobre un tema.
Kör olduğu dönemde, melodinin üzerine bir org korali dikte ettirdi : "Wenn wir in höchsten Nöthen sein" "En büyük sıkıntılara düştüğümüzde"
En su ceguera, dictó un coral para órgano sobre la melodía
Papaz Bey, bu sabah bize çaldığınız org solosu gerçekten mükemmeldi.
Padre, estuvo muy buena la música esta mañana.
SON
Traducido por scarecrown para Allzine.org
Çok dostça ama rahip için org çalmam gerekiyor.
Eres muy amable pero tengo que ir a tocar el órgano para el predicador.
O küçük org, buraya ta Düsseldorf'tan geldi.
Ese órgano vino directamente de Dusseldorf.
- Adam org çalıyormuş.
- No era un seminarista, tonto, era un organista. - ¡ Quieta, no te muevas!
Babam bir müzik öğretmeniydi, büyükbabam org çalardı.
Mi padre y mi abuelo fueron músicos.
SON gitarisyen @ turkcealtyazi.org
FIN Versión basada en Teatro completo, Madrid, Aguilar, 1979. Traducción de E. Podgursky
Büyük org sanatçıları hakkında konuştuk Bridges, Drew, Phibes.
Hazlo hablar de los famosos organistas Bridges, Drew y Phibes...
Org Resitali, Dr. Anton Phibes.
DR. ANTON PHIBES CONCIERTO PARA ORGANO
Org gece yarısına kadar çalacak.
El órgano sonará hasta medianoche.
Son seyahatte adamın biri org istemişti.
En el último viaje, un tipo quería un órgano.
Bir ilgisi olduğunu sanmıyorum. Sanırım org sanatçısıydı.
No creo que... quizá era un organista.
Org müziği.
Música de órgano.
Artık sarımsak kokusuna tahammülüm kalmadı sevgilim. TA Fansub! TAFansub @ turkcealtyazi.org
No puedo soportar más de Ajo
BitterMoon bittermoon @ turkcealtyazi.org
EL FUEGO FATUO
Çeviren : paralax paralax @ turkcealtyazi.org
Ceskoslovensky Filmexport presenta
Xmas _ Tribute, jeekepy _ 35, UpuauT, maksimiliano PhalanX, kod56, Müjdat Deniz ve JnRMnT. Çevirmenler : etkinlik @ turkcealtyazi.org
EL PÁJARO CON LAS PLUMAS DE CRISTAL
Barış Sapancı bariss @ turkcealtyazi.org
CUATRO MOSCAS SOBRE TERCIOPELO GRIS