English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Oslo

Oslo Çeviri İspanyolca

344 parallel translation
Oslo'dan Paris'e yeni gelmiş bir kızın hikayesi.
Trata de una chica recién llegada a París desde su Oslo natal.
Paris, Prag, Brüksel, Amsterdam, Oslo, Belgrat ve Atina'daki gizli faaliyetlerinin liderini biliyorsunuz...
Conoce al líder de la resistencia en París, en Praga en Bruselas, en Ámsterdam, en Oslo, en Belgrado, en Atenas...
Ayın 20'sinde Oslo'ya gidiyorum.
El 20 me voy a Oslo.
Beş gün beş gece birlikte oluruz.
Tendremos todas las tardes y las noches en Oslo.
- Oslo'ya birlikte mi gideceksiniz?
¿ Han decidido irse a Oslo?
- Oslo'ya mı gidiyoruz?
¿ Si vamos a ir a Oslo?
Sevgili Susanne, ne kadar berbat bir akşamdı. Karımın patavatsızlığı ve benim bu konudaki acizliğim senin üzerinde korkunç bir baskı oluşturmuş olmalı. Fakat Oslo'ya gitmek konusundaki önerim hala geçerli.
Queridísima Suzanne, la intervención de mi mujer, mi falta de reacción, te habrán dejado una mala impresión, que trataremos de borrar en Oslo...
Oslo'da bir keresinde dolu bir küvete yatmıştı.
En Oslo, se quedó dormida en la bañera.
Peki. Oslo, Norveç'te yaşadım.
Vivía en Oslo, Noruega.
Adım doktor Rolf Pedersen. Oslo Üniversitesi.
Soy el Dr Rolf Pedersen, de la Universidad de Oslo.
Daha önce bu Norveçli kaptanla tanışmıştım.
Conocí al capitán de un barco noruego, creo que era de Oslo.
Sanırım kendisi Oslo'dan ve hareket hastalığı hakkında bir teorisi var. Görüşünle, ayakkabılarının ağırlığı arasındaki ilişkisi hakkında.
Tenía una teoría acerca de las enfermedades, algo referente a la relación entre tu visión y el peso de tus zapatos.
Oslo'dan bir gemi kaptanı, tahtadan parmağı olan Çinli bir hemşire ya da bayan Ponskiwonski'nin öküz kağıdı.
El capitán de un barco de Oslo o tu nana china o el buey de papel de Mrs. Ponskiwonski.
Şu anda tam olarak 273 yarışmacı, Oslo'dan Minsk'den, Londra'dan, Atina'dan Lisbon'dan ve Hamburg'dan yarışa geliyorlar.
Mientras hablo, otros participantes salen de Oslo Minsk, Londres, Atenas Lisboa y Hamburgo.
Zamanında, Amundsen Oslo'daki bir röportajda açık yüreklilikle şüpheleri gidermişti.
Entonces, si había alguna duda, Amundsen, en una entrevista en Oslo... muy generosamente disipó la duda.
Oslo'ya uçup Dr. Amundsen'le kısa bir röportaj yaptım.
Volé a Oslo y realicé una corta entrevista con el Dr. Amundsen.
Merhaba. Bu akşam Arkeolojide Bugün'de konuklarımız, Oslo Üniversitesi'nden Profesör Lucien Kastner.
Hoy tenemos al profesor Lucien Kastner, de la universidad de Oslo.
İzin verin konuşayım. Bu program için ta Oslo'dan geldim.
He venido desde Oslo para hacer este programa.
Alman birlikleri başkent Oslo'ya törenle girdiler.
El avance Alemán hacia Oslo, estuvo precedido por una banda de música.
Hiç kimse, Oslo'nun Varşova ile aynı akıbeti paylaşmasını istemiyordu.
Nadie deseaba que Oslo sufriera el mismo destino que Varsovia.
Ablam diş fırçasının sivri ucuyla adının baş harflerini geyiğe kazıyordu Diş fırçasını Oslolu bir dişçi olan kayınbiraderi Svenge vermişti
Estaba grabando sus iniciales en él con la punta afilada de un cepillo interdental regalo de Svenge, su cuñado, un dentista de Oslo y actor de :
Oslo'da çok hastalandım.
En Oslo enfermé gravemente.
- Ne zaman Oslo'da olursun?
- ¿ A qué hora llegas a Oslo?
- Oslo'ya vardın mı?
- ¿ Estás ya en Oslo?
- Oslo mu?
- ¿ En OsIo?
Evet, daha yeni Oslo'ya indim.
Sí, acabo de aterrizar en Oslo.
Beş yıl sonra ona Oslo'da rastladık.
Cinco años mas tarde me tope con el en oslo.
İngilizler bize Oslo ve Copenhagen'da... İngilizce konuşulacağını söyleyecekler, en sevdiğim projem!
Los británicos comenzarán diciéndonos que en Oslo y Copenhague se hablará ingles, mi proyecto favorito!
Kuzey denizinden New York, Moskova ve Oslo'yu vurabiliriz.
Desde el mar del norte, ahora podemos atacar Nueva York, Moscú y Oslo.
İki küçük kitap yazmış. Tüberküloz'a yakalanınca, nişanlısından ayrılmış ve... Oslo'dan, gazeteciliğe başladığı yere, Norveç'in kuzeyinde küçük bir kasabaya taşınmış
Escribió dos pequeños libros... contrajo la tuberculosis, rompió el compromiso... y se mudó de Oslo a una pequeña ciudad del sur de Noruega... donde empezó a trabajar como periodista.
Oslo'da işçi hükümeti düştü!
¡ Derrota del gobierno laborista de Oslo!
Oslo'da kayıyor olmalıydım!
¡ Tenía que estar patinando en Oslo!
Öğlen ki Oslo uçağına binin, Sheraton'da oda ayırtın... ve sabah Wallenberg'le buluşun.
Tomen el avión de la noche a Oslo, regístrense en el Sheraton... y reúnanse con Wallenberg por la mañana.
Helen Oslo'dan getirdi.
Helen me lo compró en Oslo.
Oslo dışında bir çocuk gelişimi kliniğinin müdürü.
Dirige una clínica de desarrollo infantil a las afueras de Oslo.
Oslo'da bir telefon kulübesinde. - Norveç'teki mi?
Es un teléfono público en Oslo.
Oslo...
Oslo...
Kristiania'nın ismi Oslo olarak değiştirildi.
Kristiania ahora se llama Oslo.
Elbette ben burada köylü kızını oynamak için bırakıldığımda Oslo'daki Nobel Ödülü'nü kazanının etrafında kimler kimler vardı.
Ni dudar que todos revoloteaban alrededor del ganador del Premio Nobel en Oslo, mientras que a mí me dejaron aquí haciendo de pequeña campesina.
- Oslo'ya. Unuttun mu?
- A Oslo. ¿ No lo recuerdas?
- Oslo'ya nasıl gideceğim?
- ¿ Cómo podré llegar a Oslo?
Kendine Oslo'da bir ev kiraladı ve bir yıl boyunca evden uzakta kaldı.
Alquiló un cuarto en una posada de Oslo y se quedó allí afuera por todo un año.
"Oslo Posta Departmanından Teşekkürlerle"
"Con el agradecimiento de el Servicio Postal de Oslo."
Ben : "Ne?" "Ben de Oslo'dan Erik Vik."
Le dije : "¿ Qué?" "Erik Vik, de Oslo".
Oslo'nun arka sokaklarına geri dönüyorsun, ha?
¿ De regreso a los bajos fondos de Oslo?
Oslo Havayolları, Terek'le randevudan iki gün önce, 25 Ağustos'ta Toronto'dan gelen... James William Hayslip adında birini bildirdi.
- "Viajes Oslo"... encontró a un tal James William Hayslip que viajó desde Toronto... el 25 de agosto, 2 días antes de la reunión con Terek.
Bunun için Oslo'daki iki şenliği iptal ettim!
TáCancel + é dos galas en Oslo por esto!
Eğer tavan arasında veremden ölen bir fahişe üzerine büyük bir opera yazmak istiyorsanız Oslo'daki Bay lbsen'le görüşmenizi öneririm.
Si lo que quieres es escribir una gran obra sobre una prostituta muriéndose de sobredosis en una buhardilla te sugiero contactar con Sir Ibsen en Oslo.
Hizmetçisi, Markus Oslo'da konserde olduğundan, Pazartesi çalışmıyordu.
Sabía que su ama de llaves libraba el lunes porque Markus tenía un concierto en Oslo.
- Oslo'da.
- En Oslo.
UpuauT, st. forester, rexothek achillues, Senfoni07, burak _ aktas st. forester, Cabal, Fraghera
Cancelar Escuchar traducción del inglés al español Queremos agradecer a los hombres, mujeres y niños de Oslo y Åsgårdstrand que aparecen en esta film. Escribe texto o la dirección de un sitio web o traduce un documento.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]