English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Otomatik

Otomatik Çeviri İspanyolca

3,672 parallel translation
Silah yarı otomatik.
Es una semi-automática.
Bu otomatik bir şey değil mi?
¿ Y no es automático?
Eğer bu hızda 6 saniye dönerse manş tulumunu otomatik olarak ateşleyecek bir cihaz öne süreceğiz.
Si está girando a esta velocidad durante 6 segundos, Hemos instalado un dispositivo que liberará el "drogue" automaticamente.
Paraşütü otomatik olarak açılmaz.
Su paracaídas no se abrirá automaticamente.
Demek istediğim otomatik olmasın ve...
Quería llevarlo al mecánico y...
"Her şey otomatik Bir kapağı aç."
" Todo automático. Uno, abra la puerta.
Her şey otomatik yazıyor.
Dice que todo es automático.
Henry bunu otomatik pilottan nasıl çıkartacağımı söylemişti.
Henry me dijo cómo apagar el piloto automático.
- Otomatik güvenlik kalkanları.
- Escudos de seguridad automáticos.
Yanlış koyulmuş VIN numaraları, müşteri hasarları, fuhuş iddiaları, kokain tozuyla bulunan yarı otomatik silahlar.
Extraviando números de identificación, cargos de prostitución. armas semiautomaticas con rastros de cocaína
Bu bir küçültülmüş, taşınabilir otomatik şemsiye.
Es una pequeña cabaña portátil automática.
El, bu adamlar üstümüze otomatik silahlarla ateş açtılar.
Estos tipos nos dispararon con armas automáticas.
Tuhaf bir otomatik Japon vazektomisi yaptırdın ve bize yolladıkları 30 kart konusunda da hiçbir şey yapmadın.
Te hiciste un tipo de extraña vasectomía japonesa automatizada y nunca has hecho nada sobre las 30 postales de retiro que nos enviaron.
Ben otomatik vites istiyorum.
- Quiero un automático.
- Zaten bu otomatik.
- Este es un automático.
Bir otomatik.45'lik taşıyorum.
Llevó una automática del 45. La reina para vaciar el cargador.
Ben otomatik 9 mm'yi destekliyorum.
Yo prefiero la automática de 9 milímetros.
Yarı otomatik, 86mm.
Semi-automática, 86mm.
Otomatik olarak terfi ediyorsun.
La Promoción es automática.
... Front Caddesi, amatör görüntüler iki araç çarpışmanın eşiğinden döndükten sonra otomatik silahlarla çatışma başladı...
... en la calle Front, secuencias de un video amateur armados con armas automáticas... ¿ Sí?
Merhaba, ben Julie. Amtrak otomatik rezervasyon yardımcınızım.
Hola, soy Julie, su asistente autómata Amtrak de reservación.
Ve aracınızda otomatik silah sakladığınızı gösterir?
¿ Y tampoco lo hace el alijo de armas automáticas de tu coche?
Fazla yüklenmek alarmları otomatik olarak çalıştıracaktır.
Demasiado aumento automáticamente accionará las alarmas.
Daha sonraları Macintosh için otomatik fabrikayı tasarladığımızda bu dönemi geçmiş kavramlardan kurtulabildik. Bir malın kaça mal olduğunu kuruşu kuruşuna bilebiliyorduk.
Y después, cuando diseñamos esta fábrica automatizada para Macintosh, pudimos deshacernos de muchos de estos conceptos anticuados y saber exactamente lo que algo cuesta hasta el segundo.
Japonya'da herhâlde 80 otomatik fabrika gezmişimdir.
Visité quizá 80 fábricas automatizadas en Japón.
Ve dünyanın ilk otomatik bilgisayar fabrikasını burada, Kaliforniya'da kurduk.
Y construimos la primera fábrica de computadoras automatizadas del mundo, en el mundo, aquí en California.
Otomatik fabrikayı kurduk. Makine üretecek bir makine.
Construimos la fábrica automatizada, la máquina para construir la máquina.
Evet ama öldüğünde ki umarım 20 sene daha yaşarsın emekli maaşın otomatik olarak eşine kalacak.
Sí. Pero... cuando mueras... Y esperemos que no sea hasta dentro de 20 años... tu pensión irá automáticamente a tu esposo.
Bilgisayarım otomatik olarak tüm görüntülü konuşmalarımı kaydediyor.
Mi computador automaticamente graba mi webcam.
Onun babası olman otomatik olarak onun seni bu şekilde görmesini sağlayacak diye bir şey yok.
El decirle que eres su padre no significa que, automáticamente, ella te vaya a ver de esa forma.
Yarı otomatik silahlarla maskeli iki adam görmüş.
Vió a dos hombres enmascarados armados con semiautomáticas.
- Akıllı yol yardımı ve otomatik aynalar ve otomatik vites.
- Genial. - Control crucero inteligente, espejos auto limpiantes y con respecto a la palanca de cambios...
Otomatik ödeme talimatı verirsen uğraşmazsın.
Pon un débito directo y no vas a volver a preocuparte por ellas.
Arabayı kiraladığı garajı bulup aracın düz mü otomatik vites mi olduğunu, marka ve modelini öğrenelim.
Tenemos que ir al taller que le prestó el auto, a descubrir si era un modelo automático o manual y la marca y modelo.
Karısı önceden otomatik vites kullanmadığını söyledi ve ondan önce de çok iyi bir şoför sayılmaz.
Su esposa nos dice que nunca había conducido un automático antes y que no era un buen conductor la mejor de las veces.
Pakistan'da kaybolup Vegas'ta ortaya çıkan otomatik silahlarda kullanılan mermilerle de aynı kalibre.
Es el mismo calibre de los rifles de asalto que desaparecieron en Pakistán y acabaron aquí, en Las Vegas.
ICD implantınız ritim hızlanmasını otomatik olarak algılar ve bunu elektronik bir şokla otomatik olarak düzeltir.
De modo que tu marcapasos reconoce automáticamente arritmias rápidas y las corrige automáticamente con una descarga eléctrica.
- Otomatik olarak yenilenir o.
- Se actualiza automáticamente.
Otomatik Parmak İzi Tanımlama Sistemi
BASE DE DATOS BIOMÉTRICOS
Tamamen otomatik.
Todo está automatizado.
Buna inanıyor musun! otomatik bir pilot sistemi ile mi çalışıyor?
¡ No me digas que crees ese tipo de cosas! Con el debido respeto, Dr. T'Soni, esa nave no era más que un gran acorazado pilotado por un agente Espectro renegado.
Bak, şahsi deneyimlere dayanan bazı otomatik varsayımlarda bulunduğumu itiraf ediyorum ama doğruyu söylemek gerekirse itibarlı bir sürü yönetmenin başına gelmiştir.
Mira, lo admitiré, hice suposiciones basadas en una trama de entresijos de experiencias personales, lo que, para ser justos, sucede a muchos directores.
Modern mutfak tam otomatik bir mutfaktır.
La cocina moderna es una cocina totalmente automatizada.
Sonra vitesi geri çek ve otomatik pilotu aç.
Entonces baja el tren y ponlo en aterrizaje automático.
Neyse ki alıcılarla otomatik eşleşen bir sistem kurmuştuk.
Por suerte, creamos un marco seguro en la nube que se sincroniza automáticamente con todos los receptores.
Bildiğiniz üzere, Blanca'nın TSA durumu otomatik olarak başarı puanlarımı havaalanı barından ayartılan birinden daha fazla katlıyor.
Ahora, como sabéis, el estatus de Blanca en TSA automaticamente hace que mis probabilidades de tener éxito sean exponencialmente más bajas que un buffet libre en un aeropuerto.
Birinde otomatik silah var.
Uno con un arma automática.
Çektiğin kokainler yüzünden cerrahi implant ile otomatik defibrilatörlü kalp piline ihtiyacın var.
Por toda esa cocaína que has tomado, vas a necesitar un implante... un marcapasos.
Otomatik kardioverter defibrilatör, cilt altından köprücük kemiğinin aşağısına yerleştiriliyor.
El cardioversor desfibrilador automático implantado está colocado bajo la piel debajo de la clavícula.
Güney Brooklyn'deki kamaralı büyük teknede bulunan otomatik plaka okuyucusu yakaladı.
La registró un lector automático en un Cruiser al sur de Brooklyn.
Eminim hala otomatik vitesli arabaları, manuel vitesli arabalara tercih ediyorsundur.
Insististe, según creo, en conducir el coche automatico, en lugar del de cambio manual.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]