English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Ozzy

Ozzy Çeviri İspanyolca

320 parallel translation
- Ozzy Osbourne konserinde karaborsacılıktan tutuklandı.
- Arrestado por revender boletos para Ozzy Osbourne.
Ozzy Osbourne
Ozzy Osborne.
Kıs şunu Ozzy!
¡ Baja el volumen, Ozzy!
Bence bu biraz fazla oluyor, Ozzy.
Creo que esto se pasa un poco de la raya, Ozzy.
Belki de henüz "Star Trek" izlememişlerdir, Ozzy.
Bueno, tal vez ellos no vieron Star Trek, Ozzy.
Sanırım Ozzy'e bir silah vermem gerekecek.
Bueno, supongo que le tendré que dar un arma a Ozzy.
Chris, Ozzy Osbourne taklidini yapana dek oradaydım.
Estaba, hasta que Chris empezó a imitar a Ozzy Osbourne.
Ve oradayım Sri Lanka'da, önceden Ceylon'du, gece saat 3, brendi bardağı için 1,000 tane kahverengi şeker arıyorum, yoksa Ozzy o gece sahneye çıkmayacaktı.
Estaba en Sri lanka, anteriormente Ceilán, a las 3 de la mañana buscando mil chocolatinas para llenar una copa de coñac si no, Ozzy no tocaba.
Hoş değil, gerçekten, ama emin olun, şekerleri aldım, ve Ozzy sahneye çıktı ve harika şov yaptı.
Fue horrible. Pero Ozzy recibió chocolatinas y tocó un concierto fenomenal.
Hatırlarsan Ozzy de Alamo'nun duvarına işedikten sonra San Antonio'da 10 yıla mahkum olmuştu?
Ozzy se meo en el Alamo y no pudo tocar en San Antonio en 10 años.
Ozzy Osbourne
Ozzy Osbourne.
- Ozzy Osbourne.
- Es Ozzy Osbourne.
Yedili işine yaramıyorsa sana hak vereceğiz.
Si ese siete no te ayudó, te escucharemos. Ozzy, voltea las cartas.
Yapmayın, adam şanslı üç tane yedili.
Es una tercia. - Le diste a Ozzy tres seises.
Ve işte karşınızda, TV'den Ozzy Osbourne!
Y ahora, aquí está, Ozzy Osbourne de la televisión.
( Pekâlâ ahbap, artık bırak gideyim ) Aman Tanrım, Ozzy Osbourne Kenny'nin kafasını ısırıp kopardı!
¡ Oh Dios mío, Ozzy Osbourne le arrancó la cabeza a Kenny!
- Ozzy, Tony, biziz!
- ¡ Ozzy, Tony, somos nosotras!
Ozzy burada ne demek istemiş?
Que esta tratando de decir Ozzy aqui?
30 dakika sonra Ozzy başlayacak.
Ozzy empieza en 30 minutos.
- Ozzy mi?
- Ozzy?
Yapabilirsin, Ozzy!
Tu puedes, Ozzy!
İşte, Ozzy.
Aqui tienes, Ozzy.
Sıra Ozzy'de!
Llego el momento de usar a Ozzy.
Ah, bilemiyorum, Ozzy.
Oh no se Ozzy.
Ozzy, Frank'in sağlıklı kalması konusunda sana güvenebilir miyim?
Ozyy puedo contar contigo para mantener a Frank en linea?
- Ozzy, aslanım!
- ¡ Ozzy, amigo!
Ozzy, sana iyi bir pas atıyorum.
Ozzy, te lo voy a poner a huevo.
Haydi, Ozzy.
Vamos, Ozzy.
Ozzy, iyice açıl.
Ozzy, pase largo.
Ozzy, senin açından memnunum.
Ozzy, me alegro por ti.
Ozzy, teyit için hazır ol.
Ozzy, listo para recibir la confirmación.
Gündüz burada oturup, tek işi ders dinlemek olan kişiyi kıskanıyorum. - Sıranın üzerindeki yazıya bakılırsa adı Ozzy'miş. - Evet.
Sabes, casi estoy celoso de quien se siente aquí durante el día y haga del aprendizaje su trabajo de tiempo completo.
Ve anlaşılan sıranın hakimi oymuş.
A juzgar por los tallados en tu mesa, parece que su nombre es Ozzy. Sí, y parece él "manda".
Çok fazla Jack Daniels içti, uyuşturucu aldı, ve Ozzy Osbourne.
Demasiado Jack Daniels, mescalina, y Ozzy Osbourne.
Belki de bebeğine Ozzy dinletmeyi tercih eder.
Puede que tu bebé prefiera oír a Ozzy.
Ozzy Osbourne'un burnundan karıncalar çıktığında. "Bundan daha iğrenç bir şey olmaz" diyorsun.
Te lo juro, llegas adonde Ozzy Osbourne inhala una fila de hormigas... y dices : "no puede ser peor."
Ozzy Queensland'de burnuna karınca çektiği zamankinden kötü değil.
Fue peor cuando Ozzy aspiró una fila de hormigas en Queensland.
Birçok deha da öğrenme zorluğu çekmiş, örneğin Edgar Allan Poe Albert Einstein Ozzy Osbourne!
Algunos de los hombres más brillantes tuvieron problemas de aprendizaje. Edgar Allan Poe, Albert Einstein, y Ozzy Osbourne.
Ozzy müthiş!
- Ozzy es genial.
Ozzy orada oturuyor.
¡ Qué bien! Donde vive Ozzy.
Çok güzeldir.
Mi hermano Ozzy tiene un gran restaurante.
Ozzy, orada mısınız?
Ozzy, ¿ estás allí?
Frank! Ozzy!
¡ Ozzy!
Ozzy!
¡ Ozzy!
Unutma Ozzy...
Recuerda Ozzy...
Bir zamanlar böyle bir yerde bulunduğumu hatırlıyorum. Srilanka. Önceden Seylan'dı.
Recuerdo una vez que estaba en un sitio parecido en Sri lanka, anteriormente Ceilán... eran las tres de la mañana y estaba buscando mil chocolatinas para llenar una copa de coñac, si no Ozzy no tocaba.
Ozzy, kağıtları çevir.
¿ Qué?
- Haydi, Ozzy.
- Vamos, Ozzy.
- Memeler mi Ozzy?
Busto, Ozzy?
Demek Ozzy müthiş.
- Así es.
Yıkıldı. Onlar Ozzy ile Sharon gibiydi.
Estaba muy deprimido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]