Pad Çeviri İspanyolca
207 parallel translation
- Nasılsınız, pe... Doktor...
- ¿ Cómo está usted, Pad...
Bak, kendime bir at bulmam lazım!
¡ Necesito un caballo! ¿ Crees que tu pad...?
Ben onların ba...
Soy como un pad...
Hatta babamın cenazesinde bile...
Incluso en el funeral... de mi pad...
Yüzbaşı James, Pad 73'de bekleniyorsunuz. Derhal.
Capitán James, preséntese en la plataforma 73, de inmediato.
Yüzbaşı James, gelmeniz gerekiyor. Derhal. Pad 73, derhal uçuş için bekleniyorsunuz.
Capitán James, vaya urgentemente a la plataforma 73.
Defter, tükenmezkalem tükenmez kalem, kurşunkalem, kurşun kalem.
Esto. Pad, lápiz, pluma, lápiz, lápiz.
Bir nevi kendi bekar yastığıma sahip oldum.
I realmente tener mi propio pad soltero.
Gidişatı anlayın işte.
El padre de su pad- - Ya tienen la idea.
Şimdi, efendim düşünün ki 10 yaşındasınız ve buza çıktığınızda... bacaklarınızda pad ler yerine Enquirer dergisinin eski sayıları var.
Imagínese que tiene 10 años y que sale a la cancha... Sin uniformes ni protectores
Pekâlâ, Pad.
Bueno, Paddy.
The Pad.
En'The Pad'.
Bir hafta sonu, arkadaşlarla kampüs dışındaki Fırlatma Rampası adlı bardaydık. Solok bazı Vulcan öğrencilerle geldi.
Un fin de semana estábamos en un bar fuera del campus, el Launching Pad, y Solok entró con unos cadetes vulcanos.
İstediğin padd'i aldım.
Te traje el pad que me pediste.
Burası kadar, Kaptanın seyir defteri kadar, belkide bir çift sanalgüverte kadar.
Un pad de datos por ahí, una bitácora por allá, tal vez un par de programas de holocubierta.
Padd'e bakmama izin ver.
Déjame ver ese pad.
Asi davranışlar, emirlere uymama, dul kalma. Görevden onursuzca ihraç edilmiş, Son fakat aynı derecede önemli, 1996'da ADAP'a girmiş.
"lnsubordinacion, conducta desordenada, condujo bajo la influencia del alcohol." Le dieron baja deshonrosa, y por ultimo admision al PAD-A en 1996.
- ADAP?
¿ PAD-A?
Pad'ı okudum.
Capto el asunto.
Bir pad alacağım.
Conseguiré un teclado.
Bir pad getirmek için ikiniz birden geldiniz.
No son necesarias dos personas para entregar un inventario.
Ben, Pad Thai yapacak.
Ben ha hecho comida Thailandesa.
Tavuklu, Sovay'lı Pad Thai yapacağım.
TE HARE UN POLLOSATAY CON NOODLES THAI
mini-pad'lerinizi mi çıkaracaksınız?
¿ Los protectores femeninos?
Ne yapacaksın?
- Sí, este pad es de mi padre. ¿ Y qué?
Burası benim dedemin yeri, ne yapacaksın? - Sen çok sinir birisin, öyle mi?
Es el pad de mi abuelo, ¿ Y que?
Onlar size birşey uzattı. Bir tablet, sanırım.
Ellos te pasaron algo... un Pad creo.
Parmağınla buna dokunuyorsun, sonra da hedefe. Giysi veya deri olabilir.
Tocas el pad con el dedo, luego tocas al objetivo, lo que sea, ropa o piel.
Merhaba binbaşı. Pad Thai'yi denediniz mi?
Hola, mayor. ¿ Probó el pad thai?
Pad Thai ve Mee Grob aldım.
He cogido, uh, Pad Thai y Mee Krob.
Pad Thai senden ateşli olsa iyi olur.
Mejor dejar que se enfríe el Pad Thai que tú.
Şimdi Pad Thai yemeğini harika yapıyor.
Sus masajeess tailandéses son ahora exquisitos.
- Flüoresan antikor testi, PAD biyopsisi ve abdominal tomografide kanser izi yoktu ama- -
La biopsia y la tomografía abdominal dieron negativo para cáncer, pero- -
Evet, biraz Pad Thai, lütfen.
Sí. ¿ Algo de arroz con fideos, por favor?
Tamam, biraz Pad Thai, Tom Yun çorbası, chili soslu alabalık...
Y albóndigas de pasta, por favor. Está bien, queríamos el arroz con fideos, la sopa Tom Yum salmón con salsa de chile...
Biraz burritto ve yeşillik, ya da Tayland yemeği getirseydim.
Si hubiera traído burritos o unas coles chinas o Pad Thai.
Doktorun tıbbi bloknutundan okuduklarıma göre... hastalığı nasıl durduracağını bulmuş.
Según lo que leí en el pad del Doctor descubrió cómo detener la infección.
Funk'tır. Bugün bir çok insana göre, hip-hop bir tıpadır.
Funk. para la mayoria de la gente, Hip-hop es bling-bling.
Versene.
Lily-pad.
Sırada, Marshmallow ve Lilüfer.
Próxima parada, Marsh-mallow y Lily-pad.
Sana mouse pad getiririm. Hoşça kal.
Te traeré un pad para el ratón.
İki seviyeli pozitif havayolu basıncına bağlı amfizemi olan bir hasta getiriliyor mu?
¿ Que pasa? ¿ Tienes un paciente con enfisema y Bi-Pad para la UCI?
İşte geldi, fıstıksız "Pad Thai."
Aquí tienes, papas tai sin maní.
" En sevgili, en tatli Lilypad'im.
" Mi querida y dulce, Lily pad.
- Pad Thai.
- Pad Thai.
Pad thai *!
¡ Pad thai!
Sana Pad See'den aldım-ew... ve... uh...
Te he traído rollitos... Y mejillones al vapor...
Pad Yum Mao.
Pad Yum Mao.
Bir yere gitme. - Hemen dönerim.
Te ganas un mouse pad de S.R.I. gratis.
Biraz daha Pad Thai, lütfen.
Más Pad Thai, por favor.
Pad Thai'n nasıldı?
¿ Cómo está tu Pad Tahi?