Papazlar Çeviri İspanyolca
359 parallel translation
Papazlar.
Reyes.
Önemi yok. Doktorlar ve papazlar için geçerli değil.
No importa, los médicos y los sacerdotes pueden circular.
Papazlar gibi konuşmuyorlar.
No hablan como pastores.
Kral, Reims Başpikoposu'nu ve diğer asil ve önde gelen papazları ordusuna komutanlık yapmama müsaade etmeden önce beni sorgulamaları için görevlendirdi.
Mi rey encargó al Arzobispo de Reims y a otros sacerdotes fieles y eruditos que me examinasen antes de encomendarme al mando del ejército.
Şu an tam sırası. Gelmeyen aslar ve papazlar, durmadan çektiğim kızlar falan derken param suyunu çekti.
Entre las cartas que no atraje y las chicas que sí, no tengo dinero.
Diğer bölgelerde, çeşitli mezhep ve dinden başka papazlar var.
En otros lugares, hay capellanes de distintas religiones y denominaciones.
Siz genç papazlar!
Los sacerdotes jóvenes...
Benim zamanımda, papazlar kilisenin cemaatini yola getirirlerdi. Bölgelerinin liderleri, gerçek efendilerdi!
En mi época formábamos eclesiásticos, jefes de parroquia, maestros.
Gençken, papazlar çok yemek yerdi.
Cuando yo era joven, los curas comían demasiado.
Murphy, şehirdeki tüm kilise konutlarına bak..... dün gece hangi papazlar dışarıdaymış, bul.
Murphy quiero que vayas a todas las rectorías de la ciudad y averigües qué curas salieron hasta tarde anoche.
Quebec'teki tüm papazları kontrol ettik.
Lo hemos verificado con todo cura en Québec.
Zor hayat mı? Papazların aristokratlığı.
Una vida difícil, el aristócrata al cura.
Papazlar ve askerler görebiliyordu onu.
Los curas podrían verle también, y los soldados.
Papazların modası geçti. Ayrıca güzel bacakları ve tatlı bir boynu var.
Y los sacerdotes están anticuados aunque tiene unas buenas piernas y un bonito cuello.
Berber bu sakala gıcık oluyor... ama yerlilerde Tanrı'nın sakallı bir resmi var... bu yüzden Kongo'daki papazlar sakal bırakmak zorundalar.
El barbero ansía agarrar esa barba por años pero los nativos tienen una imagen de Dios con barba así que los curas deben usar barba en el Congo.
- Topraklarınız çoraktı. Tarlaya buğday ektiniz ve papazlar da tüm ürünü alıp götürdüler.
Sí, tiraba el grano al pozo y después piedras.
Accattone, bugün papazlar günü olmasaydı yemek yiyemezdik.
¿ Lo ves? De no ser por los curas hoy no comíamos.
Çok yaşayın papazlar!
Viva el clero y su creador.
Raymond'ın psikiyatrik profiline dayanarak, Sanırım vale ve papazları rahatlıkla eleyebiliriz.
Basado en el patrón psiquiátrico de Raymond, creo que podemos descartar sotas y reyes sin problemas.
Tanrının dünya üzerindeki kilisesi ve onun papazlarına bağlı değil misin?
¿ No siente obligaciones hacia la iglesia de la tierra? ¿ Al Santo Padre, a los cardenales, los arzobispos y los obispos?
Siz papazlar fetih günlerimizde, ganimet toplamada, gayet güzel savaştınız ama.
Vuestro sacerdote luchó bastante bien... en los días de la conquista... cuando se podía conseguir un botín.
Papazlar tapınaklarına geri döndü. Şimdi barış dönemi.
El sacerdote está de vuelta a su santuario... ahora es tiempo de paz.
Mantıklı konuş Thomas. Papazlar daima entrika çevirir durur tamam ama... İstediğim an, onları böcek gibi ezerim.
Habla con sentido, Thomas, los sacerdotes siempre están intrigando... pero puedo aplastarlos en cuanto lo desee.
Şu anda papazları düşünüyorum, seni değil. Defol git.
Ahora estoy pensando en sacerdotes, no en ti.
Ne buna, ne de papazlarımın... katledilmesine seyirci kalamam.
Tampoco puedo quedarme quieto... y dejar que mis sacerdotes sean asesinados.
Özellikle de benim mahkemelerimden kaçmak için kilisenin vesayetine sığınan papazları teslim etme maddesini?
Que los Obispos han aceptado en tu ausencia, en particular, a la entrega de los sacerdotes... que busquen la protección de la iglesia... para escapar a mis tribunales de justicia?
Papazlar böyle çıkıyor.
Los frailes entran y salen así.
Kahrolsun papazlar!
- ¡ Abajo el clero!
Bazı iyi papazların olduğunu kabul ediyorum. Ama çoğu beş para etmez.
Hay curas buenos que creen en lo que predican pero la mayoría son unos hipócritas.
Oh hayır, Baptiste gibi papazlar yalnız gözlerine inanır.
Oh no, Kanuk como Baptiste creen sólo con sus ojos
Papazlar adamın elinde.
Tiene dos reyes.
- Papazlarınızı okumaktan hoşlanıyorum.
Me gusta leer a sus Padres de la Iglesia.
Bu dünyada mutlu papazlar da var. Paris'teki Notre-Dame'dakiler gibi ki bu güne kadar hiç karşılaşma mutluluğuna erişemedim.
Hay en la Tierra curas felices como el párroco de Nuestra Sra. de París, a quien nunca tuve el gusto de conocer, que puede decir la misa sin jersey.
Bende kupa ve sinek papazları var bir de kupa 2'li, 3'lü ve 4'lü.
Yo tengo un rey de corazones, un rey de trébol y el dos, tres y cuatro de corazones.
Papazların böyle göründüğünü hiç bilmiyordum.
No sabía que los capellanes tuvieran ese aspecto.
İkinci olarak, İrlanda'daki tüm Protestan kiliseleri kapatılıp bütün Protestan rahipler ve papazlar görevden alınmalı.
Segunda, las iglesias Protestantes de Irlanda deberán ser clausuradas y todos los obispos y ministros protestantes relegados de sus cargos.
Papazların gerçekten yalnızlık diye bir sorunu var, değil mi?
¿ De verdad existe el problema de la soledad en los curas?
Papazlar yalnız yaşar ve bu yalnızlıkların en kötüsüdür.
El cura vive solo y la suya es la peor de las soledades.
Valéria, papazlar için endişelenmeyi ve haklarında söylenenleri bir kenara bırakın.
Valeria deje de preocuparse por los curas y por todo lo que dicen sobre ellos.
- Papazlar yemin etmez.
- No, los curas no juramos.
Papa, papazların evlenmesini istemez, anlaşıldı mı?
El Papa no quiere que se casen los curas, ¿ entiendes?
Papazların evlenmesine izin mi veriyorlar?
¿ Han dado permiso a los curas para que se casen?
Papazlar da diğer erkekler gibidir.
El cura es un hombre como los demás.
Ama papazlar da evlenebilirmiş!
Pero, ¿ es que un cura se puede casar?
Ama eski papazlar ve eski râhipler hâriç.
Pero el ex-sacerdote, no.
"Papazların da evlendiği günleri görecekmiyiz?"
"Crees que llegaremos a ver cómo se casan los curas"
Yaşasın Nişanlı çiftler ve eski papazlar!
¡ Que vivan los novios y que vivan los ex-curas!
Sanatlarından gurur duyan Mountyeba ve Moukayla adlı papazların istediği üzerine filme alınmıştır.
Muntyeba y Muykayla, orgullosos de su arte.
"tek bir beden ve tek bir kan" uygularken, günah çıkaran papazlar neden buna üzülüyorlardı?
¿ por qué los confesores se enfadaban tanto?
Piskopos ve papazları yapabilir.
Buen criterio.
Papazlar ve dansörler gibi.
Como los frailes y los bailarines.