Parfum Çeviri İspanyolca
13 parallel translation
- Bu parfum!
- Ese perfume huele a- -
Neyse ki, her birinin farklı parfümü vardı. Böylece, karanlıkta bile şaşırmazdım.
Por fortuna, cada uno usaba un parfum diferente... así que no podía equivocarme, ni siquiera en la oscuridad.
Tirnak ciIasi, parfum... bisikIet seIesi kokusu, kokteyIIer...
Esmalte de unas, perfume, el olor de los sillines de las bicicletas, los coctels...
Yeniden dirilmeden önce, Meryem saçıyla, parfümüyle konuşuyordu.
- celui du parfum. - Antes de la resurrección, Ella hablaba con el pelo, con el perfume.
Hugo Boss, parfum :
Hugo Boss, perfume :
Bence Şu iki parfum sürmüş, şehirliyi alıp..
Creo que es mejor que se lleve a estos dos citadinos demasiado perfumados
- Parfüm olan mı bu?
- ¿ Ella es la eau de parfum?
Yarın öğlen Parfum Bijoux'un Marie Antoinette'in kullandığı karışımdan etkilenerek hazırladığı yeni aroma serisi için bir parti verilecek.
Mañana hay un almuerzo para la nueva fragancia de Parfum Bijoux inspirada en la fórmula que usaba María Antonieta.
Parfum Bijoux'un etkinliğine gitmemizin bir sakıncası olmaz, değil mi?
Y no te importa si vamos al evento de Parfum Bijoux, ¿ verdad?
Yeni bir parfum mu kullanıyorsunuz Bayan Mardle?
¿ Lleva una nueva fragancia, Srta. Mardle?
Ben de bir zamanlar mahcup ve alıngandım benim kişisel kokum tarafından.
A mí también me provocaba pudor y vergüenza mi propio eau de parfum.
- Aslında Parfum de la Mort adında bir parfüm var, ölümün kokusudur.
Bueno, existe algo llamado Parfum de la Mort...
Sadece Parfum de la Mort kokusuna katlanıp yatacaksın öylece, hayatım. - Ne kadar kötü?
Cariño, sólo tienes que acostarte allí y soportar el Perfume de la Muerte.