Paskalya Çeviri İspanyolca
1,465 parallel translation
Paskalya yumurtalarını boyayabiliriz!
Podríamos pintar huevos de Pascua.
Hatırlaman gereken bir tek şey var o da, Paskalya zamanı eğlenmek!
¡ Permítenos recordarte todo lo que hay que saber para divertirse mucho el día de Pascua!
Paskalya mı?
¿ Pascua?
Hani, şu şekerleme ve Paskalya sepetleriyle büyük yumurta arayışına çıkılan dönem.
Ya sabes, ¿ confites y canastitas de Pascua y una gran búsqueda de huevos de Pascua?
Paskalya.
Pascua.
Yanılmıyorsam mutsuzluğunun Paskalya ile bir bağlantısı var.
Me dio la impresión de que tenía algo que ver con todas estas cosas de Pascua.
Yani bir daha Paskalya süsleri yapmayacak mıyız?
¿ Esto significa que ya nunca vamos a hacer nada de estas cosas de Pascua?
Tabii ki Paskalya süsleri yapmaya devam edeceğiz!
¡ Claro que seguiremos festejando Pascua!
Bir daha asla Paskalya süsleri yapamayacağız!
¡ Ya no vamos a poder hacer cosas de Pascua nunca más!
Paskalya geri gelirse herkes mutlu olabilir!
¡ Si fuera Pascua otra vez, podríamos hacer felices a todos!
İstediğim tek şey herkesin mutlu bir Paskalya geçirmesini sağlamak.
Sólo quiero regalarle una muy feliz Pascua a todos.
Tigger dönene kadar Paskalya süsleri yapacağız.
Practicaremos haciendo cosas de Pascua hasta que regrese Tigger.
Roo, arkadaşlarını toplamaya gitti Paskalya süsleri yapmak için onları eve davet edecekti.
Entonces Rito salió a reunir a sus amigos y traerlos a casa para practicar para la Pascua.
Yasak sözcük, Paskalya!
¡ La palabra es Pascua!
Bir daha Paskalya yumurtası aramayacak mıyız?
¿ Nunca vamos a volver a tener una búsqueda de huevos de Pascua?
Böylece üçüncü bölüme geldiler. Bu bölümde Tavşan, güzel kurgulanmış bir Paskalya kutlaması hazırlamıştı.
Y de esa forma llegaron al Capítulo 3, en el cual Conejo organiza una muy organizada celebración pascual.
Kesinlikle mükemmel bir Paskalya.
Es una Pascua absolutamente perfecta.
Paskalya tavşanı bendim.
Yo era el Conejo de Pascua.
Paskalya Kaplanı diye bir şey çok saçma olurdu, öyle değil mi?
Sería un tanto ridículo tener un tigre de Pascua, ¿ no?
Gördüğün gibi ben Paskalya tavşanıyken, Paskalya bir şölene dönüşmüştü.
Verás, cuando yo fui el conejito de Pascua, la Pascua fue una exclusiva delicia.
Paskalya tavşanı olmak bir harikaydı.
Me encantaba ser el conejito de Pascua.
Onları Paskalya kutlamalarından yoksun bırakmayalım!
¡ Vamos a devolverles su fiesta de Pascua!
Paskalya tavşanlığı hoşuna gidiyordu.
Pero te encantaba ser el conejito de Pascua.
Neden ufaklığı da Tavşanın oraya götürmüyoruz? Büyük Paskalya yumurtası avı var.
¿ Por qué no llevamos al pequeñín a casa de Conejo para una gran búsqueda de huevos de Pascua?
İlk Paskalya yumurtası avına hazır mısın?
¿ Estás listo para tu primer búsqueda de huevos de Pascua?
Tigger, Paskalya yumurtası avı nedir?
Tigger, ¿ qué es una búsqueda de huevos de Pascua?
Paskalya yumurtası arayışı senin gibi bir ufaklığın tanık olabileceği en eğlenceli şeydir!
Una búsqueda de huevos de Pascua prácticamente es ¡ lo más divertido para cualquier niño pequeño!
Mutlu Paskalyalar, Paskalya tavşanı.
Felices Pascuas, conejito de Pascua.
Paskalya yumurtaları.
Haciendo huevos de Pascua.
Eğlenceli değil. Bu, Paskalya!
No es divertido. ¡ Es Pascua!
Biliyorsun, bu, onun ilk Paskalya kutlaması.
Es su primerísima celebración de Pascua, ¿ sabes?
Bırak bir Paskalya yumurtası avlasın.
Déjalo buscar al menos un huevo de Pascua.
Sanırım hepinizin Paskalya kuralları hakkında bir derse ihtiyacı var!
¡ Creo que necesitan una lección sobre las reglas de Pascua!
Üzgünüm ama Paskalya tavşanı benim ve kuralları ben koyarım!
Lo siento. Pero yo soy el conejito de Pascua, ¡ así que yo hago las reglas!
Yumurta arayışı, Paskalya tavşanı izin vermeden başlayamaz!
¡ No hay búsqueda de huevos hasta que el conejito de Pascua lo disponga!
Roo, sen benim gördüğüm en iyi Paskalya yumurtası avcısısın!
Pequeño Rito, ¡ creo que eres el mejor cazador de huevos del mundo!
Bana çok güzel bir Paskalya yaşattın!
¡ Y tú me has regalado la mejor de las Pascuas, Tigger!
Bu durumda sen de en iyi Paskalya tavşanı oluyorsun.
Supongo que eso te convierte en el mejor conejito de Pascuas que jamás existió.
Paskalya tavşanı benim!
¡ Yo soy el conejito de Pascua!
Nasıl olur da bensiz bir... Paskalya geçirebilirler?
¿ Cómo pudieron celebrar Pascua... sin mí?
O da, Paskalya tavşanı olmak.
Ser el conejito de Pascua.
Sadece Rooya mutlu bir Paskalya yaşatmak istemiştik.
Sólo intentábamos regalarle a Rito una feliz Pascua.
Sen de ona mutlu bir Paskalya yaşatmak istemiyor muydun?
¿ Tú no querías lo mismo?
Bir daha asla Paskalya yumurtası aramaya... çıkamayacağız.
No vamos a volver a tener otra búsqueda de huevos de Pascua... nunca más.
Paskalya için hazırlık yapıyoruz!
¡ Nos preparamos para la Pascua!
Biz de Paskalya taşları avlayacağız!
¡ Entonces vamos a buscar piedras en cambio!
Alıştırma yapıyoruz, Tigger geri döndüğü zaman Paskalya yumurtası avına çıkmaya hazır olmalıyız.
Practicamos, para que cuando Tigger regrese estemos listos para buscar huevos de Pascua.
Yani, Paskalya kutlamaları yapacağız... öyle değil mi Tigger?
Entonces, vamos a celebrar Pascua ahora... ¿ cierto, Tigger?
Bakın, Paskalya yumurtası avına onsuz çıktığımız zaman Tavşanın Paskalyayla ilgili en anlamlı şeyini elinden almış olduk.
Verás, cuando hicimos la búsqueda de huevos sin él le arrebatamos lo más especial que la Pascua tiene para él.
Paskalya!
¡ Pascua!
Bu, Roonun Kırk Hektarlık Ormanda geçireceği ilk Paskalya olduğuna göre, neden hepiniz gidip özel konuğumuzu getirmiyorsunuz?
Dado que ésta es la primera Pascua de Rito en el Bosque de los Cien Acres,