Paulo Çeviri İspanyolca
635 parallel translation
"Sao Paolo'lu çocuk şanssızdı", diye düşündüm.
Y pensé ; "Este tipo de Sao Paulo la ha cagado." De hecho vamos hacia allí.
Sao Paolo'lu herkes pis işlere bulaşmıştır.
Porque uno de Sao Paulo nunca puede ser legal.
Sao Paolo'lu biri için çok iyisin.
Para ser de Sao Paulo, eres un tipo genial. Gracias, carioca.
Hey Paulo!
¡ Eh, Paulo!
Ama Paulo turp gibi.
Pero Paulo ha salido de rositas.
Görünüşe göre, Paulo silahlı soygun için Martineau'nun arabasını kullanmış.
Parece ser que Paulo usó el coche de Martineau para un atraco.
Her şeyi 10 dakika sonra öğreneceğiz.
Tranquilícese, Paulo. Lo sabremos todo en diez minutos.
Gidelim Paulo. Karnım acıktı.
- Vámonos, tengo hambre.
Senin sıran, Paulus.
Tu turno, paulo.
- Bir daha at zarı, Paulus.
- Arroja los dados otra vez, paulo.
Sebastiao Sao paulo Üniversitesi'nden iktisatta master içinbir burs kazanınca, oraya yerleştiler ve evlendiler.
Cuando Sebastiáo obtuvo una beca para cursar un Máster en Economía en la Universidad de Sáo Paulo se mudaron allí y se casaron.
- Dün gece Paulo ile aranızda ne oldu?
- ¿ Qué paso con Pablo anoche?
Hep Paulo'nun ilk olacağını hayal ederdim.
Siempre pensé que Pablo sería el primero.
Selam, Paulo. Hava güzel mi?
Hola Paulo. ¿ Hace buen tiempo?
- Paolo'nun keyfi pek yerinde değil.
- Paulo no está muy contento.
Paulo'yu sevdiğini söyledi mi?
¿ Te ha dicho que ama a Paulo?
İyi akşamlar, Paolo.
Buenas noches Paulo.
Birlikte mutlu olabiliriz, ama sevgili Paulo, ben artık eski Nini değilim.
Podríamos haber sido felices, pero ya no soy la misma Nini, mi pobre Paulo.
Eğer bir koca istiyorsan, Paulo ile evlen.
Si quieres un marido cásate con Paulo.
Paulo...
Paulo...
Sao Paulo mu?
¿ Sao Paulo?
Sao Paulo diye bir şehir var, ona yakın sayılır.
La granja está cerca de una ciudad llamada Sao Paulo.
Sao Paulo!
¡ Sao Paulo!
Senin Paulo nerede?
Y tu amigo Paolo?
Müstakbel Bayan Paulo olabilir kendisi.
Quizás sea la futura señora de Paulo.
Paulo kapıcıyla ilgilenirken, siz de güvenliği silah tehdidiyle buraya getireceksiniz.
Una vez allí apuntáis a los de seguridad y los llevais por aquí. Paulo tu te ocuparás del portero.
Paulo sürekli senden bahsediyor.
Sabes que Paulo solo habla de ti?
Paulo sana bu kadar ilgi duyarken, hayır.
No, si estás con Paulo.
Paulo'ya hiç benzemiyorsun.
Al menos tu no eres como Paulo.
Tabii Paulo'ya göre gerçekleri.
Bueno, la verdad de Paulo.
Ya Paulo'nun hikayesi doğruysa?
Y si la historia de Paulo fuera cierta?
Deauville'in kasası hakkında Paulo'nun bana söylediklerini.
Lo que me dijo Paulo sobre la caja de Deauville.
Ve Paulo'nun da.
Y que Paulo lo sabía.
Ona Paulo diyeceğim, eski un değirmeninin ustası dedemin adını yaşatacak.
He decidido llamarlo Paolo, como mi abuelo, el dueño del viejo molino. ¿ Te acuerdas?
" Sevgili Elena, çocuğu vaftiz ettirip, adını Paulo koydun.
" Adorada Elena : habéis bautizado al niño poniéndole en nombre de Paolo.
Paulo, sen arkasından dolan.
Paulo, tú te pondrás detrás de él.
Paulo'yu havuza iten yakışıklı genç kimdi?
¿ Quién es aquel chico que Paolo tiró a la piscina?
Paulo da evin küçük oğlu. Hepsi bu kadar.
Acá manda Simon, y Paolo es el ayudante.
Paulo, bana bir erkek kardeşin olduğunu söylememiştin. - Bu sadece küçük bir sürpriz.
Paolo, no me dijo que tenía un hermano. - ¡ Es una sorpresiña!
Beni iyi dinle Paulo!
¡ Tú eres el asistente, Paolo!
Paulo mu canını sıkıyor?
¿ Es Paolo el que te molesta?
- Demek Paul'le birlikte Rio'daydın? - Yine mi Paulo?
- Así que tú estabas en Rio, con Paul. - ¡ Oh, ahora Paolo!
- Ona neden Paulo diyorsun?
- ¿ Por qué dices Paolo?
- Paul, Paulo'dur da ondan.
- Paul es Paolo.
Ben, Paulo demeyi tercih ediyorum. Ne olmuş yani?
- Yo prefiero Paolo. ¿ Entonces?
- Paulo ile ortaklar, değil mi?
- ¿ Está compinchado con Paulo?
- Hem de nasıl. - Paulo nerede?
¿ Dónde está Paulo?
Sakin ol Paulo.
¡ Es mentira!
Pekâlâ Paulo?
Venga, Paulo.
- Paulo'ya ne dersin?
- Paolo?
Paulo, sevgilim!
¡ Paolo!