English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ P ] / Pbs

Pbs Çeviri İspanyolca

185 parallel translation
Şey, PBS deki çalışmalarınızdan bahsettiler.
Bueno, ellos mencionaron su artículo en PBS.
- Eskiden onu PBS'te izlerdim.
- Solía verlo en PBS.
- Sen PBS mi izliyorsun?
- Veias PBS?
Bu ne? PBS mi?
¿ Esto es para niños?
PBS, tabii ya.
¡ Pero qué dices!
Onu televizyonda izledim.
Ya lo vi en PBS.
Howard, PBS özel gösterimine katılabilirdik.
, podríamos haber conseguido un especial informativo en televisión. ¡ Phil!
Bu sebepten mi PBS güvence aracından vazgeçtin?
¿ Por esto dejaste de ver el programa de la tele?
Eğer yatağa gidersen, sanırım ben biraz kablolu yayın seyredeceğim.
Bueno, tú puedes ir a la cama. Yo me quedo levantado para mirar PBS.
Al, buralarda hangi kanallar var?
Al, en qué canal está PBS en este barrio?
PBS'in Afrika Kültürü Saati'nde...
Agradecemos a nuestros dos estudiantes de intercambio de Swahili,
Lower Swahili'den öğrencilerimiz... Afrika Karıncayiyen Ayin dansını sergiledi.
Charles Kibangi y Sandy Ubuki, por recrear el ritual del oso hormiguero africano... aquí en PBS Hora Cultural Africana.
Geçen gece PBS'deki harika Kolomb belgeselini izlediniz mi?
¿ Alguien vio ese documental magnífico sobre Cristobal Colón en PBS la otra noche?
- Evet, daha önce PBS'de görmüştüm.
Los he visto en la tele.
- Pekala, Bay PBS, anladık.
- Bien, Sr. PBS, me tienes.
PBS?
¿ La televisión pública?
Yani PBS'tekiler gibi mi diyorsun?
Como lo del canal PBS :
Dün akşam PBS'deki programı izledin, Kalp Krizi Şehri.
Viste el programa de la PBS anoche : El país de los infartos.
- Gerçek bu. PBS'te böyle.
Es un hecho, lo vi en PBS.
İşte bu yüzden PBS'e katkıda bulunmalıyız.
Esto es por qué debemos ceder para PBS.
Sen daha çok Devlet Yayın Kurumunu düşünüyorsundur.
Seguro que prefieres la cadena de televisión PBS.
Devlet Yayınları değil ama olur mu?
Sé que no es la cadena PBS pero... ¿ aceptas?
Herhalde belgesel izliyorsundur.
Seguramente usted vea PBS.
PBS'te de 30'lar ve 40'lar hakkında güzel bir belgesel var.
Y en PBS pasan un documental de bandas de los 30 y 40s.
Sebep nedir? Geçen gece çalışmalarım için PBS'i izliyordum. Büyük Bunalım hakkında bir belgesel vardı.
Veía la televisión publica - un documental sobre la gran depresión.
- PBS için çalışıyor. Yardım hattına katılmaya karar verdiğimde tanıştım.
- Trabaja en PBS donde participaré en la colecta.
Hayatımı şakalar anlatarak kazanıyorum fakat PBS'deki mali kriz ile ilgili şaka yapmıyorum.
Soy Jerry Seinfeld. Vivo de contar chistes. Pero la crisis de PBS no es una broma.
PBS hattında olduğum için Kristen'den gelen bir teşekkür kartıydı.
Me envió una tarjeta porque participaré en la colecta.
- PBS hattına katılacağım. Program sırasında, Ken Burns'ün Beyzbol görüntülerini verecekler.
- Durante el programa mostrarán el Basebal / de Ken Burns.
PBS fon yardımı?
¿ Una colecta de PBS?
Biliyor musunuz, belki de George konusunda haklı.
¿ Saben? Quizá George tenga razón con lo de PBS.
Tamam. Bak, Jerry, PBS PDQ'ya gitmeliyiz.
Jerry, debemos ir a PBS.
Aslında, PBS'de senin hayat biçimine hitap eden pekçok programımız var.
Aquí en PBS hay muchos programas sobre los hombres como tú :
Hayatımı şakalar anlatarak kazanıyorum fakat PBS'deki mali kriz ile ilgili şaka yapmıyorum..
Soy Jerry Seinfeld. Vivo de contar chistes. Pero la crisis financiera de PBS no es un chiste.
- PBS yardım hattı.
- Colecta de PBS.
Çek defterinizi çıkarmışken biraz da PBS'e birşeyler yazsak?
¿ Qué tal si le da algo a PBS?
Ve biz konuşurken, cömertçe PBS'e $ 1,500'lık bir çek yazıyor!
En este momento le está haciendo un cheque a PBS por 1500 dólares.
PBS, Jack Anderson ve Washington Post.
PBS, Jack Anderson y el Washington Post.
PBS'in bile ilgi gösterebileceği bir şey ki bu daha küçük izleyici ama daha çok geniş prestij faktörü demektir.
Algo en que incluso PBS podría estar interesado... lo cual significaría una audiencia menor pero un factor de prestigio mucho mayor.
Amerika'nın bağımsız kanalı, cumhuriyetçiler geldiğinden beri gerçekten çok değişti.
Cielos, PBS ha cambiado desde que los republicanos tomaron el poder.
PBS çok güzel bir kanal.
Pienso que la PBS es maravillosa.
PBS'e satıldı.
Hay un acuerdo con la televisión pública.
- Sen PBS belgeselindeydin. - Evet.
- Salió en el documental de la PBS.
Bay PBS, saçma dizileri izliyormuş.
¿ Quién hubiera pensado?
Bence hiç de saçma değiller.
Sr. PBS viendo una mini-serie de mala calidad. No es de mala calidad.
PBS için iyi davranış, artı televizyona çıkacağım.
Un poco de solidaridad en PBS, más algo de exposición en TV.
PBS mi? !
¡ PBS!
- PBS'in nesi var?
- ¿ Qué tiene de malo PBS?
Baş belası dökümanter!
¡ Maldito PBS!
- PBS?
- ¿ Tele pública?
Friends 5x04 Phoebe'nin PBS'den Nefret Ettiği Bölüm
Phoebe Odia a la PBS

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]