Peek Çeviri İspanyolca
79 parallel translation
Peek Freans Bisküvilerine ne dersin?
¿ Qué hay de Peek Freans?
- Peek Freans mı?
- ¿ Peek Freans?
- Peek-a-boo.
"¿ Dónde estoy?"
Merhabalar, Gotham.
Hola Ciudad Gótica, soy Ian Peek.
Ben Ian Peek, ve bu akşam göz atacağımız özel olayın aklınızı başınızdan alacağını söylemeliyim.
Y en el muy espacial "Vistazo Profundo" de esta noche tengo chismes que los dejarán en shock.
Ben Ian Peek, ve İçeriden Bakış yayınımızın sonuna geldik.
Soy Ian Peek, y eso es todo en esta edición de "El Vistazo Profundo".
Peek bir suçlu değildir, tabii bir muhabirin davası olmadıkça.
Peek no es en verdad un criminal. A menos que ser un reportero cuente.
Sadece bunun Peek gibi bir pisliğin olması gücüme gidiyor.
Sólo que es molesto que una basura como Peek tuviera que ser el que lo lograra.
Belki de Ian Peek bunu yapmaktan çekinmiştir.
- Tal vez Ian Peek perdió el valor.
Katı kalman gerekiyor!
¡ Peek, debes mantenerte sólido!
- Bu Peek.
- Ese es Peek.
- Peek mi?
- ¿ Peek?
Peek, kendini göster.
Peek, muéstrate.
Peek'in erken uyarı sistemi.
Es el sistema de alerta avanzada.
- Peek aşağı in.
- Peek, únetenos.
Peek, Eski Mısır'la başla.
Peek, empieza por Egipto.
Lou, ben Peek.
Lou, habla Peek.
Ben Peek.
Habla Peek.
Peek?
¿ Peek?
Sam, Peek, şu bacayı kapatın.
Sam, Peek, sellen la chimenea.
Sam, Peek, temizlik ekibini arayın.
Sam, Peek, pidan un equipo de limpieza al cuartel.
- Her 20 dakikada bir etrafı tara.
- Peek, explora la zona cada 20 minutos.
Ivy git Peek ve Sam'i bul.
Ivy, busca a Peek y Sam.
Peek, peekaboo... - Altında ne var?
- "Sorpresa, sorpresa..." - "Oh, ¿ qué tienes ahí debajo?"
Bence "Cee" oynamak pek uygun olmaz Sookie.
No creo que el peek-a-boo funcione, Sookie.
"Cee" ve fondip.
Peek-a-boo, tómate un trago.
# Ceeee
# Peek-a-boo #
Saklambaç oynayabilir misin?
¿ Puedes jugar en Peek-a-Boo?
Saklambaç oynayabilirim!
¡ No puedo jugar a Peek-a-boo!
Önüm arkam sağım solum sobeee!
¡ Peek-a-Peek-a-Peek-a-Peek-a-boo!
Peek-a-boo.
Peek-a-boo! ¿ Dónde está usted!
Peek-a-boo, peek-a-boo.
Peek-a-boo!
Ben Cher Nung, Pha Peek Krut korsanlarının lideriyim.
Soy Cher Nung, el líder de los piratas de Pha Peek Krut quien te ha dado una nueva vida.
Ben ve Pha Peek Krut korsanları döneceğin günü bekleyeceğiz.
Los piratas de Pha Peek Krut y yo, esperaremos a tu regreso.
Sizi kurabiye ikram edebilir miyim?
Puedo ofrecerles un Peek Frean?
Bu Peek, teknoloji uzmanı ve gizli operasyon lideri.
Este es Peek, especialista en Tecnología y jefe de Operaciones Encubiertas.
Eee Peek, gerçekten çalışan bir şeyin var mı?
Peek, ¿ tienes algo que funcione?
Hadi oynayalım uzay çocuğu.
Peek-a-boo, hombre del espacio.
Ce-ee Mini!
¡ Peek-a-boo, Mini-moo!
Neden ay çıksın... pencereme sen çık yeter.
¿ Por qué peek la luna en mí, sin embargo los ndows w?
* Look ve Life ve Peek ile U.P.I dergilerindeki bütün erkeklere * * Lütfen izin ver kimseye izin verilmeyen kapalı kapıların arkasını gözetlememize *
* Caí desde el cielo * * para ser vista, por la vida y todos los chicos * * y observada por el diario internacional * * por favor déjanos mirar que hay detrás de la puerta cerrada * * donde a nadie se le permite entrar *
Sobe.
Peek-a-boo.
O zaman peek-a-boo gibi kavramsal öğeleri diğer günlük şeylerden daha önce anlamalı.
Tendría que poder captar los elementos conceptuales del cú-cú antes que los demás en la guardería.
- Peek-a-boo! - Günaydın. Herkes nasıl?
Buen día. ¿ Cómo están?
Christine peek-a-boo'yu anlamıyor.
Christine... no entiende el cú-cú.
Ceee!
Peek-a-boo.
O Peek.
Peek es el sujeto.
Hey, Peek-a-boo!
Oye, Peek-a-boo!
Artık sen de bir Pha Peek Krut korsanısın.
De ahora en más siempre recordarás
Ve bunu asla aklından çıkarma.
que eres un pirata de Pha Peek Krut.
Cee.
Peek-a-boo.