Petroleum Çeviri İspanyolca
40 parallel translation
Yüzbaşı Douglas'ı British Petrol'den ödünç aldık.
British Petroleum nos prestó al capitán Douglas.
Efendim, müsaadenizle belirteyim ki British Petrol'le anlaşma benim liman bölgesinde kalmamdı.
Señor, le recuerdo... que el acuerdo con British Petroleum... era que yo permaneciera en áreas portuarias.
British Petrol üniforması mı?
¿ El uniforme de British Petroleum?
Wall Street'teki büyük hikaye, Uluslararası buzdağı Wometco Petroleum tarafından satın alındı....genel marketlerde vergi gelirlerini sigortalamak için.Bu mümkün
La historia grande en Wall Street, son los Icebergs Internacionales que ha comprado la Wometco Petroleum en este orden los impuestos benefician al mercado comun, esto sera posible....
Yoksa Rawley Petrolcülük'ten birisi miydi?
¿ O fue alguien de Rawley Petroleum?
Bay Ortega Galveston, Teksas'taki Galpex Petrol'ün Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı.
El Sr. Ortega es el vicepresidente de Galpex Petroleum en Texas.
Galpex Petrol, Meksika Körfezi'nde çok zengin bir petrol yatağı buldu.
Galpex Petroleum ha descubierto un yacimiento en el golfo de México.
Harici Kalkınma çoğunlukla Afrika petrol boru hattı üzerindeki rakiplerimizle ilgilenir, Petrol ve Ham Petrol Kurumu.
A Desarrollo Externo le preocupa especialmente nuestro rival para el contrato del gasoducto africano, la Oil and Petroleum Corporation.
BP'de ne işiniz var Bay Sims?
¿ A qué se dedican en Brish Petroleum, Sr. Sims? - Terminaciones.
BP şirketi erkek.
Los de British Petroleum.
Yaşı kalıntılarla uyuşuyor. Kayıp kişi raporuna göre, patronunun notlarında Ocak 1960'ta Tulsa, Oklahoma dışındaki Silver Cloud Petrolcülükte icra takipçisi olduğu yazıyor.
Según la denuncia, presentada por su jefe en enero de 1960 trabajaba en Silver Cloud Petroleum, en las afueras de Tulsa.
1958-59 yıllarında Silver Cloud petrolcülüğün temizlik görevlisi olduğunu biliyoruz.
Sabemos que trabajó limpiando en Silver Cloud Petroleum en 1958 y 1959.
Airbus'a da, British Petroleum'a da.
Contra Airbus. Contra British Petroleum.
biz petrolü keşfettik ve zengin olduk.
Es el tiempo de Petroleum Norway y la época de los yuppies.
Katılımcılar, Beyaz Saray'a enerji ve doğalgaz konularında danışmanlık yapan Ulusal Enerji Konseyi tarafından yapılacak bu konuşmayı duyabilmek için kişi başı 50 dolar ödediler.
Los asistentes pagaron 50 dólares por cabeza para escuchar su charla del National Petroleum Council, un grupo que asesora a la Casa Blanca sobre temas petroleros.
BP ile anlaşmak için üç ay Londra'da kaldık.
Habíamos estado en Londres durante tres meses tratando de conseguir a British Petroleum.
- Hewitt Petroleum'un genel müdür mü? - Aynen öyle.
- ¿ El Director Ejecutivo de Petróleos Hewitt?
Böylelikle, ismimizi Baba Petrol'den Dürüst Petrol'e değiştirmiş bulunuyoruz.
Y haciendo eso, hemos cambiado nuestro nombre de más alla del petróleo ( beyond petroleum ) a petróleo confiable ( dependable petroleum ).
RINK PETROL, ÜRÜN VE GELİŞTİRME BAŞKAN YARDIMCISI
VICEPRESIDENTE DE PRODUCTOS Y DESARROLLO, RINK PETROLEUM
Bulunan daha bir çok madde var,... ve Northwell Petrol'le ilgili bir ton bilgi.
Encontré muchas otras cosas también y toneladas de información sobre Northwell Petroleum.
It's a routing number for a Northwell Petroleum truck that's on the road right now.
Se trata de un número de ruta para un camión Northwell Petroleum que está en la carretera ahora mismo.
Emerson Petrolcülük davası için ifade vermeye mi geldiniz?
¿ Estás aquí por la declaración de Emerson Petroleum?
Petrol kuyusu. Sahibi ve işletmecisi Emerson Petrolcülük idi.
Un pozo de petróleo, cuyo dueño y operador era Emerson Petroleum.
Emerson Petrolcülük bu davayı kaybedecekti.
No, verás, Emerson Petroleum, va a perder este caso.
Emerson Petrolcülük'ün anlaşmaktan başka çaresi kalmayacak.
Y Emerson Petroleum no tendrá otra opción que llegar a un acuerdo.
Harvey, Emerson Petrolcülük müvekillerinin her birine 25.000 $ öneriyor.
Harvey, Emerson Petroleum ofrece 25.000 dólares para cada uno de tus clientes.
Bu, sen ve Emerson Petrolcülük arasındaki Kenny Verdasco'yu sindirmek için nasıl adam gönderdiğini anlattığın konuşma.
Es una conversación entre tú y Emerson Petroleum discutiendo cómo enviaste un hombre a intimidar a Kenny Verdasco.
Şu Petroleum V. Nasby de pek matrak bir adam. ( David Ross Locke, gazeteci )
Es un hombre divertido, este Petroleum V. Nasby.
Körfez'deki bir petrol kulesi, British Petroleum'un Venice, Louisiana'dan 80 kilometre açıktaki Deepwater Horizon'ı Doğu saatiyle öğlen 2 : 00'ı civarı alevler saçarak patladı.
Una plataforma en el Golfo, la Deepwater Horizon de British Petroleum a 80 kilómetros de Venice, Louisiana explotó después de las 2 de la tarde, hora del Este.
Segan Petrol.
Segan Petroleum.
Kamyon Evergreen Petroleum şirketine kayıtlı.
Petróleo Evergreen posee ese camión cisterna de materiales peligrosos.
Evergreen Petroleum'a kayıtlı.
Petróleo Evergreen.
Ve bu kirli sular British Petrol Şirketinin döküntüleridir. Bu Amerikanın okyanusudur.
Y a pesar de que este es el derrame de British Petroleum... es el océano de América.
Güvenlik mesajı, Vector Petroleum tarafından oluşturulmuştur.
Este mensaje de seguridad fue traído a ustedes por Vector Petroleum.
Vector Petroleum'u temsil ediyorum.
Represento a Vector Petroleum.
Bu güvenlik mesajı size Vector Petroleum tarafından ulaştırıldı. - Geleceğinizin yakıtı. - Hayır.
Este mensaje de seguridad fue traído a ustedes por Vector Petroleum... combustible para nuestros futuros.
BP'de ne yapıyorsunuz Bay Sims?
¿ A qué se dedican en Brish Petroleum, Sr. Sims?
BP adamları.
Los de British Petroleum.
- Vestant Petrol'ün başkan yardımcısı.
Vicepresidente de Vestant Petroleum,
KRT Petrol 65 milyon dolara çıktı.
De KRT Petroleum por 65 millones.