Philadelphia Çeviri İspanyolca
2,205 parallel translation
Şu Philadelphia'lı Phil ve bütün yarmaların Brian Westbrook şöyledir böyledir demelerinden ve onların pas oyununu geçemeyeceğini söylemelerini duymaktan bıktım usandım artık.
No puedo decirte lo harto que estoy de ese Philadelphia Phil y de todos esos payasos sin gracia diciendo que Brian Westbrook esto y de cómo no podemos detener su juego de pases.
Yani dinleyin, Philadelphia'lı Phil diğer bütün konuşan kardeş- - - Gecenin körü oldu be.
Así que escucha Philadelphia Phil y el resto de tus "amigos fraternales" con quienes has estado- - ¡ Es medianoche!
Şu Eagle taraftarlarına söyleyebilecek tek bir şeyim var, özellikle Philadephia'lı Phil'e.
Um, sólo tengo una cosa que decir a los seguidores de las Águilas. especialmente a un tal Philadelphia Phil, y es... ¡ Ja!
Philadelphia'lı Phil'e bu akşam yine saydıracak mısın?
¿ Le vas a decir a Philadelphia Phil un par más de carajadas esta noche?
Bu iş Philadelphia-New York rekabeti değil.
No se trata de Philly contra Nueva York, ¿ de acuerdo?
Baksana o kuş beyinli Philadelphia'lı Phil'e cevaben arıyorum.
Um, escucha, Llamo para responder al cerebro de chorlito de Philadelphia Phil.
... Philadelphia Eagles New York Giants'ı yendi ve puan farkını bire indirdi. - Bak ne diyeceğim, abi?
las Águilas de Filadelfia están ganándole a los Gigantes de Nueva York, y parecía en algún momento que no tenían oportunidad, ¿ sabes?
Eğer Philadelphia'da istediklerini alamazlarsa bunu New York'ta bile telafi edemeyecekler.
Si se pierden este juego en Filadelfia, nunca lo van a olvidar en Nueva York.
Ben Philadelphia'lı Phil.
Soy Philadelphia Phil llamando desde aquí.
Philadelphia yetkilileri, hedefledikleri sayıya henüz ulaşamadıklarını kabul ettiler ve suç oranı yüksek mahallelere yıl sonuna kadar 250 güvenlik kamerası daha- -
Los directivos de Philadelphia admiten que no llegarán ni siquiera cerca de alcanzar la meta de instalar 250 cámaras de vigilancia en zonas de alta criminalidad a finales de- -
Çünkü Kartallar Philadelphia'dalar.
Las Águilas están en Filadelfia. ¡ No!
- Philadelphia.
- Filadelfia.
Batı Philadelphia'nın sıra evlerinde çıkan yangın 6 cana mal oldu.
Un incendio en una vivienda al oeste de Philadelphia se ha cobrado 6 vidas.
Philadelphia. Cinayet masasından geldik.
Homicidios de Filadelfia
Philadelphia Çakalları çetesi hala var. Uyuşturucu ticareti. Fuhuş.
Los Jackals de Filadelfia todavía están dando vueltas... tráfico de metanfetaminas, prostitución...
Philly Cinayet masası. Başkanlığa terfiiniz için sizi kutlamak istedik. 50 yıl geç kaldınız.
Homicidios de Philadelphia.Pensamos que debíamos felicitarle por su ascenso a Vicepresidente 50 años tarde.Fue en 1960
Ve ben bunu duyurmaktan mutluluk duyuyorum. Philadelphia Phillies Şirketi'ne imza attı ve gelecek hafta Reading Phils'te oynayacak.
Y estoy feliz de anunciar de que él acaba de firmar con la organización de los Phillies de Filadelfia, y se reportará a los Reading Phils la semana entrante.
Hayır, Philadelphia'da.
No. Él estaba en Filadelfia.
Philly General'dan Dr. Olandt House'a bir hasta danışmamı istedi.
Olandt del Hospital General de Philadelphia quiere que pase que un paciente vea a House.
Philly'deki bir doktora iyilik yapmıyorsun.
No le estáis haciendo un favor a un doctor de Philadelphia.
Şu an Philadelphia olan yere indiler. Ve gemi tahtalarını manastır yapmak için kullandılar.
Desembarcaron en la actual Filadelfia, y usaron el casco de su nave para construir un convento.
Neden New York, Philadelphia, Los Angeles gibi kilometrelerce uzanan demir... yolları satın alınıp daha sonra sebepsiz yere imha edildi?
Por que existen cientos de rieles en ciudades como New York, Philadelphia, y Los Angeles instaladas y despues deliberadamente destruidas?
So he said if l got good enough, maybe I can find some work in Philadelphia.
Me dijo que si llegaba a ser bueno, quizá encontraría trabajo en Filadelfia.
- Philadelphia'dan ne kadar uzaktasın?
¿ Qué tan lejos estás de Filadelfia?
Uyuşturucu müptelası eski sevgilisiyle Philadelphia'da görüştüğüne dair ifadeler vardı.
Teníamos reportes de ella en Filadelfia con un ex novio adicto.
Ayrıca Philadelphia da oldukça uzakta.
Además Filadelfia está muy lejos.
Bay Wyler, Melanie'nin kaybolma olayını araştıran dedektifin dediğine göre Melanie'nin Philadelphia'daki eski erkek arkadaşını görmeye gittiğini anlatmışsınız.
Sr. Wyler, el detective que investiga la desaparición de Melanie dijo que le contó que se fue con un ex novio a Philadelphia.
- Philadelphia hakkında.
- Sobre Philadelphia.
Şimdi Philadelphia'dayım.
Ahora, Philadelphia-
Philly yakınında küçük bir kasabaya taşınacaktık.
Íbamos a mudarnos a un pueblito en las afuera de Philadelphia.
Philadelphia'lı, Amerikalı bir ailedir.
La familia apesta a dinero. Son americanos de Philadelphia,
- Philadelphia DeWitt Somyaları.
¿ Oh, ésos DeWitts? Oh, los DeWitts de Philadelphia.
Philadelphia'lı usandırıcı Dr. Hitchcock gözetimindeyim.
Bajo supervisión de Tyreson y Hitchcock de Philadelphia.
- Philadelphia'dan haber var mı?
¿ Ya tuvo noticias de Filadelfia?
Üzgünüm Ajan Brennan, ama Dr. Hood'u Philadelphia'ya götürmem gerek.
Disculpe, Agente Brennan, pero, voy a tener que llevar al Dr. Hood a Filadelfia.
Philadelphia'da ne varmış?
Entonces, ¿ Qué hay en Filadelfia?
Philadelphia'da her yerde insanlar aynı belirtilerle rahatsızlanmış.
Gente cayendo por todo Filadelfia con síntomas idénticos.
Philadelphia, varoşları.
Filadelfia, suburbios.
Kahverengi gözlü, organ bağışçısı Philadelphia Kütüphanesi üyesi ve yarım gün bir köpek bakım merkezinde çalışıyormuş.
Ojos marrones, donante de órganos, miembro de la biblioteca pública de Filadelfia, y trabajaba medio tiempo en una perrera.
Philadelphia'daki en yoğun istasyondur.
Esa es la estación más ocupada en todo el sistema subterráneo.
Philadelphia ulaşım sistemini bilen biriyle görüşmemiz gerek.
Tenemos que hablar con alguien que conozca el sistema de transporte de Filadelfia... Déjeme ayudarlo con eso, Doc.
Philadelphia Polis Müdürlüğü'nü ara SWAT timini hazırlasınlar.
Llama al Departamento de Policía de Filadelfia. Diles que pongan en alerta al equipo SWAT.
2 yıl öncesine kadar, Ed Didrikson, Philadelphia'dan Eddie Russo'ydu.
Hasta hace dos años atrás, Ed Didrikson era Eddie Russo de Filadelfia.
Ancak böyle bir hırsız olmak işe yaramıyordu, ben de buraya, Philadelphia'ya taşındım. Yerleşip salonda çalışarak ve aralıksız 30 dakika çalışıyordum.
Pero lo de ser ladrón no iba a dar buen resultado, así que me mudé aquí, a Filadelfia... donde empecé a venir al gimnasio, y me entrenaba durante 30 minutos seguidos.
Philadelphia Eagles'ın orta saha oyuncusu.
Hombre, defensa medio de las Águilas de Filadelfia.
2 gün önce... Baltimore'da 2, Philadelphia'da da 1 kişi acil servise gelmiş. Komaya girip aniden ölmüşler.
Resulta que hace dos días, dos personas, en 2 salas de emergencia de Baltimore y una persona en una sala de emergencia de Filadelfia cayeron en coma y murieron de forma repentina.
Sonra Philadelphia Hayvanat Bahçesi'nde maymunların kafesine koydular.
Me pusieron con los monos en el zoológico de Filadelfia.
Şu an koca götlünün tekiyle Philadelphia'da yaşıyor.
Ahora vive en Filadelfia con una gorda.
Philadelphia Filarmonika orkestrasında çello çalıyordu.
Tocaba para la Filarmónica de Filadelfia. El chelo.
Miranda güzelim, Philadelphia'daydım ve Angelas'ı izledim.
Miranda, cariño, estaba en Philadelphia y me pasé por "De Angelo" como me dijiste.
Philadelphia'da bir iç dekorasyon fuarında.
Está en una expo de Decoración Interior en Philly. ( Filadelfia )