Pobre Çeviri İspanyolca
22,691 parallel translation
Zavallının gözü ceviz gibi şişti.
Su pobre ojito se hinchó hasta parecer una nuez.
- Sana ne yaptı ki?
- Mi pobre muchacho. - ¿ Qué te hizo él?
Zavallı Sör Eustace.
Pobre señor Eustace.
Zavallı şey dilsizin teki.
La pobre cosa es silenciosa.
Zavallı Jerry.
Pobre Jerry.
- Zavallı Richard.
- Pobre Richard.
- Zavallı bebek.
- Pobre nene.
Zavallı fakir bebeğim.
Pobre, pobre nene.
- Zavallı bebek.
- pobre Bebé.
Zavallı fakir bebeğim.
Pobre, pobre bebé.
Zayif bir karsilama oldu, biliyorum.
Es una recepción pobre, lo sé.
Jamie bana gel de annenin hatırına seni çabucak öldürüvereyim.
Jamie, ven a mí y te mataré rápidamente en honor a tu pobre madre.
Evinde sıçanlar varsa bulundukları yerde rızkın az olduğunu ve başka yerde daha iyi olacaklarını şarkıyla falan anlatıp onları def edebilirsin.
Si había ratas en tu casa, podías hacerlas desaparecer cantándoles y diciéndoles cuán pobre era la comida donde estaban y qué abundante era en otro lugar.
Değerli maden arayan çok fakir bir aile için mümkünü olmayan bir yük.
Una carga imposible para una sucia y pobre familia de saltadores de rocas.
Bu zavallı polis memuruna yardım edelim.
Vamos a darle alguna ayuda a este pobre oficial.
Artık düşünmemelisin, zavallı Louis Drax.
No deberían pensar, "Oh, pobre Louis Drax"
Zavallı Jamie. İskoçya'yı çok özlüyor olmalı.
Pobre Jamie, debe extrañar Escocia terriblemente.
Zavallı Roger.
Pobre Roger.
Siz beni Tamako diye biliyorsunuz. Koreli fakir bir hizmetçi kız.
Ustedes creen que soy Tamako, una pobre criada coreana.
Bu zavallı kızın hâli yüreğimi dağlıyor.
Me rompe el corazón ver a esta pobre niña.
Zavallı kız gönlünü bir sahtekâra kaptırıyor.
Pobre niña entregándole su corazón a un impostor.
Zavallı şey yabancı bir ülkede tek başına o işe yaramaz kitapları okurken işe yarar tek bir meziyet bile öğrenememiş.
Pobre criatura en un país extraño, leyendo esos libros inservibles sin saber nada de verdadera utilidad.
Senin Koreli aşağılık bir ırgatla şamanın oğlu olduğunu...
Que no eres más que el hijo de un pobre agricultor y chamán coreano...
Zavallı hanımım, aklını kaçırdı.
Mi pobre señora, se ha vuelto loca.
Zavallı kadına acıyorum.
Siento lástima por la pobre mujer.
O zavallı Sookee hanımefendisi için ne dedi biliyor musun?
¿ Sabe lo que dijo la "pobre" Sookee acerca de usted?
Zavallı Sookee, öyle bir yerde yapayalnız...
Pobre Sookee, en un lugar como ese sola...
Zavallı piç!
¡ Ese pobre bastardo!
Neden zavallı çocuğa işkence ediyorsun?
¿ Por qué estás torturando al pobre chico?
Ah, zavallı bebeğim.
Oh, pobre bebé.
Zavallı Dr. West.
Pobre Dr. West.
İsa'nın kendisi zavallı Lazarus'un arkasından yas tutmadı mı?
¿ Acaso no lloró Jesús al pobre Lázaro?
Jodi'nin de sicili temizdi, ama zavallı Travis'in boğazını boydan boya kesmişti.
Jodi no tenía antecedentes y degolló al pobre de Travis.
Kıyamam.
Pobre viejo mío...
Hayatın boyunca fakir kalmak istiyorsan sorun değil.
Si quieres ser pobre toda la vida, bien.
Hayatın boyunca fakir olmak istiyorsun.
Tú quieres ser pobre toda la vida.
Aslında çok boktan bir sistem.
Es un sistema muy pobre.
Zavallı Dom, annesi olmadan ne yapar?
¿ Cómo seguirá el pobre Dom sin su madre?
Ben lanet olası kediyim, değil mi?
Yo soy el pobre gato, ¿ no?
- Zavallı Kruvasan.
- Pobre Croissant.
Zavallı, minik, korkmuş, küçük David.
El pobre y aterrado pequeño David.
Zavallı Angus ne derdi biliyor musun?
¿ Sabes qué diría el pobre Angus?
Zavallı Kincaid'le aynı şeyi sanırım.
Lo mismo que el pobre Kincaid, supongo.
O kaltağın zavallı Arthur'a verdiğinden daha nazik bir ölüm vereceğine inanıyorum.
Confío en que me brindarás una muerte más amigable que la que esa bruja le dio al pobre Arthur.
Zavallı kardeşim benim. Ben hayatımı kötürüm bir vücutta yaşadım. O da hayatını kötürüm bir zihinde yaşadı.
Mi pobre hermano, he vivido mi vida en un cuerpo paralizado, y él la ha vivido en una mente lisiada.
Polo Grounds'daki zavallı, değersiz kızlardan biriydi işte.
Ella no era más que otra perra pobre e insignificante de los Polo Grounds.
Luke Cage'in o zavallı polisi öldürmediğini adın gibi biliyorsun.
Sabes muy bien que Luke Cage no mató a ese pobre policía.
Zavallı Charlie Brooks.
Pobre Charlie Brooks.
Zavallıcık babasız, yakında da annesiz kalacak... -... acınası Charlie Brooks.
Pobre la patética Charlie Brooks sin padre y pronto sin madre.
Zavallı aptal.
Pobre tonto.
Zavallı Frankie, elleri tüm gece boyunca terledi.
Pobre Frankie.