Poker Çeviri İspanyolca

Adını saklamak için onca çabadan sonra poker masasında birden aslan mı kesiliverdin?

Todas nuestra precauciones para mantener el anonimato, ¿ y de repente te conviertes en "Johnny el Grande" en la mesa de poker?

- Poker oynayacağız!

- ¡ Vamos a jugar al poker!

Poker oynar mısın?

¿ Juegas al póker?

Meyer'ın poker oyunu.

Partida en Meyer's.

Tanrım, sadece poker oyna.

Jesús, sólo juega.

Ciara, sen zeki ve samimisin. Ayrıca çok seksisin.

Clara, tú eres lista y genuina y tienes un increíble swing con el poker de chimenea.

Himalaya kara ayısına gözlerimi dikip bakabiliyorsam Tobey Maguire karşısında da poker suratımı takınabilirim.

Mira, si puedo aguantarle la mirada a un oso negro del Himalaya, puede aguantar perfectamente una cara de póquer frente a Tobey Maguire.

Asla poker oynamamalısın, Addison.

Nunca deberías jugar al poker, Addison.

- Poker oynar mısın?

¿ Juegas al póquer?

Evet. Şöyle bir düşününce, beni tutuklayan polis daha sonra poker arkadaşlarımdan biri olmuştu.

Sí, sabes, vuelvo a pensar, en ese oficial que me arrestó.

Poker bile oynayamam.

No puedo ni jugar póker.

Gör bak Poker Surat Merlin'le ikimizin farklılıkları var ama onu buraya yalnız getirmek gerçekten zahmetli bir iş.

Como puedes ver, Pokerface, Merlín y yo hemos tenido nuestras diferencias, pero hace falta auténtico coraje para volver aquí solo.

Kafasına aldığı bir darbe yüzünden bu şekilde kaldı lakabı da bu yüzden Poker Surat.

Una deuda, una bala tocó su cabeza, y se metió en su cerebro, de ahí su apodo... Pokerface.

Bugünden itibaren, ne kaçırıyor ya da çalıyorsanız % 20'sini bana ödeyeceksin ve Poker Surat'ın işlerine yol vereceksin.

Desde hoy me pagarás un 20 % de cada secuestro o robo que realices, y dejarás espacio para Pokerface y sus operaciones.

Bin parçaya bölünmüşsen işte o zaman adil bir dövüş olur değil mi Poker Surat?

Es justo cuando estás en mil pedazos, ¿ Pokerface?

Poker Surat.

Es Pokerface.

Sanırım bir pul yonttum. - Poker Surat, gözlerin nasıl?

Creo que se me ha saltado una escama.

Ne dersin, Poker Surat?

¿ Tú qué crees, Pokerface?

Poker oyununu yağma etti.

Robó en la partida de poker.

Medyanın olanları öğrenmesini engelledim. Ama bu pokercilerin çok düşük çeneleri var. Bilgi her an sızabilir.

Bueno, he conseguido mantenerlo alejado de la prensa, pero esos jugadores de poker son unos bocazas, y esto podría salir a la luz.

Joe Gazlan. Buluşmam gereken bir pokerci var sonra da biraz satranç oynarız.

Tengo un jugador de poker que encontrar, y entonces jugaremos algo de ajedrez.

64 yılından beri bu otelde poker oynuyorum.

He estado jugando a póker en este hotel desde el año 64.

Doğru çeyreğe denk gelmiş. Hadi poker oyunumuza dönelim.

Ah, pero es la parte buena... volvamos a la partida.

Dün gece poker oyunundaydın.

Estuviste en el juego de póker esa noche.

Diğer poker oyuncusu.

Mi próximo jugador de poker.

Şu anda poker mi oynuyorsunuz?

¿ Estás jugando al poker ahora?

Poker oynamak için otele arabanla geldin ama eve taksiyle döndün.

Usted manejó hacia el hotel para el juego de poker, pero regresó a casa en taxi.

Poker kuralları der ki, kesilmiş oyun başa alınır biz de parayı eşit şekilde bölüşeceğiz.

Ahora, las reglas del poker dicen que una partida interrumpida se empieza de nuevo, así que vamos a dividir el dinero en partes iguales.

Bunu, oturma odasını poker oynayan köpeklerin tablosuyla dekore eden adam söylüyor.

¿ Viniendo de un tío que decora su salón con un retrato de perros jugando al póker?

Poker suratıma daha çok çalışmam gerek.

Tengo que trabajar mi cara de póker, ¿ no?

Poker oynuyordum.

Póker de cinco cartas.

Herkes bu gecenin, senin Poker gecen olduğunu biliyor.

Todos saben que esta noche es tu noche de póquer.

Kucağımda çocukla kumarhanelerin poker masalarında..

juegos de poker en el casino con un niño en mis manos?

Sana nasıl poker oynanacağını öğrettikten hemen sonra..

¡ Luego de que te enseñe a jugar al póker!

Söylüyorum çünkü bence şu poker suratına biraz daha çalışman lazım.

Porque debería decirte que tu cara de póker necesita que la trabajes un poco.

Diş hekimi olmaya karar vermiştim ve poker çipinden daha ağır hiçbir şey taşımaya da niyetim yoktu.

Sí, yo ya había decidido que iba a convertirse en un dentista. Y yo nunca iba a levantar algo mas pesado que una ficha de poker.

Ama langırtta aklıselim bir adam poker misali seni okuyup açıklarını saptayabilir.

Ya sabes, Chee Hoon, la ironía es que en un campo de fútbol real estamparías mi cara en la nada, pero aquí en la mesa un hombre de un intelecto superior puede leerte y descubrir tus cartas como un jugador de póquer.

Üniversitede bile, hemen belli ediyordun.

Aún en la universidad tenías una cara de poker que mataba.

- Poker'de "konuş" demek gibi, değil mi?

Como las "señales" en poker, ¿ no? Claro.

Meyer'ın poker oyunu.

Juega Meyer.

Tanrım, sadece poker oyna.

Jesús, sólo juega póker.

Poker mi?

¿ Póquer?

- Bir poker oyunu hakkında bilgi sahibi olmam nasıl mümkün olabilir?

¿ Cómo sabría yo de una partida de póker?

Şu yüksek bahisli poker oyunu hakkında, haklısın gibi görünüyor.

Parece que podrías tener razón sobre esa partida de póker de altos vuelos.

KGHS, Philcox'ın özel yaşamında bazı derin deniz sondajı yaptı bankadaki hesabı tükenmiş ve son altı haftadır kredi limitini aşmış görünüyor tahminen aynı zamanda, şu poker oyunları gibi.

Los CSIS hicieron una investigación profunda de la vida privada de Philcox ; vació sus cuentas bancarias y amplió su línea de crédito en las últimas seis semanas, justamente a la vez que empezaron esas partidas de póker.

Onlardan bilgiyi almak için deli gibi yetenekli havalı, yakışıklı bir poker oyuncusuna mı ihtiyacın var?

¿ Así que necesitas a un enfermizo y experto jugador de póker con desenfado y grata apariencia para que les sonsaque la información?

Masada bunun gibi bir sandalye kapmanın tek yolu yasal bir poker oyuncusu olmak.

La única manera de conseguir un asiento en esa mesa es siendo un legítimo jugador de póker.

- Poker oyunun da mı? Aynen.

¿ Partida de póquer?

Ama bu iyi Toby, poker sezgiyle ilgilidir.

Pero eso es bueno, Toby. El póker consiste en percepción.

Sıradaki kısım Poker Surat'ın fikri.

La siguiente parte fue idea de Pokerface.

O poker parasını geri istiyorum.

Quiero ese dinero del poker de regreso.