Polonya Çeviri İspanyolca
1,786 parallel translation
Ve ayrıca Belçika... ve Polonya.
Y también Bélgica. Y Polonia.
Buna göre Almanlar eğer onbire kadar Polonya'dan çekilmezlerse onlara karşı savaş ilan edeceğimizi bildiriyordu.
La guerra contra los fascistas en España fue sólo un ensayo. La batalla más grande estaba por comenzar.
Adı Heidi ve Polonya lı.
Su nombre es Ivy. Es de Polonia.
Polonya'dan geri döndüğümde İngiltere'de Sabbath demeyi öğrendim.
¡ Animal! Cuando llegué de Polonia aprendí en Inglaterra a decir Shabbat.
Bir kez bana Polonya'dan asla çıkamayan ailesini ne kadar çok görmek istediğini söylemişti.
Ella una vez me dijo que deseaba muchísimo poder ver a su familia que nunca pudo salir de Polonia.
Polonya dansı yapmak istiyorum.
Quiero bailar polca.
Polonya'dan bahsedince sanki bütün beyni duruyor.
Pero bueno, vos sabes que cuando uno le empieza a comentar el asunto de Polonia le viene como una tereoesclerosis viste, se le activa.
Çok acı çekti o, Polonya hakkında konuşmaz.
Ella sufrió mucho, no puede ni oír hablar de Polonia.
O yaşlı bir kadın, Polonya hakkında hiçbir şey duymak istemiyor!
En-ten-de, es una persona grande, no puede oir hablar de Polonia.
Hadi gidelim. Polonya'yı kaçıracağız.
Vamos Mitelman que Polonia nos cierra...
Benim Polonya pasaportum da lazım mı?
Mi pasaporte polaco no lo necesitas.
Polonya'da üç arkadaşım vardı.
Yo tenía tres amigas en Polonia.
Ona senden bahsettim Polonyalı olup Polonya'ya gitmek istediğinden.
Y no, le conté lo de Polonia viste, que... te querés hacer polaco y... querés ir ahí, a Polonia... eso, se lo dije
Ben Avrupa'ya gideceğim, Polonya'ya değil.
No, no me voy a Polonia, me voy a Europa mamá
Akrabalarınız, Polonya'dan neden ayrılmış?
¿ Por qué emigró su familia de Polonia?
Ailemin Polonya'dan neden ayrıldığını bilmiyorum ama size neden Polonyalı "olmak istediğimi" söyleyebilirim.
Bueno no... lo de mi familia se lo debo y lo de por qué yo quiero estar polaco, eso sí se lo puedo responder con claridad.
Dinle, Rita. Ben, Polonya vatandaşlığına geçeceğim.
Escuchame Rita, sabés que estoy presentando todos los papeles para hacerme polaco...
Polonya'dayız. Polonya'nın küçük bir şehrindeyiz, tamam mı?
Estamos en Polonia, estamos en un pueblito polaco.
Ailem Polonya kökenli. Ben de orada doğmuşum.
Los míos eran de Wielopola.
- Benim ailem de Polonya kökenli
También mi familia es de Cracovia.
Ama Polonya'ya hiç gitmedim.
Pero nunca he estado en Polonia.
Polonya'dan ayrılmadan önce, Ewa Pesko oyuncuymuş.
Oficalmente antes de dejar Polonia, Eva Pesko trabajaba como actriz.
Polonya'ya gitmediğin zamanlarda bir bilgeyi beceriyorsun.
Cuándo no estás marchando en Polonia eres... eres un maldito sabio.
- İkimiz de Polonya dilini bilmiyoruz.
- Nunca aprendí polaco.
Bugüne dek Polonya'ya bile gitmedik.
Ni fuimos a Polonia.
Polonya'dan mısın? - Polonya mı?
¿ Es de Polonia?
Polonya'dan gelmiş bir yaralıydı.
Que era polaco.
Polonya'ya dönmemen için bir sebep göremiyorum.
Yo no veo razón para no mandarlo de vuelta a Polonia.
Polonya.
Revisen.
Polonya'ya hoş geldiniz, Bay Davenport.
Bienvenido a Polonia Sr. Davenport.
Bu iki günde, Polonya'nın içlerine sokulmayı başardık.
Solo vemos grandes masas de polacos a nuestro alrededor.
Doğu Polonya, 21 Temmuz 1944.
POLONIA ORIENTAL 21 DE JULIO DE 1944
Sana şöyle sıkı bir Polonya Düğünü gerek.
¿ Sabes qué? Necesitas una buena boda polaca.
Polonya erkekleri...
Los polacos...
Bir Polonya düğünü Polkasız olamaz.
Esta gente quiere oír una polca. No puedes tener una boda polaca... ¡ sin una polca!
Polkasız Polonya düğünü olur mu be?
¿ Cómo puedes tener una boda polaca sin nada de música polaca?
Etseydi Polonya, Fransa, Hollanda, Belçika ve sonra Lüksemburg işgaliniz altında olmazdı. Oh evet?
Ustedes atacaron Polonia, Francia, Holanda, Bélgica.
Türkler ve Polonya'lılar seni soyuyorlar.
Turcos y polacos, los desvalijan.
Yaz için Polonya'ya gitti
Se fue a pasar el verano a Polonia.
Elbisem az önce Polonya'dan geldi ve onu görmeniz için size sürpriz yaptım.
Mi vestido acaba de llegar de Polonia y estoy deseando que lo veáis
Polonya ve New Jersey'deki füze satan restoranda.
Polonia y la tienda en Nueva Jersey que vende misiles.
Polonya'ya mı? Kabalık etmek istemem ama gerçekten Charlie'nin kızı olduğunu nereden bileceğim?
Si, pero tu hermano me invitó como su huésped por un par de días.
Peki Polonya'daki toplu katliamlar?
¿ Y las ejecuciones en masa en Polonia?
Polonya, Macaristan değil.
Polonia no es Hungría.
Polonya'daki kamplar bile başlı başına bir kültür...
Los campos de Polonia son cultura en sí mismos
Şu anda, Polonya'da olduğumuzu söyleyebilirim.
Creía que estamos en Polonia.
Polonya Kralı, yardımcılarından biriyle ormana ava gider.
El rey de Polonia va a cazar en el bosque con uno de sus asistentes.
Macaristan üzerine çalışıyoruz, Polonya, Çek Cumhuriyeti Slovakya, Yeni Avrupa.
No sé qué te dijo él, pero haremos Hungría Polonia, la República Checa, Eslovaquia.
Polonya'yı parçaladığımızdan beri hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
No había estado tan feliz desde que aplastamos a Polonia.
Aptal ve rezalettir Polonya polkası
Las polkas polacas Estúpidas y horrendas
Polonya, Eylül 1939
POLONIA, SEPTIEMBRE DE 1939