English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ P ] / Ponzi

Ponzi Çeviri İspanyolca

177 parallel translation
Bir Ponzi entrikası olduğunu sanmıştım.
Creí que era una pirámide de Ponzi.
- Ponzi düzeni.
- La estafa Ponzi.
20'li ve 30'lu yıllardaki Charles Ponzi, Yellow Kid Weil gibi adamlara.
Gente como Charles Ponzi, "Yellow Kid" Weil.
Eski dolandırıcıların hepsini yaladım yuttum mesela Charlie Ponzi, Sarı Velet Veil, Limoncu Chappie, Koca Kıçlı Velet.
He estudiado a todos los antiguos estafadores, Charlie Ponzi, Yellow Kid Weil, Limehouse Chappie, y High Ass Kid.
Yatırımcılarının parasıyla, saadet zinciri kuran kızı olan bir bankerdi.
Era el banquero cuya hija hizo un esquema Ponzi con el dinero de sus inversores.
- Gerisini biliyoruz, buna saadet zinciri deniyor.
- Sabemos como sigue. Se llama "Estafa Ponzi"
Kimlik hırsızlığından saadet zincirliğine uzanan dolandırıcılıklarında kullandığın isimler.
Todos los alias que ha utilizado en fraudes que van vaivén de robo de identidad a los regímenes de Ponzi.
Ki bu da üç hafta önceye kadar hep yükselişte olan, eyaletin en geniş özel dedektiflik şirketi. Bütün olay sanki büyük bir "Ponzi oyunu" gibi patlamış. Ve burada sadece oyuna getirilmiş yatırımcılardan bahsetmiyorum.
Era la sociedad de inversiones más grande de los Estados Unidos hasta hace 3 semanas, cuando se descubrió que no era más que un gran esquema Ponzi.
Lasgrove Yatırım fonu feci şekilde bir dolandırıcılık skandalı yaşadı.
El fondo de inversión Lasgrove estaba basado en el sistema del esquema de Ponzi.
Çünkü onun gibi kızlar duygusal saadet zinciri uygularlar.
Nada. Porque las chicas como ella aplican el esquema Ponzi emocional.
Ponzi planı için ayırdığım bütün parayı kaybettim Charlie.
Perdí todo mi dinero en un engaño de inversión.
Bu olay bay Tobin'in binlerce kurbanın parasına mal olan Wall Street tarihindeki en büyük yatırım dolandırıcılığını yönettiğine dair geçen ayki itirafının ardından oldu.
después que el Sr. Tobin confesará el mes pasado haber dirigido el mayor esquema de Ponzi en la historia de Wall Street, llevando a la bancarrota a miles de víctimas.
Yatırım dolandırıcılığı mıydı?
¿ Que era el esquema de Ponzi?
Ponzi entrikası.
La conspiración Ponzi.
- Ponzi entrikası.
- La estafa piramidal.
Louis Tobin Şükran Gününde onu aradı. Ponzi entrikasını itiraf ettiği gece.
Louis Tobien la llamó en Acción de Gracias, la noche en que confesó el esquema de Ponzi.
Ponzi'nin planı ortaya çıktığında Carol Tobinle görüştük, - notları gözden geçirdim.
- Después de que el asunto Ponzi se hiciera público, entrevistamos a Carol Tobin, así que busqué la transcripción,
Üç yıl önce, şu Ponzi numaralarından birini çekti olay ortaya çıkınca çoğu kişinin başı yandı.
Hace tres años, armó una estafa de inversión y mucha gente perdió todos sus ahorros.
Herşeyimi kaybettim.
Lo perdí todo con un esquema Ponzi.
Bay Wagner ve ortağını işlettiği yatırım fonu Bernie Madoff'un Ponzi dalaveresinin en büyük yatırımcısıydı.
El Sr. Wagner y un socio manejaban un fondo de inversiones el cual era uno de los grandes proveedores en el el esquema Ponzi de Madoff.
- Ne kanıtı? Modamın geçtiğinin. Tanrım, sizi yetiştirmek, duygusal bir yıkım gibiydi.
- ¿ Prueba de qué? Dios mío, chicas, criaros a vosotras era como una especie de esquema Ponzi emocional.
Charles Ponzi mi?
¿ Charles Ponzi?
lewis scanlon'un harika ponzi şemasında masum bir destekçi.
Los testigos inocentes en el esquema Ponzi de Lewis Scanlon.
Saadet zinciri dalaveren gibi!
¡ Ya sabes, algo como un régimen ponzi!
Ponzi scheme yöntemiyle mi?
¿ Una estafa Ponzi?
Şu anda "İsveç'in Charles Ponzi" si diye hitap edilen adamın bir ülkesi olmayabilir,... fakat kendisine bir ülke satın almak için yeterli miktarda parası mevcut.
El hombre, ahora llamado el Charles Ponzi sueco podría no tener un país al que llamar hogar pero tiene suficiente dinero para comprar uno.
Bütün olay bir saadet zinciriymiş.
Toda la cosa fue una esquema de Ponzi.
Yasadışı ticari faaliyetten dolayı federal hapishanede 9 yıl yatmış.
Cumplió nueve años en una prisión federal por dirigir un esquema Ponzi.
Pekala, bana kimsenin bir düğünü engellemek istemediğini bir Ponzi entrikası çevirmediğini, birini kansersin diye kandırmadığını ya da haklı sebebleri olan intikam peşinde bir üniversiteliye dönüşmediğini söyleyin.
¿ Intentan impedir una boda, iniciar una estafa piramidal decir que alguien tiene cáncer o volverse pueblerinos?
Geçen sene Ponzi skandalından basına çıkan adamı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas al tipo de la estafa piramidal del año pasado?
Kendisi servet kazanırken, hayali şirketler ve saadet zincirleriyle yatırımcılara milyonlarca dolar kaybettirdi.
Perdió millones de dólares de los inversores a través de varias corporaciones huecas y esquemas ponzi, mientras amasaba una vasta fortuna personal.
Bildiğiniz gibi 5 sene önce Adler, Bernie Madoff'unkine taş çıkartacak bir Ponzi dolabı çevirmişti.
Como saben, Adler realizó un esquema Ponzi hace como media década que rivalizaba con el de Bernie Madoff.
Şu anda içinde yaşamakta olduğumuz ekonomik paradigma Ponzi Düzeni'dir.
El paradigma económico en el que vivimos actualmente es un esquema Ponzi.
7 yıl önce büyük bir Ponzi düzenbazlığı çevirdi ve milyar dolarlarla ortadan kayboldu.
Hace siete años, ejecutó un enorme esquema Ponzi y desapareció con dos mil millones de dólares.
Arkadaşlığın üç ana ilkesi vardır arkadaşlar birbirinin içine girmez arkadaşlar, arkadaşlarını saadet zincirine dâhil etmez benim başıma geldi oradan biliyorum ve gerçek arkadaş dediğin, taşınırken sana yardım edendir.
Tres principios básicos en la amistad : no a la penetracion entre amigos, los amigos no involucran a otros amigos en los esquemas de Ponzi / Eso me pasó a mí / y un verdadero amigo te ayuda a avanzar.
Başlıyorum.
Aquí está. ¿ Sabe lo que es un esquema Ponzi?
Ponzi dalaverecisi masör.
Un esquema quiropráctico de Ponzi.
Ponzi dalaveresi demek istedin?
- ¿ Quieres decir, tu esquema de Ponzi?
- Ne? Tüm param yatırım fonundaydı. Meğerse saadet zinciri dolandırıcılığıymış.
Todo lo que tenía estaba en un fondo de inversiones, pero resultó que no era más que una estafa "Ponzi".
Beş parasız kaldı, Trexler. Her şeyini saadet zincirinde kaybetti.
Está arruinada, Trexler, lo perdió todo en una estafa "Ponzi".
- Saadet zinciri, Ted Winters mı?
¿ El "Ted Winters" del Plan de Pensiones Ponzi?
Çoğu kaybetmekle birlikte saadet zincirine insanlar dua ediyor.
El Plan de Pensiones Ponzi pilló a la gente que tenía más que perder.
Şimdi, bu küçük saadet zincirimi tamamlamak için ne kullanabilirim?
Entonces, ¿ qué puedo usar para terminar mi pequeño esquema Ponzi?
Bir dolandirici tarafindan 20 milyon dolarim çalindi.
20 millones me fueron robados por un conspirador de alto nivel de Ponzi.
Saadet zinciri.
El esquema Ponzi.
Channing Ponzi komplosunun mağdurlarıyız.
Hemos sido víctimas de la estafa de Channing Ponzi.
Hey sen şu büyük Scanlon Ponzi skandalına karışmamış mıydın?
¿ No estabas envuelto en la gran confabulación de Scanlon Ponzi?
Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu dolandırıcılıktan sana dava açacak.
La comisión de valores sabe que tus fondos de inversión son un fraude, que es un esquema de Ponzi.
MKBK'nin saadet zincirinden haberi var.
Los de la comisión de valores saben que tus fondos son un esquema de Ponzi.
'Ponzi Dalaveresi'nedir bilir misin?
Sí, lo sé.
- Saadet zincirini duymuşsunuzdur.
Ya saben lo del Plan de Pensiones Ponzi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]