Pope Çeviri İspanyolca
1,764 parallel translation
Eğer bu saldırılar, Pope ya da Niners'tan gelen misillemelerse...
Si esos allanamientos son una venganza de Pope o los Niners...
Normalde Pope, sizin her bir kamyonunuzu patlatsa da umurumda olmaz fakat benim bölgemde olmaz.
No me importa una mierda si Pope vuela vuestro puto camión, pero no en mi zona.
Eğer tek bir masuma zarar gelirse, Pope yanımda rahip yardımcısı gibi görünür anladını mı?
Si un inocente resulta herido, haré que Pope parezca un chico de misa diaria, ¿ entendido?
Ama, bu Pope olayı Charming'e sıçrarsa, beni haberdar etmeni beklerim.
Pero... esto de Pope en Charming, espero que me lo cuentes.
Bay Pope, soruna biraz daha kafa yordu ve Sons'ın önereceği hiçbir şeyin yeterli olmayacağına karar verdi.
El Sr. Pope ha pensado en este problema y se ha dado cuenta de que la oferta de los Sons bastará.
Bu buluşmanın Pope'la olacağını sanıyordum.
¿ Esta reunión no era con Pope?
Bay Pope, önce benimle buluşmanızı tercih ediyor.
El Sr. Pope quiere que hablemos nosotros antes.
Bay Pope yakında sizinle irtibata geçecek.
El Sr. Pope contactará en breve con vosotros.
Pope bize kimin yaşayıp kimin öleceğine kendisinin karar verdiğini söylüyor.
Esto es que Pope quiere hacernos ver... que es él quien decide quién vive y quién miere.
İki tanık da oradan çıkmış, Tig Trager'ı Veronica Pope'u ezen kişi olarak tanımlamışlar.
Han aparecido otros dos testigos que han identificado a Tig Trager como el hombre que atropelló a Verónica Pope.
Veronica Pope ve Laroy'un elemanını öldürmekten.
Por el asesinato de Verónica Pope y del hombre de Laroy.
Pope, o tanıkları satın aldı.
Este tipo trajo a esos testigos.
Eğer Pope onları satın aldıysa, o zaman yalanlarını kanıtlayabiliriz.
Si Pope hizo que esa gente mintiera, podremos demostrarlo.
Pope bunu sizi içeriye sokmak için yaptı.
Pope ha hecho esto para que os encierren.
Siyahlar içeride sizi harcarlar. Kimse Pope'a bakmaz bile.
Si los negros nos meten en prisión, nunca los acusarán de asesinato.
Teşekkürler, Bay Pope!
¡ Gracias, Sr. Pope!
Çünkü şef Pope Büyük Suçların nasıl davranmasını istediğini söylemek için buraya geliyor.
Porque el jefe Pope está viniendo ahora mismo para hablar de cómo le gustaría que crímenes prioritarios... procediera.
- Şef Pope sana söylemedi mi?
¿ El Jefe Pope no te lo ha dicho?
Şef Pope savcının davalarıma en başından itibaren dahil olmasını gerçekten istiyor mu?
¿ De verdad quiere el Jefe Pope que la ayudante del fiscal se involucre en todos mis casos desde el principio? ¿ Por qué?
Başından beri Pope konusunda haklıydın.
Tenías razón sobre Pope todo el tiempo.
- Oturup Pope'u savunmayacağım.
Y, oye, no voy a sentarme aquí a defender a Pope.
- Will Pope bencil bir şerefsiz.
Will Pope es un cabrón egoísta.
- Lanet olsun, Pope.
Joder, Pope.
Pope'u öldüremez miyim?
¿ Matar a Pope?
Pope'un çocukları var.
Pope tiene hijos.
Adam ol, Pope.
Supéralo, Pope.
Asıl konuya gelelim, Pope.
Ve al grano, Pope.
Pope bir şey mi söyledi?
¿ Pope dice algo?
Bak, eğer Pope'la aranızda bilmem gereken bir şey varsa söyle bana.
Mira, si hay algo entre tú y Pope que yo debería saber, cuéntamelo.
Pope mu? Yok artık.
¿ Con Pope?
Hal, Maggie, ya da Pope'dan hiçbir iz görmedik.
No hemos visto ninguna señal de Hal, Maggie ni Pope.
Kes sesini, Pope.
Cállate, Pope.
Beni geri ister misin, Pope?
Así que, ¿ me quieres de nuevo, Pope?
Anthony, Pope, bombaları hazırlayın.
Anthony, Pope, tened esas cargas preparadas.
Bu cinayeti seninle birlikte soruşturabilmek için Pope'a yalvardığıma inanamıyorum.
No puedo creer que tuviera que rogar a Pope para investigar este asesinato contigo.
Sanırım hepimiz Pope'un Katolik olup olmadığını öğrenmiş olduk.
Bueno, supongo que todos podemos dejar de preguntarnos si Pope es católico.
Eğer Pope ( Papa ) ile 2000 yıllık batıl inançlar için tartışmaya sorun diyorsanız.
Bueno, solo si considera discutir con el Papa por supersticiones que tienen más de 2.000 años, un problema.
- Pope ( Papa ) mı?
- ¿ El Papa?
Pope bir arşivci evrakları almadan papazın evini aramamızı...
Pope no quiere que registremos la rectoría antes de que un archivero pueda recoger...
Pope diyor ki...
Pope quiere...
Peki, Pope'a oraya geldiğimi söyle.
Sí, bueno, dígale al Jefe Pope que voy para allá.
Pope az önce arşivcinin papazın evine girişine izin verdi.
Pope acaba de dejar entrar al archivero en la rectoría.
Bu rahibin evinde Pope ile olan olayla mı ilgili?
¿ Esto es por lo que pasó con el Jefe Pope en la rectoría?
Amirinin emirlerine karşı gelmek itaatsizliktir ve siz bunu ulu orta yaptınız ki Müdür Pope'un dün gece imzalamadan bana verdiği bu şikâyet dilekçesinde açıkça belirtilmiş.
Rechazar las órdenes de un superior es insubordinación, y lo hiciste públicamente, lo cual está detallado en esta queja sin firmar que el Jefe Pope me dejó anoche.
Müdür Pope'a onun makamına saygı duyacağınıza garanti vererek bu dilekçeyi imzalatmadım.
Evité que el Jefe Pope firmara esa queja porque le aseguré que eras capaz de entender su postura.
Müdür Pope o omzundaki rütbeleri ne diye taşıyor o zaman?
¿ Y por qué el Jefe Pope todavía está tan resentido?
Siz belki unutabilirsiniz ama Müdür Pope unutmaya hazır değil henüz.
Puede que tú seas capaz de dejarlo pasar, pero el Jefe Pope no está listo para dejarlo pasar.
Müdür Pope'un kilise ile görüşmelerine devam etmesine izin verin ki meseleyi "o" çözsün.
Dejar que el Jefe Pope reanude sus negociaciones con la iglesia para que él resuelva el problema.
Müdür Pope'un günlüğü kendi yöntemiyle almasına izin verirsem şikâyetini geri çekecek mi?
Si dejo que el Jefe Pope consiga el diario a su manera, ¿ retirara la queja?
Müdür Pope'a göre bomba etkisi yaratırmış.
El Jefe Pope cree que eso sería como detonar una bomba.
Bay Pope...
Sr. Pope....