English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ P ] / Porsche

Porsche Çeviri İspanyolca

1,005 parallel translation
"Gözü hep yükseklerdeydi." "Kendi halinde sıradan bir işçi, nasıl Porsche sahibi olabilir ki?"
Ella quiso levantarse en el mundo, y cómo podía un modesto trabajador alguna vez tener un Porsche?
"Gözü hep yükseklerdeydi." "Kendi halinde sıradan bir işçi, nasıl Porsche sahibi olabilir ki?"
Ella quiso levantarse en el mundo, y cómo podía un franco y modesto trabajador alguna vez conseguir un Porsche?
- Ve içinde Porsche olan bir garaj. - İyi bir kız ol.
Y un garaje con un Porsche.
Sürekli kitap yazmak istediğini söylüyorsun ama gidip bir Porsche alıyorsun.
Hablas de escribir un libro, pero al final prefieres comprarte un Porsche.
Porsche'u almamda bir sakınca var mı?
¿ Te molesta si llevo el Porsche?
Porsche, Plymouth ve Pontiac.
Porsche, Plymouth y Pontiac.
Merhaba, küçük Porche!
¡ Hola, pequeño Porsche!
Benimle eve gelir misin, küçük Porche?
¿ Te vienes a mi casa, pequeño Porsche?
Hadi, küçük bebek Porche!
¡ Vamos, mi pequeño Porsche!
Bir bakalım, ve görelim kimmiş Porche'unu kaybeden.
A ver quién ha perdido un Porsche.
Bok parçası Porche!
¡ Qué mierda de Porsche!
Sen git Porsche'nle oyna.
Vete a jugar con tu maldito Porsche.
Porsche 930.
Porsche 930.
Sen de Houston'a gidersin Porsche'u, evi ve işimi alabilirsin.
Tú puedes ir a Houston. Coge el Porsche, la casa, el trabajo.
Ben, Porsche 930 kullanıyorum.
Yo tengo un Porsche 930.
Bir Porsche'un sigortası ne kadar?
¿ Cuánto vale el seguro de un Porsche?
Porsche... onun üstüne yoktur.
Un Porsche... es irremplazable.
Yeni bir Porsche almışsın, hı?
Te compraste un Porsche nuevo, ¿ eh?
şu yeni Porsche'unun borcu bitti mi?
Ese es tu nuevo Porsche, ¿ ya lo pagaste?
Bu yeni Porsche arabam.
Es mi nuevo porche.
- Porsche.
- El coche.
Eminim dışarıdaki senin Porsche'ndir. Öyle mi?
Seguro que el Porsche de ahí afuera es tuyo, ¿ verdad?
- Porsche benim değil, efendim.
- Ése no es mi Porsche, señor.
hikayemizin kahramanlarından biri olmamasına rağmen, Belgradlılar'dan bir nefes uzakta idi. deli gibi kullandığı çalıntı beyaz Porsche'si ile hergece aciz polis teşkilatını deli etmekteydi.
Pero él no es el héroe de esta historia, aunque dejó sin habla a los habitantes de Belgrado con sus maniobras temerarias en un Porsche blanco robado con el cual dejaba en ridículo a la policía cada noche.
Şehirde kardeşimin yanında Porsche satmak mı mesela?
¿ Vendedor de Porches trabajando para mi hermano?
- Sanırım, bir Porsche.
- Un Porsche.
50 bin dolar değerinde bir Porsche sana 5 bin kazandırabilir.
Un Porsche que vale 50.000 dólares te reporta 5.000 dólares.
Şu serseri. Porsche'u varsa ne olmuş?
Ese idiota. ¿ Y qué si tiene un Porsche?
"Now he's thin and he's rich Drives a Porsche 944"
"Ahora es delgado y rico y encima tiene un Porsche"
Aslında, onu tamire gönderdim, Porsche çok hassas bir alet.
Está en el taller, o sea, un Porsche es una máquina muy delicada.
Porsche sever misin?
¿ Te gustan los Porsche?
Wyatt, sen Porscheu al.
Wyatt, llévate el Porsche.
Porsche üzerine bahse girdim. - Danny!
Te apuesto un Porsche a que el botín está en el consulado.
Tabi ve sonra'da Porsche'da elveda diyim. Kanıt elde edince o araba benim olacak.
Así, adiós al Porsche que me compraría con la bonificación por demostrarlo.
Siyah Porche'nin içindeki adam kim?
- Hola, Al. - ¿ Quién es el tipo del Porsche negro?
Ferrariler Dallas'a, Phoenix'e bir Lamborghini ve Cleveland'a dört tane Porsche.
Los Ferraris van a Dallas, hay un Lamborghini para Phoenix y Cleveland necesita cuatro Porsches.
KarşıIığında bordo Porsche'unu vermeyi teklif etti.
Sí... quería hacer un trueque con su Porsche color borgoña.
Alman arabalarından, Porsche'lerden anlarmışsın diye duydum.
He escuchado que eres muy bueno con coches alemanes... Porsches?
Porsche çalan yerel bir çete olduklarını düşünüyorum.
Creo que es un grupo local que roba Porsches.
Cidden, birileri konsinyedeki Porsche'lerimizden birini çaldı.
En serio, alguién robó uno de nuestros Porsches noches atrás.
O adam Porsche ile ne yapıyor?
Qué hace ese tipo con aquel Porsche?
Yarına kadar Porsche'yi alabilirsin Bill.
Por qué no usas el Porsche hasta mañana, Bill?
Porsche yok adamım. Lakers maçına biletim var.
No veo ningún Porsche, Tengo entradas para los Lakers.
Hem ben sadece Porsche çalarım.
Además, yo sólo robo Porsches.
Porsche nasıl yazılıyor?
¿ Cómo deletreas Porsche?
Eğer geri dönmezsem Porsche'mi alabilirsin.
Si no vuelvo, te puedes quedar con mi Porsche.
75 binlik bir Porsche Turbo Cabriolet'si var.
Tiene un Porsche Turbo Cabriolet de 75 mil dólares.
- Bir Porsche!
- ¡ Un Porsche!
Tüh, gitti benim Porsche.
Vaya, adiós al Porsche.
Hep bir Porsche istemişimdir.
Siempre he querido un Porsche, la buena vida.
15 inci arayan bir Porsche kazanıyor!
La quinceava llamada gana un Porche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]