English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ P ] / Poster

Poster Çeviri İspanyolca

712 parallel translation
- Güle güle poster babası.
- Adios, pater noster.
O sıradan bir poster kızı değil.
No es sólo una simple modelo.
Senin için kocaman bir poster hazırlatacağım, hem de iki renkli!
¡ Aparecerás en un gran cartel, a dos colores!
- Ricci, poster asacaksın.
- Ricci, vas a pegar afiches. - ¿ afiches?
O küçük poster kızından mı bahsediyorsun?
¿ Te refieres a esa muñequita?
Bu Moulin için güzel bir poster olur. Evet, öyle olabilir.
- Un buen cartel para el Moulin.
Bunu poster yaparsam, bir aylık içkiniz bedava olur.
Hágame un cartel, y le invito durante un mes.
- Benden bir poster istemiştin değil mi?
- Me encargó un cartel.
Bir poster yapacaksan Henri, benimki olmalı.
En el cartel debería salir yo.
Üstelik o poster bir yüz karası.
Ese cartel es vergonzoso.
Bunlar benim poster kızlarım. Bu yabanilikle boğuşurken insanın aklını dağıtıyor.
Son las tías de la imaginación, para pensar en otra cosa cuando te tiras a una negra.
- Bu yeni poster, değil mi Ed?
¿ Es nuevo este cuadro? - Sí.
Öğretmen burada gökten düşen bir poster kızı yüzünden zavallı Antoine Doniel'i yok yere cezalandırdı.
"Aquí sufrió el pobre Antoine Doinel... " castigado injustamente por un pequeño dibujo " de una modelo que vino del cielo
Poster kızının sende kalmasına izin vereceğimizi sandın galiba.
Creyó que dejaríamos que las colgara.
Cumartesi günü poster asmam gerek. Sen de gelsene?
El sábado tengo mucho trabajo.
Ben gideceğim, onu alıp başka bir yere, Poster'a götüreceğim.
Iré yo. Entonces la llevaré a otro sala de fiestas, el Poster.
Poster'a gitmeyi teklif ediyorum.
Si no le importa, vámonos a otro sitio, ¿ qué le parece el Poster?
Bayan bana Poster'ı bağlayın.
- Póngame con el Poster, señorita. - ¿ No se encuentra bien aquí?
Cruchot, Poster'da olacağına söz vermiştin.
Cruchot, debería estar usted en el Poster.
Aile Planlama Kuruluşu'ndan bir poster. Hamile Erkek.
Es del consultorio, un hombre puede estar embarazado.
- Susan, altı üstü poster.
¡ Sí, así! ¿ Ves?
- Kim o? Angelica nerede? Kim Angelica'yı aldı?
¿ Quién ha robado el poster de Angélica?
Poster : " Aranıyor :
Se busca : Zatoichi.
İlk " "ARANAN" " posterim, ve çok kötü gözüküyorum.
Mi primer poster de "Se busca", y tengo un aspecto espantoso.
Bilirsiniz, yani, belki bir tür resim asabilirim. Bilirsiniz, bakabileceği bir şey. Poster gibi bir şey.
No sé, si le cuelgo una foto en la pared donde él pueda verla, a lo mejor se consuela.
New York'a gittiğimizde poster değil, dev afişler istiyorum.
En Nueva York, no quiero pósters, quiero vallas publicitarias.
Bay Jergens, poster yanlış.
Sr. Jergens, el cartel está mal.
Hiç poster görmedim.
¿ Y los anuncios?
- Şehre 20 tane poster astık!
- Sí, claro... Hemos puesto veinte carteles por la ciudad.
- Poster çok güzel.
- Ese póster es muy bonito.
Hazırladığımız 7 poster ve 1500 broşürümüz vardı.
Teníamos preparados siete carteles... y 1.500 papeletas propagandísticas.
Bölüme girdim pencereye bir poster astım ve soyunma odasında broşürleri bıraktım. Katılıp katılmayacaklarını bilmek istediğim için adamlara tekrar sordum.
Fui al departamento, puse el cartel en la ventana y las papeletas en la guarropa... volví a preguntar a los chicos si se nos unirían... porque quería saberlo.
- Kaç poster vardı?
- ¿ Cuántos carteles eran?
Yok, poster.
- ¿ Qué es?
Yılın poster çocuğu Vinnie Cuntino mu var? Hadi.
¿ Vinnie Contino, el chico del año?
Bak, buradaki posteri görüyorsun, iyi poster.
Este póster es bueno.
İyi bir poster ama peki ya svetşörtler?
Pero... ¿ y las camisas deportivas?
Tüm bu olanlar... bir serinin içinde ve bu posterde var.
Esto resulta ser un poster, que es... el primero de una serie
Bir afiş basabilir misiniz?
¿ Puede imprimir un poster?
Bronski, işte poster.
Bronski, el cartel.
O fotofiniş resmini alırken kibar ol. İstersen poster büyüklüğünde basıyorlarmış.
Estaría bien tener una foto de la llegada en tamaño póster.
Gelecek sefere poster ebadında olacak.
La próxima vez será tamaño póster.
Kapısında Gardel * posteri vardı.
En la puerta tenía un poster de Gardel.
Konuşmadan sonra, polis alımları için bir poster çekimi ayarlayın ona.
Después del discurso llévelo a hacer un cartel de contratación policiaco.
Poster ister misin?
¿ Quiere usted un afiche?
Dekorasyon, birkaç poster ve resimden ibarettir.
La decoración consiste en un par de posters. Tal vez una mano de pintura.
Doğum kontrolündeki poster gencine benziyorsun.
Pareces el del cartel del control de la natalidad.
Güzel bir modelle erotik poster olarak bile satılabilirdi.
Con una modelo guapa, quizá se venda bien como postal erótica.
Şimdi sana lazım olan şey reklam. Çok bilet satabileceğin ve bir sürü poster asabileceğin büyük bir konser.
Lo que necesitas es que te vea mucha gente, un lugar grande... donde puedas vender muchos boletos, poner muchos carteles.
- Bir de poster kızı var..
- Una chica.
Bir sonrakinde daha çok poster olacak.
La próxima vez serán más que carteles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]