English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ P ] / Pringles

Pringles Çeviri İspanyolca

114 parallel translation
- Pringles.
- Pringles.
Bu haftalık Pringles'ımızın sonuna geldik!
Estaremos de regreso después de estas palabras de "Pringles"!
Dinle, sorun çıkartmak istemiyorum ama diğer Pringles tırtıklı ve benim tırtıkla sorunum var.
Oiga, no quiero ser una persona fastidiosa pero esas papas son onduladas. Yo tengo problemas con las papas onduladas.
Çünkü sen göründüğün gibi görünüyorsun, ben de göründüğüm gibi. Bu, benim Pringles'ım.
¿ Usted cree que él estará de su lado por la apariencia que usted tiene, y no por la mía?
- Tamam. Tamam. Pringles'ı alabilirsin.
Nunca me involucro en disputas de productos.
Pringles'ı ben aldım.
No prestaré atención a eso.
Ve ben, kadın o Pringles'ı istedi. Benim suçum değildi.
No fue culpa mía...
Ben Pringles'ın...
- ¿ De qué se trata?
Bence Pringles patlama noktası olmamalıydı.
¿ No es de mal gusto hablar de alguien que no está presente?
Markete gittiğimde arkama döneyim dedim bütün reyonu devirdim.
Fui al supermercado, me di la vuelta. Boté la pirámide entera de Pringles.
Hepsi turşu, hamsi muz suyu ve Pringles karışımından dolayı olmuş.
Pepinillos, anchoas, jugo de banana y ¡ papitas!
Peki ya acı, baharatlı ya da barbekü soslu olmayan, normal Pringles yesem?
Bien. A partir de ahora papitas sencillas, no picantes.
Ya da hiç Pringles yemesen?
O mejor, nada de papitas.
Kalçaların kucaklaşan iki pringles gibi gözüküyor.
Tu trasero parece dos Pringles abrazados.
500 muhendisim var ve eğer sermayemizin olmadığını öğrenirlerse büyük kargaşa çıkar.
Cuando mis 500 ingenieros se enteren de que no hay más Pringles se va a armar un revuelo.
Evet. Biraz da Pringles.
Me gustarían unas Pringles.
Ben acı soslu Pringles ekle dediğimde hayır demiştin.
Cuando te pedí que añadieras Pringles al Chile, dijiste que no.
Kendi kilonuz kadar Pringles yediniz.
Han comido su peso en papas Pringles.
En çok hangisini seviyorsun?
¿ Cuáles son tus Pringles favoritas?
- "Pringles" var mı?
- ¿ Tienes Pringles?
Gofretleri bitiyor, bir şey yemeleri lazım.
se quedan Pringles, tienes que comer algo.
Küçük paket Pringles ve gördüğüm en şirin votkadan ister misin?
Oye, ¿ quieres un botecito de Pringles y el vodka más lindo que he visto?
Tamam. Kringle dan yağları çekelim mi?
Está bien, ¿ le sacamos las papas Pringles a la Sra. Kringle?
Pringles için iki kuponum var.
¡ Tengo cupones para las Pringles!
Sonra Pringles kutusu gibi açılıversin.
Y así se abrirá como una lata de Pringles.
Evet demek zorundaydım! Böylece heyecanı, yeni bir cips markası sanan bir kadınla saplanıp kaldım!
Así que soporté con una mujer que cree que la mayor excitación es un nuevo sabor de Pringles
Ah, şey, evet, bir paket Pringles.
Sí, un paquete de Pringles.
Pringles, kırmızı tüp içerisinde yer alan cipsler.
Pringles, las patatas fritas del paquete rojo.
Pringles mı?
¿ Pringles?
- Sen Pringles'ı al.
- Pilla Pringles.
Kit Kats, Nachos, Pringles.
Kit Kat, nachos, Pringles.
- Pekala Pringles, Nachos- -
- Pringles, nachos...
Gidip Pringles alacağım.
Voy a comprar algunas Pringles.
Bebek bezleri, kutuda aromalı Pringles'lar.
Toallitas de bebé, Pringles de varios sabores.
ve bu Pringles ( Bir çeşit Cips ) planının bir parçası mı?
Y estas Pringles, ¿ son parte de tu plan?
Dr. Pepper, Pringles, Tastykakes?
¿ Gaseosas, papas fritas, golosinas?
- Pringles'a bayılırım.
Me gustan las Pringles.
Ne verdiğinizden emin değildim, bu yüzden bir'65 moet ve biraz pizzalı pringles getirdim.
No estaba seguro de lo que servirían. Así que traje un Moët del 1 965 y papas fritas con sabor a pizza.
Benle Lois evlenmeden önce, bu yeni arkadaşımız ona resmen Pringles kutusu döşemiş.
Antes de que Lois y yo nos casaramos, nuestro nuevo amigo acostumbraba meterle la vieja lata de Pringles.
Pringles kutusu ; devam et.
Una lata de Pringles, pero continua.
O kadar Pringels alacak kadar da hassas demek.
Ser tan vulnerable requiere muchas Pringles.
Arap usulü Pringles.
Papitas árabes.
- Pringles kutusu nerede?
- ¿ Y las Pringles?
Pringles kutusunda olan soktuğumun elmasları nerede?
¿ Dónde están los putos diamantes que había en la caja de Pringles?
Daha çok Red Bull ve Pringles gibisin.
- Como el RedBull y las Pringles.
Pringles'ı kaselere koymak en iyisi. Öbür türlü, elin sıkışıyor.
Es mejor poner las Pringles en bols, sino se te queda la mano así
Rod Hull ve Emu hala hayatta olsalardı kesin onları Pringles reklamlarında oynatırlardı.
Si Rod Hull y Emu estuvieran vivos habrían usado esto en los anuncios de Pringles
Aynı Pringles gibi.
Es como las Pringles.
Ta ki onu, bir kutu dolusu pringles ve bir çanta esrarla kaçarken görene kadar.
Hasta que lo vi escapándose de nuestro campamento... con una lata de Pringles y una bolsa de hierba.
Pringles'dan hoşlanırım.
Me gustan las papas fritas.
Pringles kutusunun içinde.
Está... atascada en una lata de Pringles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]