English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Q ] / Qb

Qb Çeviri İspanyolca

90 parallel translation
Her topu aldığında sen QB sin.
Cada vez que agarres el disco. eres el armador.
Dummios, adam adama mücadele için QB'ni takip et.
Reservas, seguid a vuestro capitán para más entrenamientos.
SANIRIM HAYIR. NEDEN BiR QUARTERBACK i OYUNA ALDI Ki?
¿ Por que estan trayendo un QB.?
Dostum, seni Pittsburgh'daki kamptan beri görmüyorum.
Hombre, no te había visto desde el campamento QB en Pittsburgh.
Vince, bu şarkı QB'nin jeneriği için harika olurdu. Ekranda beliriyorsun, yağmur yağıyor.
Vince, piensa en esta canción para el final de "BQ", contigo en pantalla, y la lluvia cayendo.
Şehirdeki her dağıtımcı QB'yi görecek.
Todos los distribuidores de la ciudad vinieron a ver "B.Q."
- İşte budur, Oyun kurucu.
- Dí que sí, QB.
Richard Casey Woodland. İkinci avukat.
Richard "Casey" Woodland, respaldo en QB, USC.
The Hollywood Foreign Press oturmak QB ile ilgili her şeyi görüşmek, bu akşamüstü bir basın toplantısı yapmak istiyor.
La gente de Hollywood Foreign Press quiere sentarse contigo para discutir sobre "QB". Quieren una conferencia de prensa esta tarde.
Phil, öğleden sonra QB'yi kamyonete koy.
Phil, mete al QB en una furgoneta esta tarde.
Selam, QB.
Hey, QB.
Her şey göreceli, QB.
Todo es relativo, QB.
Artık QB1'sın. ( As oyun kurucu )
Quiero decir, eres el primer QB ahora.
Oyun kurucunun arabası'02 model, kırmızı bir Mustang.
El coche del QB es un Mustang rojo del 2002.
Geliyor musun, şeker çocuk?
Hey, bebe QB, ¿ vienes?
QB, atla arabaya.
¡ QB, entra!
Birkaç Tigers oyuncusu, QB'nin arabasını kimin hurdaya çevirdiğini bilmek istedi.
Algunos de los jugadores de los Tigers querían saber quien destrozo el coche del QB.
Bir oyun kurucu bunu yapar, değil mi?
¿ Eso es lo que un QB hace, huh?
İlginç. Kulağım sende, QB.
Interesante.
Doktorun oyuna dahil oluyor.
Soy todo oídos, QB. El doctor está aquí.
Bu dolandırıcılık, QB.
Es un timo, QB.
Hayatta girip çıkmaktan çok daha fazlası var QB. Bana güven.
Hay más en la vida que irte y renunciar, QB, créeme.
Herkes eyaletteki en iyi oyun kuruculardan biri olduğunu söylüyor. Ama tek başına maçı kazanamaz.
Todo el mundo dice que es uno de los mejores QB del estado, pero el no puede ganar un partido solo.
Çünkü seni play-off'larda, takımın oyun kurucusu olarak görmek isterim.
Porque me gustaría de verte QB en ese juego de playoff.
As oyun kurucu lafını ağzıma almak için yeterli miyim ki?
¿ Estoy cualificada para hablar con el primer QB?
Hayır değil ama bir neden için buradayız QB.
Sabemos que no es tu cumpleaños, pero estamos aquí por un motivo, QB.
İşte benim oyun kurucum.
¿ Cómo está mi QB?
Bu bir şampiyona, QB. Terapi değil.
Pero esto es un campeonato, quarterback, no una terapia.
Kadın kemik uzmanı ve Chargers'ın oyun kurucusunun sağ bacağında çatlak olduğunu söylemiş.
Ella es osteópata y dice que el cargador de QB tiene una pequeña fisura en su pierna derecha.
Ve oyun kurucumuzla gerçekten iyi bir ikili olacaklar.
Encaja muy bien de verdad con este QB justo aquí.
As oyun kurucumuz okulu tekrar asmış.
QB uno... Haciendo pellas otra vez.
Bu yeni koç, kendini çok büyük bir baskı altına soktu. Çok sağlam bir oyun kurucunuz var. Üç farklı koşucuya 400 yardlık gol pası atabildiğin doğru mu?
Este es el nuevo entrenador, que tiene mucha presión ahora tiene usted un buen QB es verdad que puedes lansar 400 yardas y touchdown para tres diferentes receptores?
- Sen siktir git, oyun kurucu!
- ¡ Que te jodan a ti, QB!
Sen siktir git, oyun kurucu!
¡ Que te jodan a ti QB!
Pekala, oyun kurucu.
Vale, QB.
Şimdi profesyonel olduğuna göre oyun kurucuna selam vermezsin sanıyordum.
Pensé que ya serías demasiado grande como para decir hola a tu QB.
Jason Dillon'daki son iki yılımda oyun kurucumdu.
Jason era el QB en mis dos últimos años en Dillon.
Ben de oyun kurucuydum, Westerby'de.
Yo he sido QB, en Westerby.
QB 45'te bana vurmayı denemişti, fakat ben rüzgarı hissettim bu nedenle 10 yard'a kadar koştum.
QB debía dármela en la 45, pero sentí un viento y corrí 10 yardas más.
Hahn, QB'ye pası atacak zaman bırakmalısın. Maçın kilit noktası bu olacak.
Tienes que darle tiempo a nuestro quarterback para lanzar, va a ser duro
Marty Booker QB oynardı, şimdi ise koşucu oyunuyor. Seneca Wallace, biliyorsunuz, Seattle'da savunma oynuyor Ama koşucu durumunda.
Marty Brokers era quarterback y ahora receiver y Wallace es reserva en Seattle pero juega de receiver cuando está Hasselback
Titanlar hücum yapıyor. QB pas için açılıyor... Derine pasını atıyor!
Titans atacan, el qb se retrasa para pasar lanza lejos!
Titanlar saldırıda... Ve tekrar düşürülüyor...
Los Titans hacen un blitz ( a por el qb ) y va al suelo otra vez!
Büyük bir kararla, Koç Taylor emektar... QB Matt Saracen'a geri dönüyor. Kendi Panthers takımını geri getirmeye çalışıyor.
En un cambio monumental Taylor ha vuelto al veterano qb Matt Saracen intentando meter a sus Panthers de vuelta al partido la suelta por encima de la barrera para Riggins.
Yedek QB pas için açılıyor...
Quarterback para el pase
Panther'ın büyük koşucu ve QB'si Matt Saracen seneye prestijli Chicago Sanat Okuluna gidecek.
Y receptor y quarterback de los Dillon Panthers, Matt Saracen, irá al prestigioso Instituto de Arte de Chicago el próximo año.
Herkesin bilmesini istiyorum J.D, Dave Campell Lisesi tarafından yılın QB'si olarak seçildi. Alkışlayalım onu.
Quiero que todo el mundo sepa que J.D ha sido nombrado... quarterback del año por el Instituto Dave Campbell.
Kulüp QB!
¡ Club- - Club QB!
SU QUARTERBACKE BASKI YAPIN.
Pon algo de presion sobre eso QB. Tiene todo el dia para tirar, entrenador.
- Çünkü sen oyunkurucusun.
- Porque eres el QB.
O, QB.
Es quarterback.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]