English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ R ] / Radley

Radley Çeviri İspanyolca

316 parallel translation
Radley'de bakılacak bir şey olduğunu Ezra'nın öğrenmesini istiyor.
Eddie quiere que Ezra sepa que hay que investigar algo en Radley.
Bayan D, Radley'de yönetimdeydi.
La Sra. D estaba en la junta directiva del psiquiátrico Radley.
Radley'de işim bitmeyecek bence.
Pues, no creo que voy a terminar lo de Radley.
Radley ilginçleşmeye başladı.
" Llegaré tarde para cenar.
Aria Radley'de kaldı. Spencer beni ekti.
Aria está en Radley, Spencer me ha dejado tirada.
Radley biraz zorlayıcı olabilir.
Radley puede ser un poco abrumador.
- Benim fikrimdi biliyorum ama Radley'e dönemezsin.
Mira, sé que eso fue mi idea, pero no puedes volver a Radley.
Bundan sonra Radley'den kaçmış olmalı.
Debió de irse de Radley después de esto.
Radley'den biri mi düşüyor?
¿ Alguien cayendo en Radley?
Radley'de başka kim Bethany'i tanıyordu?
¿ Quién más conocía a Bethany en Radley?
Bethany, Radley'den kaçıp Bayan D'yi aramaya gitti yani.
Entonces Bethany se fue de Radley y fue a buscar a la Sra. DiLaurentis.
Öfkelenecektir ama, yapabileceği hiçbir şey yok.
Lord Radley se pondrá furioso. Pero no hay nada que hacer. ¿ Puedo preguntarte algo, Dorian?
"Bir Radley tımarhaneye gitmez." demiş.
"Ningún Radley irá a ningún manicomio".
Boo Radley'in gerçekten geceleri gelip penceremden içeri... baktığına inanıyor musun?
¿ De veras crees que Boo Radley viene por la noche y mira por mi ventana?
Hey, Jem... İki "Tom Swift" e bir "Boz Hortlak" veriyorum... Boo Radley'in bahçe kapısından öteye gidemezsin, iddiaya var mısın?
Oye, Jem... te apuesto un "Fantasma Gris" contra dos "Tom Swift"... que no pasarías más allá de la puerta de Boo Radley.
Hayatım boyunca hemen her gün Boo Radley'in evinin önünden geçtim.
Casi todos los días de mi vida paso por la casa de Boo Radley.
Boo Radley'in kapatıldığı yeri bulmaya geldik.
Vinimos para saber dónde estaba encerrado Boo Radley.
Radley'lerin evinde bir pencereden içeriye bakacağız... ve Boo Radley'i görmeye çalışacağız!
¡ A mirar por la ventana de la casa de los Radley... y ver si podemos echar un vistazo a Boo Radley!
Arkadan dolanıp... Radleyler'in arka bahçesindeki yüksek çitin altından geçeceğiz.
Iremos por la parte de atrás... y nos arrastraremos por debajo de la cerca de alambre del lote de los Radley.
Bay Radley pazı bahçesine gizlice giren birine ateş etti.
El Sr. Radley le disparó a un merodeador en su sembrado de col.
Bay Radley ödlerini koparmış olmalı.
El Sr. Radley debe haberlo paralizado de miedo.
Hani o gece tekrar Radleylerin evine gitmiştim ya?
¿ sabes algo más que nunca te dije... sobre esa noche que regresé a la casa de los Radley?
Radley'lerin oradan geçerken her seferinde hâlâ Boo'yu arıyordum.
Aún buscaba a Boo cada vez que pasaba por la casa de los Radley.
Bayan Jean Louise, Bay Arthur Radley.
La señorita Jean Louise, el Sr. Arthur Radley.
Radley'lerin verandasında durmak yeterliydi.
Fue suficiente detenerme en el porche de los Radley.
Ve Boo Radley dünyaya çıkmıştı.
Y Boo Radley había salido.
O günleri daha sonra pek çok kez düşünecektim... Jem'i ve Dill'i... ve Boo Radley ile Tom Robinson'ı.
En esos días iba a pensar muchas veces... en Jem y Dill... y Boo Radley y Tom Robinson.
Boo Radley'i içimizde hissediyoruz, değil mi?
¿ Te comió la lengua el gato?
O zamanlar Lord Radley bakandı..... ve Baron'un da çok iyi bildiği gibi, ben onun özel sekreteri olarak çalışıyordum.
Bien, por ese entonces Lord Radley era un ministro del gabinete... y como el Barón sabía, estaba trabajando como su secretario personal
Sanırım ben de senaryonun Boo Radley'si oluyorum.
Eso me convierte en la Boo Radley del cuento.
Boo Radley'in goncalı duvar kağıtlarıma dokunmasını istemiyorum.
No quiero que el toque mi papel pintado de capullos.
Boo Radley'in elma ağacından aşağıya düşüp kolumu kırmıştım.
Y recuerdo el día que me caí del viejo árbol de manzanas de Boo Radley y me quebré el brazo.
"Boo Radley'in elma ağacından düştüm ve kolum çok acıyor!"
Les daré una pista. "Se cayó de árbol de manzanas de Boo Radley... "... ¡ y mi brazo me está matando! "
Ama o bizim Boo Radley'miz. Boo Radley'miz yoktu.
Pero es nuestro Boo Radley, y no tenemos un Boo Radley, excepto.
Kasaba müzisyenini, Pizzacı Pet ya da posta kutularıyla konuşan adamı saymazsak tabi.
El trovador o Pete el repartidor de pizza o el tío que habla a los buzones. Creo que una ciudad necesita tantos Boo Radley como sea posible.
Hayır Boo Radley, odaya kapanabilirsin.
No, aguafiestas, te puedes quedar encerrado en tu cuarto.
Boo Radley biçimi gibi, Bait Shop'tan ve onun tatsız insanlarından uzakta.
Una especie de Boo Radley muy lejos del Bait Shop y todos sus insípidos personajes.
Lanet olsun, Radley!
¡ Diablos, Radley!
Jane Radley, David'in fetihlerinden biri.
Jane Radley, una de las conquistas de David.
Polis plakayı araştırdı ve Ben Radley'e ulaştı.
La policía rastreó el número y les condujo a un hombre llamado Ben Radley.
Bay Radley, Patty Case'i tanıdığını kabul etti. Söylediğine göre, eski kocasının yakın bir arkadaşıymış.
El Sr. Radley admitió que conocía a Patty Chase, y dice que era un buen amigo de su último esposo.
Bay Radley evli bir adam.
El Sr. Radley es un hombre casado.
Adı Sean Radley.
Su nombre es Sean Radley.
Sean Radley diye birinin telefon kayıtlarını istiyorum.
Necesito los registros telefónicos de Sean Radley.
Sean Radley'yle ne konuşuyordunuz Bayan Ross?
¿ De que hablaban Ud. y Sean Radley, Sr. Ross?
- Radley'nin çantası mı bu?
¿ Es el maletín de Radley?
Bayan Radley, kocanız sizin adınızla kiralanmış bir arabayla öldürüldü.
Sra. Radley, su esposo fue atropellado y asesinado con un auto rentado a su nombre.
Sizi aldatıyordu Bayan Radley, öyle değil mi?
El la estaba engañando, Sra. Radley, ¿ no?
Bayan Radley, arabayı bulacağım.
Pero, Sra. Radley, voy a encontrar el auto.
Ne zamandan beri Boo Radley oldum?
¿ Desde cuándo me volví Boo Radley?
- Her kasabanın mümkün olduğunca çok Boo Radley'ye ihtiyacı vardır.
- Sí, esta es la cuestión.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]