Rafe Çeviri İspanyolca
553 parallel translation
- Adamında adı Zimmerman. Rafe Zimmerman mı?
Un tipo llamado Zimmerman.
Hey, Rafe.
Hola, Rafe.
Nereden oraya girdiğini bilmiyorum, cidden, Rafe!
¡ De verdad que no sé cómo llegó a mi bolsillo, Rafe!
Ne oldu, Rafe?
¿ Qué pasó, Rafe?
Rafe!
Rafe!
Ve sonra Rafe Sanders'i bir bacağından kurban gibi tavana asmış.
Y entonces colgó a Rafe Sanders de un poste como si fuera un cuarto de res.
- Anlamıyorum, Rafe.
- No lo entiendo, Rafe.
Aptal olma, Rafe.
No seas tonto, Rafe.
Onu orada tut, Rafe.
Córtale el paso, Rafe.
İşte, Rafe.
Bueno, ahí está Rafe.
Rafe! Çocukları ve kadınları çıkar.
Rafe, llévate a las mujeres y a los niños.
En başta konvoy sahibi, Frank Wallingham, ve konvoy yöneticisi, Rafe Pike vardı.
La encabezaba su propietario, Frank Wallingham, y el guía de la caravana, Rafe Pike.
Rafe! Rafe!
¡ Rafe!
Rafe! - Rafe!
¿ Eran disparos?
Bataklık Dibine vardığımızda, öne gel.
Sí. ¡ Rafe!
Rafe çok iyi bıçak kullanır.
Rafe es un maestro con el cuchillo.
Rafe daha zeki ama daha kötü.
Rafe es listo, pero mezquino.
Kötü davranırsan, Rafe derini yüzer.
Y si te portas mal, dejaré que Rafe te desolle.
Rafe, sende onlarla git!
¡ Rafe, ve con ellos!
Rafe bizden önde olmamalı?
Que Rafe no esté detrás de nosotros.
Rafe gibi biri mesela, daha yeni Mike'ın barını devraldı.
Puede que el tipo que acaba de quedarse con el bar de Mikey. Un vaquero llamado Rafe.
Rafe'nin tekrar deneyeceğini sanmıyorum
No creo que Rafe la cague contigo una segunda vez.
Rafe'de bu görünüşden etkilenirmiydi acaba?
Me pregunto si lo estará Rafe también.
Rafe'yi hatırlıyorsun degil mi?
Recuerdas a Rafe, ¿ no?
Rafe burada mı?
¿ Está Rafe?
Rafe'yi bilirsin.
La misma mierda de siempre.
- Tabbi hem sana hem de Rafe'ye.
- Sí. A ti y a Rafe.
Ama, madem o kadar çok şey biliyorsun neden bana ve Rafe'e güveniyorsun?
Y si sabes tanto al respecto ¿ por qué confías en mí y en Rafe, cariño?
Eh, ben de Rafe konusunda şu ya da bu bilgiye sahibim.
Sé muchas cosas de Rafe.
Ama Rafe beni aldattı, kahretsin.
Pero Rafe se aprovechó de mí. Joder.
Biz ikimiz Rafe'i safdışı bırakabiliriz.
Tú y yo podríamos pasar de Rafe.
Ve şimdi Rafe bu işin içinde...
Y Rafe también estaba metido.
Rafe'in işini çoktan bitirebilirdin.
Habrías podido matar ya a Rafe, ¿ no?
Devam et, Rafe, göster ona!
¡ Adelante, Rafe, enséñale lo que es bueno!
Thomas Johnson. Reff Simon. Tulsa'dan yeni üye.
Rafe Simon, nuevo de Tulsa.
Gelip bu insanlara oylamanın ne hakkında olduğunu açıklar mısın?
Rafe, podrias explicarles de que se trataba el voto.
Benim adım Rafe Guttman, Guttman Soruşturma.
Me llamo, Rafe Guttman, Guttman Investigaciones.
- Rafe Guttman.
- Rafe Guttman.
Ben Rafe Guttman.
Soy Rafe Guttman.
Güzel kart, Rafe.
Linda tarjeta, Rafe.
Kartın için sana yardım edeyim, Rafe.
- Deje que le de una mano, Rafe. - Está bien.
Caleb diye birini tanımıyorum, Rafe.
- No conozco a ningun Caleb, Rafe.
- Evet.
- ¿ Rafe Zimmerman?
Hey Raffaele, Pasquale, acele edin biraz.
Rafé, Cici, Pascià. Subid de una vez.
- Hey, Rafe.
- Rafe. - ¿ Qué?
Rafe! Rafe! - Ne?
Haz que se muevan los de detrás.
Hanımlar, daire yapın!
¡ Señoras, formen un círculo! ¡ Rafe!
Evet. Rafe! Rafe!
¿ Tiene que ver con Quicksand Bottoms?
Rafe, Rafe!
¡ Rafe!
Rafe ile toplantıda.
Está en una junta con Rafe.
Rafe!
¡ Rafe!