Rakamlar Çeviri İspanyolca
2,086 parallel translation
Rakamlar şiddetli moleküler birleşme hatası gösteriyor.
Los números muestran una grave falla de cohesión molecular.
Rakamlar Aralık ayından bu yana'Midwest'de ki toplu ev satışlarında büyük bir düşüş yaşandığını gösteriyor.
El número de ventas de casas aquí, en el centro del país... muestra una marcada caída en las ventas totales desde diciembre.
Böyle rakamlar söz konusu olunca bireylere dikkat etmemeye başlarsın.
Con esas cifras uno pierde noción de los individuos.
Rakamları bir araya getir. Siz denklemin parçalarısınız.
Coloca los números juntos, así ambos serán parte de la ecuación.
Rakamları bir araya getir. O zaman denklemin birer parçası olursunuz.
Coloca los números juntos así ambos serán parte de la ecuación.
Tamam. Roma rakamları VI üzerinde II
Vale, eh, números romanos.
Numaralar, kızının numarasının ilk rakamları ile eşleşiyor. 1-718-55 7,1,8,5?
Los dígitos coinciden con los primeros números del teléfono de su hija. 1-718-55--1-718-55- -
Bunlar mektuptaki rakamlar.
¿ 7-1-8-5? Esos son los números de la carta.
Farklı sırada dizliler ama aynı rakamlar.
Están en diferente orden, pero esos son los mismos números.
Katilimiz geliyor, arkasından deşiyor, telefonu alıyor, cesetle birlikte kanepeye koyuyor, sonra da rakamları, diğer sahte tahminlerle beraber mektuba yazıyor.
El asesino entra, la apuñala en el cuello, coge el teléfono, lo tira al sofá con ella, y entonces pone los números en la carta junto con el resto de predicciones falsas.
Şu romen rakamlarına bakın.
Miren estos números romanos.
Romen rakamları mı?
¿ Números romanos?
Rakamlar ne kadar gitmemiz gerektiğini gösteriyormuş.
Las marcas indican cuántos pasos debemos dar. Uno...
Rakamların üzerinden geçtim, sen de biliyorsun.
Sabes, he estado mirando los números.
Rakamlar uyuşmuyor.
Los números no cuadran.
Pİ sayısının rakamlarını ezbere yazıyor. Tam 1.000 haneye kadar. - Aynı anda diferansiyel denklemleri kafasında çözüyordu.
Estaba recitando los dígitos de Pi hasta el decimal número 1000, mientras resolvía ecuaciones diferenciales en su cabeza.
Rastgele rakamlar ve harflerden oluşan birçok dosya var.
- No lo sé. Hay muchos archivos que parecen números aleatorios y letras.
Dosyalara bakıyordum rakamlar akla yatkın değildi.
He estado mirando los libros y los números simplemente no cuadran.
Artık muhasebe defterlerini pişirip rakamları şekere bulayamayız.
Ya no podemos cocinar los libros de cuentas ni derretir los números.
Bölümdeki en yüksek satış rakamları ve ardından Omaha'ya geri uçuyorum.
Ese soy yo... el mejor vendedor de la división, - y en la mañana, vuelo a Omaha.
Belki rakamlar öyle söylemiyor olabilir, ama bu maçı biz kazandık.
- Sabe, talvez el marcador no lo muestre, pero ganamos el partido.
Rakamlar neydi, Shawn?
¿ Cuál era el número, Shawn?
Bunu rakamlar gibi düşünemezsin.
Nos puede pensar en ello como números.
- Ama son iki rakamları farklı.
- Pero los dos últimos números son diferentes.
Yani matematiksel beynime göre rakamlar uzaylı varlığını mükemmel derecede mantıklı kılıyor.
Así que, para mi cerebro matemático sólo los números hacen que pensar en alienígenas sea perfectamente racional.
Yılda 6 haneli rakamlar alıyorlar.
6 cifras al año.
Hâlâ belli rakamları bekliyoruz...
Aún estamos esperando por las cifras clave...
Yüksek rakamlar o şirketlere giriyor ve çıkıyor.
Grandes cantidades entran y salen.
Devon, Buckley'nin Gates'in gelirine konmak için Harrison'ı öldürdüğünü düşünüyor. Ama rakamlar bunu desteklemiyor.
Mira, Devon puede pensar que Buckley mató a Harrison para conseguir el control de los beneficios de The Gates, vale, pero los números no cuadran.
Arasında kalan rakamları denedim ama...
He intentado poner en cada uno de los número no lo sé.
Ooh, en sonki rakamlar elimize geldi.
Tus últimos cifras han subido.
İnsanların dünyasında, bahisçi olarak çalışırım spordan tut doğal afetlere kadar her şeyin rakamlarını yürütürüm.
Todo tipo de apuestas, desde deportes hasta desastres naturales.
Grafikler, rakamlar, çizelgeler... Gelen giden mallarla uğraşıp durdun.
Enfrentaste mapas, gráficas, números, importaciones, exportaciones.
Ugh, rakamlar.
Quién se lo hubiera figurado.
Eğer rakamlar 8 ile başlıyorsa, o zaman bu teklif kartı.
Si el número empieza por 8, entonces es una tarjeta de puja.
Bu rakamlar ne anlama geliyor ki?
¿ Pero qué quieren decir esos números?
Satış rakamlarınızı inceleyeceğim.
Revisaré vuestras cifras de venta.
Satış rakamlarımızı inceledim de, sanıyorum...
Así que estaba analizando las cifras de ventas y pensé que...
"Rakamlar."
"cifras..."
- Ona, rakamları bulunduğum dönem boyunca, her yıl gösterdim.
Le mostré los números cada año que estuve ahí.
Rakamlar burada.
En realidad, es esta figura de aquí mismo.
Aslında, doğru değil bu. Kaynak aldığın rakamları biliyorum.
Conozco los números que mencionas.
- Hayır, şu anın rakamları.
- No, es ahora.
Bunlar son rakamlar.
Estos son los últimos datos.
- Rakamların oldukça iyi.
Tus números son bastantes buenos.
Rakamlarınız oldukça aşağıda.
Sus números son considerablemente bajos.
Bu rakamlar arasında alkol ikinci sırada.
Adicional a estas cifras son los ingresos por alcohol, factor secundario.
Rakamların gizemli biliminde, 33 rakamı bilinçliliğin nihai erişimini temsil eder.
En la ciencia oculta de la numerología, el número 33 representa el último pilar del estado consciente.
Peki ama bunlar sadece rastgele rakamlar mıydılar?
Pero ¿ los números fueron realmente aleatorios?
Rakamları yerine koy.
Haz los cálculos.
O bilgisayardaki rakamlar bana ait.
Son mis números en mi computador.