Rance Çeviri İspanyolca
181 parallel translation
Ranceler, Peterler, Perryler, Joadlar...
Los Rance, los Peters, los Perry, los Joad.
Rance.
Rance.
Tabanca taşımıyordu Rance.
No llevaba pistola, Rance.
Tanrım, Rance, daha bitmedi mi?
Dios Santo, Rance, ¿ aún no has terminado?
İşte Rance'in yemeği.
Aquí está la cena de Rance.
- Rance, sence yapabilir miyim?
- Rance, ¿ crees que podría?
- Rance bana okumayı öğretecek.
- Rance va a aprenderme a leer.
Rance, üzgünüm.
Rance, lo siento.
Rance mi?
¿ Rance?
Rance, yasal bir konu için sonra sana ihtiyacımız olacak.
Rance, te necesitaremos luego para algunas cosas legales.
Rance, lütfen.
Rance, por favor.
Rance'a neler yapacak ettiği yemini bir duyman lazım.
Debería oír lo que promete hacerle a Rance.
Bay Rance, arabayı getirdim.
Sr. Rance, tengo la carreta afuera.
Git Rance.
Vete, Rance.
Rance?
¿ Rance?
Rance Stoddard?
¿ Rance Stoddard?
Rance!
¡ Rance!
Rance elinde tabancayla dışarıda duruyor!
¡ Rance está ahí afuera con un arma!
Bildiğin gibi Rance Stoddard elinde silah varken kafasındaki şapkayı bile vuramaz.
Todos sabéis que Rance Stoddard no sabe disparar ni a un palmo de distancia.
Rance, Valance'ın yerinde sen olsaydın, seni...
Rance, si hubieras sido tú en vez de Valance, yo...
- Rance, bu Handy Strong.
- Rance, éste es Handy Strong.
Haydi Rance.
Vamos, Rance.
O haklı Rance.
Él tiene razón, Rance.
- Ama Bay Rance...
- Pero Sr. Rance...
- Rance...
- Rance...
Selam Rance.
Hola, Rance.
Günaydın Rance.
Buenos días, Rance.
Harika görünüyorsun Rance.
Te ves genial, Rance.
İyi uyuyabildin mi Rance?
¿ Dormiste bien, Rance? ¿ Puedo hacer algo por ti?
Selam Rance!
¡ Hola, Rance!
Bu arada Rance, seni arkadaşımla tanıştırayım.
Por cierto, Rance, quiero presentarte a una amiga.
Rance, Bayan Stardust.
Rance, ésta es la Srta. Stardust.
Bayan Stardust, Rance.
Srta. Stardust, Rance.
Rance, bize katılmak istemez misin?
¿ Por qué no te sientas con nosotros un momento?
Bayan G. nasıl Rance?
¿ Cómo está la Sra. G., Rance?
Rance dosyasında onu kötüleyecek bir şeyler olup olmadığını araştır.
Quiero que averigües si algo huele mal en sus archivos.
Çünkü Rance, Bayan Morgan ile buraya geldiğinde halkın iradesinin anlamını yeniden öğreneceksiniz.
Porque apenas vuelva Rance con la Sra. Morgan tendrán una interpretación completamente nueva del deseo de la gente.
Rance arayıp askeri polislerin yolda olduğunu söyledi.
Rance llamó por radio y dijo que viene la policía militar.
Yarın, Rance nehri kenarında oturan buranın yerlilerinden birini ziyaret edeceğim.
Mañana voy a ver a un ex habitante de Terranova que vive en el río Rance.
Bu arada Bay Rance'e, yoğun iş gezilerini bölerek bizi ziyaret ettiği için teşekkür etmek istiyorum.
Quisiera aprovechar para agradecerle al Sr. Rance por interrumpir sus muchos viajes para visitarnos.
Bay Rance, ben ve John ile daha önce sendikalara girme önerimizle ilgili görüştü.
El Sr. Rance se reunió con John y conmigo para repetir que nos involucremos en los sindicatos.
Ve ben de Bay Rance'e daha önce söylediğimi söyledim :
Y yo le dije al Sr. Rance lo que ya le dije antes.
Ben balayı odasından Bay Rance.
Habla el Sr. Rance en la suite nupcial.
Tebriklerini sunmadan önce, Bayan Rance diye birisi yok ve bu halimden çok memnunum.
Antes de que ofrezca falsas felicitaciones, no hay ninguna Sra. Rance y me siento afortunado por eso.
- Bay Rance.
- Sr. Rance.
Marcus ve Nathaniel Grange, ikiniz de Rance Dervin'in öldürülmesiyle bağlantılı olarak aranıyorsunuz.
Marcus y Nathaniel Grange son buscados por el asesinato de Rance Dervin.
Ve seninle kesinlikle iş yapmıyoruz Rance Burgess.
Contigo no hacemos negocios, Rans Burgess.
Bu uyduda Rance Burgess'a karşı çıkacak bir Allah'ın kulu yoktur.
No hay nadie que le haga frente a Rans Burgess.
Rance Burgess'la değil.
Con Rans Burgess no se puede.
Rance Burgess bir şehir, gerçek toplum kuracak bir paraya sahip.
Rans Burgess tiene dinero como para construir toda una ciudad.
- Rance?
Bien.