Ratatouille Çeviri İspanyolca
85 parallel translation
Küçük... Sıçan-atuy'dur. Şef "Sıçan-atuy Basil." der... çünkü içine bol fesleğen ( basil ) atar.
Llama Basil al "Ratatouille" porque lleva mucho basílico.
Sıçan-atuy'un içine fesleğen ( Basil ) mi atmak?
"¿ Ha puesto Basil en" Ratatouille "?
Polly, sıçan-atuy'a Basil attığını diyor.
- ¿ Qué? - ¿ Basil en el "Ratatouille"?
Sıçan-atuy falan yapmadım ki ben!
- No he cocinado "Ratatouille".
Fare güveci, fare çorbası, fare tatlısı için mükemmel ve fareleme için mükemmel.
Ideales para el guiso de rata, sopa de rata, pastel de rata o la proverbial ratatouille.
- Ratotouille!
- Ratatouille!
- O zaman Ratatouille yaparim.
- Haré un guiso.
- Ratatouille.
- ¿ Qué? - Un guiso.
Siktiret türlüyü, çocuğumu geri ver.
Que se joda tu Ratatouille.
- Ratatouille.
Eso es ratatouille.
Fondü mü, ratatouille mi?
¿ La fondue o la ratatouille?
Bu fondü, bu da ratatouille.
Esto es fondue y eso es ratatouille.
Hayır. Bu fondü, bu ratatouille.
No, esto es fondue y eso es ratatouille.
Ratatouille olsun.
La ratatouille.
Ratatouille.
Ratatouille.
Köri sosu bir harika.
Et la ratatouille la emulsión de curry, es brillante.
Köri soslu kuzu budu tabağı.
Es un pecho de cordero con la ratatouille y emulsión de curry.
Köri soslu kuzu budu tabağı.
Con la ratatouille y emulsión de curry.
Ve ratatouille ile ilgili fikrimi değiştirdim.Damlayacak!
Oh, y cambie de opinión acerca del pisto. ¡ Goteará!
- Sebzeli türlüyü seversin dedim.
Pensé que te gustaría el ratatouille. Claro.
T-İ-R-A-M-İ-S-U, Tiramisu.
R-A-T-A-T-O-U-I-L-L-E. - "Ratatouille".
- Kuzu eti, kuskus ve türlü.
Cordero, cous-cous y ratatouille.
- Zaten ratatouille yapacaktım.
Estaba haciendo ratatouille de todas formas.
Mükemmel sebzeler ve zaten ratatouille yapacaktım. Harcamanın alemi yok. - Bir şey mi kaçırdım?
Vegetales perfectamente buenos, y yo estaba haciendo ratatouille, y no tiene ningun sentido perderlos.
Sadece ratatouille, değil mi?
Sólo es ratatouille, ¿ bueno?
Doğru, annemi bile aştı. Ve o kadın ratatouille yaparak geçimini sağlardı.
Incluso supera al de mi madre, y esa mujer preparaba ratatouille para vivir.
- Aman canım, ratatouille işte.
Sólo es ratatouille, ¿ bueno?
Ama sen hiç kötü ratatouille yapmazsın.
Pero nunca arruinas tu ratatouille.
Çok güzel ratatouille yapıyorlar.
Sí. Tienen un buen ratatouille.
RATATOUILLE
RATATOUILLE
Ne diyorlar? Ratatouille'Fare Dövmesi ".
Ratatouille
Ratatuy lezzetli bir yemek olduğu hissini uyandırmıyor.
Ratatouille no suena delicioso
Ratatuy, bir köylü yemeği.
Ratatouille. Es un guisado.
Ratatuy, şaka yapıyor olmalı.
Ratatouille. Debe ser una broma.
Bu Ratatuy'u kim yaptı?
Quién cocinó ese Ratatouille?
Mesela, sinemaya geç kaldığımızda makinisti korkuttum, o da Ratatuy'un ilk 20 dakikasını baştan oynattı.
Como cuando llegamos tarde a la película asusté al proyeccionista y rebobinó los primeros 20 min. de Ratatouille.
Terbiye edilmiş yumurta sarısı, bezelye kreması ve yeşil kabak çiçekleri karidesli Fransız sebze türlüsü, tatlı ve ekşi sos ve gevrek sebzeli karışık balık.
Yema marinada, crema de chícharos y flores de zapallito italiano. Langostinos con ratatouille y salsa agridulce. Y pescado mixto con verduras crujientes.
Ratatouille'de bile- -
Incluso cuando vimos Ratatoulle
Artık Ratatouille gibi olabilirsin.
Podrías ser como Ratatouille.
Eğer, ratatouille yapabiliyorsan, makarna, pirinç ya da et... ekleyebileceğin lezzetli bir ana yemeğin var demektir.
Y si haces un ratatouille tendrás un plato básico delicioso. Puedes usar pasta, arroz, agregas la carne...
Evet, dün gece geç saate kadar Ratatouille'yi izledi.
Se quedó despierto hasta tan tarde viendo Ratatouille.
Lafı açılmışken bu gece yemekte, ratatouille var.
¿ Hablando de eso... Esta noche, ratatouille para cenar.
Ben, bu ratatouille tarifi için çok heyecanlı olanlardanım. Bu arada tam 6.30'da yemeğimiz hazır olacak.
Soy el único que está realmente emocionado por esta receta de ratatouille, que por cierto, estará listo a las 6 : 30 p.m.
Ratatouille'nin ne olduğunu biliyorum.
Sé lo que es Ratatouille.
Yani Dünya'yla yüzleşmem gerekirken burada oturmuşum, ratatouille yiyorum.
Es decir, estoy sentado aquí, comiendo ratatouille,
Sebzeli türlü.
- Ratatouille.
Bir dahakine beni uyandır.
- Ratatouille. Despiértame la próxima vez.
Sıçan-atuy!
- "Ratatouille". Basil el...
Sıçan-omlet?
¿ Ratatouille?
Tiramisu.
Ratatouille...
Ratatouille yapıyorum.
Estoy haciendo el Ratatouille.