Raza Çeviri İspanyolca
5,170 parallel translation
Sadece güzel bir saça sahip olmanın ve bir miktar düşünceli olmanın beni ırk haini yapmadığını düşünüyorum.
Yo creo que tener un buen cabello... y continuar con un grado de sofisticación... no me hace ser una traidora a la raza.
Irkçılık, ırka dayalı dezavantajın olduğu bir sistemi tanımlar.
El racismo describe un sistema de desventajas basado en la raza.
Seni alçak!
¡ No tienes raza!
Ve başka bir ırka mensup biri olarak istisnasız kabul edildim.
Bueno, trata de darle a ese poste. Y como miembro de otra raza, tengo... sin excepción, que ser aceptado y abrazado.
Çünkü sen korkarsan, siyahiler için bu işin sonu hiç hoş olmayacak.
Porque si te asustas, no terminarás bien con la raza negra.
Bu lanet olası insan ırkını kurtarmakla ilgili dostum!
¡ Se trata de la supervivencia de la puta raza humana, amigo!
- Özür dilerim. - Tüm insanlığı silmiş oldun alt tarafı.
Acabas de eliminar a toda la raza humana.
Bizim neslimiz yok oluyor.
Nuestra raza está muriendo.
Bir tür müzisyen olarak, sağır olmaktan nefret ederdim.
Como músico de raza, yo odiaría ser sordo.
İnsanoğlu böyle işte.
Esta es la raza humana.
Bu hayırlı amaçla insanlığın en güzel örnekleri, ebedî ve ihtişamı dillere destan bir sarayda Fransa'nın gerçek zaferini somutlaştırmış olacaktır.
Con este feliz propósito, los más sofisticados ejemplares de la raza humana se reunirán para encarnar la verdadera gloria de Francia en un palacio de resonante y eterno esplendor.
Versay krallığımızın kalbi insanlığın en güzel örnekleriyle dolup taşan kadim tanrıların dikkatini çekmeye uygun ve bahçelerinde yankılarını bulacakları her bir yeni dönemeci bambaşka heyecan veren bir yer olacak.
Versalles será el corazón de nuestro reino, habitado por los más finos ejemplares de la raza humana. Una vision digna de los dioses, que encuentra su eco en los jardines, donde cada curva ofrece una nueva emoción.
"İnsanlığın en güzel örnekleri" kısmını kesinlikle beğendim.
"Los más finos ejemplares de la raza humana" ciertamente lo disfrutaron.
Çünkü et insanlığın en büyük felaketi.
La carne es un desastre para la raza humana.
İnsan ırkının büyük aptallığını bana anlatmanın bir yolu var mı acaba?
¿ Hay alguna manera de que podáis ayudarme a entender la puta estupidez de la raza humana?
Klasik bilim kurgu filmi gelecekle ilgili ve insan ırkının nasıl kontrolden çıktığıyla da.
La típica película de ciencia ficción sobre el futuro y cómo la raza humana está fuera de control.
Evet ırk hakkında ama insan ırkı hakkında değil.
Habla de la raza, pero de la raza humana.
Çalışmalarında cinsiyet, ırk, zaman ve algı ile oynama şeklini seviyorum.
Me encanta la forma en que se juega con el género y la raza y el tiempo y la percepción de su trabajo.
Pislik.
¡ Su raza!
- Tamam, ama seni baştan uyarayım. İsrail'e laf eden olursa, öldürürüm.
Pero te lo advierto... al primero que me caliente con Israel, me cago en su raza.
Biraz çeneni tutmayı öğren.
¡ No va a parar de una vez con eso de "su raza"!
Kaba saba laflar etme.
"Su raza", "su madre", "sobre la tumba de mi abuelo"...
Hâlâ hayatta olan en eski tür.
La más antigua raza de trabajo.
İnsan ırkının selametindeki rollerini de.
Y su papel en la salvación de la raza humana.
Ne diyebilirim ki, bahçecilik etnik kökenimde var.
¿ Qué puedo decir? Soy jardinero por raza.
ırk, din, milliyet ya da sosyal statü ayrımını görevim ve insanlar arasın sokmayacağım.
No permitiré que la raza, la religión.. .. la nacionalidad o el estándar social.. .. intervenga entre mi deber y mis pacientes.
- Melez o.
- Raza mixta.
Doğru düzgün soyu yok.
Sin raza pura.
bu "insan ırkına iştirak etmek" anlamına gelirdi.
Significaría unirte a la raza humana.
Aptallık ettiğini addettiğin insanlığın geri kalanı, çiçekleri kokluyor, sen öyle cascavlak kalıyorsun.
EI resto de la raza humana, a quienes considera tontos, oliendo flores, y usted se quedó afuera.
Bu olayda, yatağında pompalı tüfekle vurulmuş varoş bir ev kadınının aralarında bulunduğu mâlikane sakini üç zenginden söz ediyoruz.
En este caso, tenemos tres ricos de raza caucásica, abatidos a tiros en su propia mansión. Incluye una ama de casa de los suburbios, con un disparo de escopeta, en su cama.
Irklarda da olay aynıdır, ilk düşüncem önemli değil.
Lo mismo pasa con la raza. Lo que importa no es mi primer pensamiento, sino el segundo, el tercero y el cuarto.
Öyle bir tür olduğunu sanmıyorum.
Eso es... No sabía que eso era una raza.
Üç Ejder'in savaşı, Ejder ırkının sembolü.
La batalla de los tres dragones. El símbolo de la raza dragón.
Atrianlar, ırkımdan hayatta kalanlar... Etrafı kuşatılmış, askeri bir bölgede tutuluyorlar.
Los supervivientes de mi raza, los atrianos, fuimos detenidos y aislados en un sector militarizado.
Irkımızın üstün yanlarını dünyaya göstermeliyiz.
Tenemos que enseñarle al mundo qué nos convierte en la raza superior.
Sen şu, ırkımıza ihanet eden sürtüksün değil mi?
Tú eres ese maldito traidor a la raza, ¿ no es así?
Politika, yarışlar, din.
política, raza, religión.
Irkın için bir utanç kaynağısın.
Eres una desgracia para tu raza.
Ne zaman ırkına bir hain oldun?
¿ Cuándo te convertiste en una traidora de tu raza?
Bu sadece yarış anlamına gelmez adamım.
No es siempre acerca de la raza, amigo.
insanlar kendi ırklarından olmayan insanların yüzlerini seçerken oldukça zorlanırlar.
Las personas la tienen dificil al discernir los rostros de una raza distinta a la suya.
Irkçılık bahanesinin arkasına saklanma.
No tiene sentido jugar la carta de su raza.
Gördüğünüz tüm köpek cinsleri insan elleriyle şekillendirildi.
Piensen en ello. Cada raza de perro que alguna vez hayan visto fue esculpida por manos humanas.
Bu alanda nüfuslu vahşi erkek bir yarış oldu,
Había una raza de hombres salvajes que poblaba esta área.
Siyahi veya İspanyol soyundan değil. Hint Avrupalılar da sadece Hitler'in bizim halkımıza yaptığının öcünü almak istiyor.
No es negra ni hispánica, y la raza aria solo quiere terminar lo que Hitler le hizo a nuestra gente.
Patterson çok sağlam bir gazeteci.
Ahora bien, Patterson es un periodista de raza.
Cinsiyet, ırk, yaş.
Género, raza, edad.
İnsan tutsakları için Esphenilerin yeni planları nelerdir bilmiyoruz. Ama korkarım ki insan türü bir yok oluşla yüz yüze.
No sabemos cuáles son los nuevos planes de los espheni para sus prisioneros humanos, pero me temo que la raza humana se enfrenta a la extinción.
Irk temelinde toplum mühendisliği için araç olarak kullandığınızda sadece ayrılıkçı bir sistem yaratıyor olursunuz.
Cuando empieza a usarse como una herramienta de ingeniería social por la raza... se genera un sistema de apartheid.
Irk temelinde toplum mühendisliği için araç olarak kullandığınızda sadece ayrılıkçı bir sistem yaratıyor olursunuz.
En cuanto se utiliza como una herrmienta de ingeniería social por motivos de raza, simplemente se está creando un sistema de apartheid.