Redl Çeviri İspanyolca
57 parallel translation
Albay Redl'in Hikayesi Gerçek bir hikayeye dayanmamaktadır.
La historia del coronel Redl es fruto de la fantasía.
Güzel, genç Redl. Oturabilirsin.
Muy bien, Redl, siéntese.
Efendim, bu çocuk Alfred Redl. Bir hususta desteğinizi rica ediyorum... Kraliyet Kadet * Okuluna girmesinde... yardımcı olabilir misiniz?
Este es el muchacho, Alfred Redl, por el que pido su apoyo, para que pueda ingresar en la Escuela Militar de Su Majestad.
Redl, Kubinyi! Dikkatli olun!
¡ Redl, Kubinyi!
Redl, Kubinyi, soyunun!
¡ Desnúdense!
Bak Redl, kar yağıyor.
Mira, Redl, nieva.
Söylesene Redl, imparatorluğumuzun sınırları öyle geniş ki... tahmin etmekte zorlanıyorum... ailen Majestelerinin hangi tebasına mensup acaba?
Redl, el imperio es tan grande que no consigo averiguar... a qué pueblo de Su Majestad perteneces.
Ama ben biliyorum, Kadet Redl.
Yo sí lo sé, alumno Redl.
Redl, rapor ver.
Redl, diga nombres.
Kimdi peki? Redl, sabrım taşıyor.
- Se me acaba la paciencia.
Albay Feldhauer Kadet Redl'i odasına istiyor.
El coronel Feldhauer llama al alumno Redl. Verá...
Redl, baban vefat etmiş.
Alumno Redl, su padre ha fallecido.
Aferin, Redl. Bu taktik çalışmasını başarıyla yerine getirdin.
Redl, ha dirigido este ejercicio táctico a la perfección.
Bu bir hataydı Yüzbaşı.
Ha sido un error, capitán Redl.
O zaman Yüzbaşı Redl'in sağlığına içelim!
Bebe. - A la salud del capitán Redl.
Bu Redl Lemberg'de doğmuştu değil mi?
- Ese Redl nació en Lemberg, ¿ no?
Hayır, Macarım. İkincisi bir subay ve Redl'in dostuyum.
No, soy húngaro, oficial y amigo de Redl.
Redl, seni severim Hırslısın.
Te adoro, Redl. Eres tan ambicioso.
Bir şey daha, Redl dostun Kubinyi'ye söyle, 1848 hakkındaki vaazlarına son versin.
Y otra cosa. Dígale a su amigo Kubinyi... que deje sus discursos sobre el 48.
3 adım, 3 mübadele. Redl, şahidim sensin.
Redl, eres mi testigo.
- Redl.
- Redl.
- Redl rüyasını anlatacaktı.
- Redl contará su sueño.
Redl, kal!
Redl, quédate.
Redl, söylemem gerekir ki... sadece bir şahittin, fakat bu büyük bir hataydı.
Redl, aunque... sólo eras testigo, es un grave error.
Doğru Redl, bariz sebeplerden dolayı.
Así es, Redl, y por causas evidentes.
Redl, komutan olarak... Savaş Bakanlığı'nı üstün meziyetlere sahip... subaylar hakkında bilgilendirmek zorundayım.
Como comandante, debo informar al Ministerio de la Guerra... sobre los oficiales de méritos excepcionales.
"Binbaşı Redl rapor izni istiyor?"
¿ El comandante Redl a su servicio?
Kötü haberlerim var, sevgili Redl.
Tengo una mala noticia.
"Ruzistka ve Redl'a selam söyleyin" demiş.
"Dadles recuerdos a Ruzitska y a Redl".
Redl'in Yahudi olup olmadığını merak ediyorum... acaba kaftan yerine üniforma mı giyiyor.
Quizá Redl seajudío. Y en vez de caftán, lleve uniforme.
Redl yakında kurmaya girecek.
Redl acabará en el estado mayor.
Redl, Albert.
"Redl, Alfred".
- Merhaba, Redl.
- Redl.
Yarbay Alfred Redl rapor vermek istiyor.
Se presenta el teniente coronel Redl.
Yarbay Redl. Görüşebildiğimize sevindim.
Me alegro de que por fin podamos hablar.
Bu harika bir fikir, Redl.
La idea es excelente.
Bir ikizinizi arayın, Redl.
Busque un doble suyo.
Söyleyin, Redl... zalim biri misiniz?
Dígame, Redl... ¿ Es usted malvado?
Gözlerinizi açıp düşmanı arayın, Redl.
Abra los ojos cuando busque al enemigo.
Bakın, Redl.
Mire, Redl.
Bay Redl. Bu ifade çok rahatsız bir tipe ait.
Redl, ese perfil... de un tipo implacable.
Yarbay Redl.
Teniente coronel Redl.
Albay Redl, çekiştirdiğimiz kişi.
Coronel Redl, al que todos tememos. ¿ Y su esposa?
Albay Redl?
Coronel Redl.
Albay Redl'in odası hangisi?
¿ El coronel Redl?
Evet, efendim. Ama Albay Redl benim üstümdü..
Sí, pero el coronel Redl era mi superior.
Ancak Redl işbirliği yapmayacak...
Pero Redl no colaborará.
- Çok iyi, Redl.
- Muy bien, Redl.
Redl, üzgün gözüküyorsun.
- Estás triste hoy, Redl.
Bu yolculuk için Redl'a teşekkür edemedim.
No he agradecido este viaje a Redl.
Redl.
Redl.