Reinhardt Çeviri İspanyolca
222 parallel translation
Fritz Reinhardt, Reich Maliye Bakanlığında Hükümet Sekreteri ve SA Üstgrup lideri
Fritz Reinhardt, Secretario de Estado En el Ministerio de Economía del Reich y SA-Obergruppenführer
Max Reinhardt'ın yanına.
Tenía una carta para Max Reinhardt.
Yahudi sahne yönetmeni Max Reinhardt.
El dictador teatral judío Max Reinhardt.
Ben Reinhardt Schmidt, Albay von Reichart'ın ekibindeki telsiz operatörü.
Aquí Reinhardt Schmidt, radiotelegrafista de la expedición del coronel von Reichart.
Önce terziler Reinhardt ve Reinhardt'ı ara. Dükkânlarında ne varsa göndersinler. Tek göğüslü, üç düğmeli, dar klapalı tüm takımları.
Llama a los sastres Reinhardt y Reinhardt... y que manden trajes rectos con tres botones, cuello angosto... gris claro hasta azul oscuro talla... 39.
Reinhardt ve Reinhardt'tan Reinhardt.
Reinhardt de Reinhardt y Reinhardt.
Müfettiş Reinhardt, beni fiziksel anlamda çekici ve dayanılmaz buluyor musunuz?
Inspector Reinhardt. ¿ Me encuentra físicamente atractivo, irresistible?
Reinhardt. Tankların nerede?
Reinhardt. ¿ Dónde están los tanques?
Bu günlerde Max Reinhardt Klub'e gelecek.
Uno de estos días Max Reinhardt va a dejarse caer por el club.
Sanırım Max Reinhardt Klüp'e geldi.
Supongo que Max Reinhardt se apareció en el club.
Reinhardt olabilir, Rotterdam işi, savaş öncesinden.
Podría ser cristal Reinhardt de Rotterdam, de antes de la guerra.
O şişe gerçek bir Reinhardt ise, benim gibi küçük bir koleksiyoncu için bir milat olacaktır.
Si esa botella es un auténtico Reinhardt... sería un golpe de suerte para un coleccionista como yo.
Dr Hans Reinhardt için aşağılanmak demek.
Eso debió irritar al Dr. Reinhart.
Komutan Reinhardt ile tanışmış mıydınız?
¿ Conociste al comandante Reinhart?
Reinhardt hırslarını ulusal onur meselesi gibi... görme becerisine sahipti.
Reinhart convertía sus propias ambiciones en interés nacional.
Hans Reinhardt.
Hans Reinhart.
Ben Hans Reinhardt.
Soy Hans Reinhart.
Onu geri çağırın, Reinhardt.
Llámele, Reinhart.
Dr Reinhardt istediğimiz parçaları karşılamanı söylemişti.
El Dr. Reinhart te ordenó ayudarnos.
Dr Reinhardt, bu inanılmaz yeni... - güç kaynağını tanıtabilir misiniz?
¿ Podría hacernos una demostración de esta nueva energía?
Şu Reinhardt Allah'ı oynamayı seviyor, değil mi?
Ese Reinhart se cree Dios, ¿ verdad?
Belki Reinhardt yalan söylüyor.
Quizá Reinhart mintió.
Reinhardt'ın nöbetçi robot ön çalışması.
El prototipo de Reinhart de robot centinela.
Reinhardt Maximilian'ı yapana kadar bir numaraydılar.
Era el mejor hasta que creó a Maximilian.
Ben, benim için, Dr Reinhardt'dan bir hayli öğreneceklerimiz olduğuna inanıyorum.
Creo que tenemos mucho que aprender del Dr. Reinhart.
Dr Reinhardt'ın basınca dayanabilen antiyerçekimsel güç alanı... oluşturduğunu sanıyordum.
Asumo que el doctor ha creado un campo de fuerza capaz de soportar esa tensión.
Reinhardt Cygnus'a zarar gelmesini önlemek için ışıklarını açtı.
Reinhart encendió las luces para evitar daños a la Cygnus.
Dr Reinhardt dahilik ve delilik arasında bulunuyor.
Que el Dr. Reinhart está entre la genialidad y la locura.
Reinhardt'ın mürettebatına ne olduğuyla ilgili yalnız onun anlattıklarını biliyoruz.
Podría haber mentido sobre la tripulación.
Şayet Reinhardt onu burada tutacak yeterli anti yerçekim gücüne sahipse... Götürecek yeterli güce sahibiz demektir.
Si su fuerza antigravitatoria es capaz de mantenerle aquí, creo que también podrá sacarle.
Yanisi niçin bu gemiyi alıp Reinhardt'ı geri götürmüyoruz?
¿ Por que no volvemos a casa con Reinhart y su nave?
Ve bizim üçümüz Reinhardt'ı ve onun hayvan canavarını halledebiliriz.
Incluso podrían reprogramar los robots. Y nosotros tres podemos ocuparnos de Reinhart y de su monstruo.
- Sanırım karar Reinhardt'da kalmış.
Eso lo decidirá el Dr. Reinhart.
Reinhardt insanlığı kurtaracak son bir gizemi çözecek... yada çalışırken ölecek.
Reinhart resolverá el misterio que la humanidad aún desconoce. O morirá en el intento.
- Dr Reinhardt eve dönüş emrini reddedince onun yanına geçtiler.
- Acudieron a él cuando el Dr. Reinhart se negó a volver.
Cygnus'un denetimini almaya çalıştı. Reinhardt isyan olarak saydı ve bay McCrae'i öldürdü.
Intentó comunicarse, pero Reinhart dijo que era un motín y mató al Sr. McCrae.
Evrendeki en değerli şey... zeki yaşam, Dr Reinhardt için anlamsız.
Lo más valioso del universo. Vida inteligente. A Reinhart le da igual.
Bütün bunları siz kendiniz başlattınız, Dr Reinhardt... sizden üsütün bir yabancının isteklerini reddetmek için her türlü hakkınız olurdu, ama...
Todo esto lo ha conseguido solo, Dr. Reinhart. Y tiene todo el derecho a no atender mi petición, pero...
- Reinhardt bir katil.
¡ Reinhart es un asesino!
Alex, Reinhardt'ın teorisine kapıldı, bağlandı ve gömüldü. Dr Durant öldü.
Alex se tragó el anzuelo.
Tek arzum Reinhardt ve Maximilian'ın orada olmalarıydı.
Ojalá hubieran sido Reinhart y Max.
Reinhardt'ın peşinden gidip, gemiyi döndürebilir miyiz?
- ¿ Y qué? No hay tiempo para atrapar a Reinhart y modificar el rumbo.
Gerçek ismi Heymar Reinhardt. Frankfurt, Almanya'da 1946 da doğdu Paris'te ve Moskova Patrice Lumumba Üniversitesi'nde eğitim gördü.
Su nombre real es Heymar Reinhardt nacido en Frankfurt, Alemania, 1946 educado en Paris y en la Universidad Lumumba de Moscú.
1942'de SS Şefi Heinrich Himmler, "Reinhardt Operasyonu" olarak bilinen, Nazi Almanyası'nın "Yahudi Sorununa", nihai çözüm olarak bulduğu, "Avrupa'nın Yahudilerden tümden temizlenmesi" operasyonunu başlattı.
En 1942, Heinrich Himmler jefe de las SS inició la "Operación Reinhardt". La Solución Final de la Alemania Nazi al "problema judío".
Kongre üyesi Johnson.
Congresista Johnson, Arthur Reinhardt.
Arthur Reinhardt. Beni hatırlamazsınız.
You don't remember me.
Sen bir dahisin, sana güvenebileceğimizi biliyordum.
Eres un mago, Reinhardt, sabia que podiamos contar contigo, vamos.
Reinhardt!
- Einhardt! despierta!
- Konuş benimle Reinhardt.
Cuento contigo. - Hablame, Reinhardt. - Si, gracias.
Dr Reinhardt.
Dr. Reinhart, mi padre...
Reinhardt'ın yoluna.
Según el rumbo de Reinhart.