Religion Çeviri İspanyolca
97 parallel translation
- "It's the Old-Time Religion."
- "It's the Old-Time Religion".
( Hollering ) l don't want to knock anyone's religion, but...
Kailiii... No quiero estropear ninguna religión, pero...
l don't subscribe to your religion!
¡ Que te sacrifiquen! ¡ No me subscribo a tu religión!
Hayır, her hangi bir dinin rahibi değilim ancak, bir ayin yönetiyorum çünkü öldürülecek olan kişi benim hayatımı kurtardı.
No, no soy un sacerdote de cualquier religion, aunque ceIebrare un culto porque los matere han protegido Ia vida de alguien que me pertenece.
Buda : Size öğretmem gereken, kesinlikle bir din değildir!
Lo que tengo para enseñar no es del todo la religion...
Din, bir insanın açıklanamayanı anlamasına yardımcı olur.
La religion puede ayudar a encontrar un punto central en el individuo y proporcionarle respuestas a lo inexplicable.
Dinin ile ilgili hiçbir şey demiyorum, bunu biliyorsun.
No digo nada en contra de tu religion, tu sabes eso.
Onu zamanında doktora götüremediğini çünkü karısının dini inancına aykırı olduğunu söylemiş.
Dijo que no pudo llevarla a tiempo al medico porque era contra la religion de la mujer.
Kutsal bir müzik. Bugünün gençleri anlaşılmaz.
No entiendo la atraccion que sienten tus hijos por las cosas de la religion.
Yarın konumuz " Din :
Mañana nuestro tema será " Religion :
Sen, din maskesine sığınmış bir üç kağıtçısın dostum.
Te engañas a ti mismo. lo llamas religion pero solo te estas engañando.
Pratikte bunun adı dindir..
Hace parte de tu religion.
Hangi din bu?
¿ Qué religion es esa, Tommy?
Din, politika konuşmak mı istersin? Çocuğun olsun ister misin?
¿ Deseas hablar de religion, política, o si queremos tener hijos?
Bakın hanımefendi, bu bir din değil.
Señora, La teosofia no es una religion.
Din ve savaş halka hizmet etmelidir.
Religion y guerra actuarán en servicio del pueblo.
Eski pagan dininin kutsal mekanları da.
Y también los lugares sagrados de la vieja religion pagana.
Sanat, din, felsefe, aşk, bilim...
De olvidar el arte, religion, filosofia, el amor, la ciencia...
Yahudiler sünnet olur, bu dinlerinin bir parçasıdır.
Los judios son circuncisos, es parte de su religion.
Biliminizdeki milyonlarca deney, dininiz yanlış olabilir, veya tamamiyle şüphelidir.
Solo son zilliones de datos empíricos de ciencia, la religion esta equivocada... o por lo menos completamente equivocada.
Yol bir din değildir.
El "Camino" no es exactamente una religion.
"Dinim güneş battığında çalışmamı yasaklıyor."
"Mi religion me prohibe estudiar despues del atardecer."
Seni koruma içgüdüsüyle İncil dersi yüzünden Dean ile çalışamayacağımı söyleyecektim.
En mi animo de no protegerte... iba a decirte que no estudiaria porque tenia clase de religion.
Bir din.
Una religion.
Dürüstçe ifade ediyorum, asla ırk ayrımına ve ayrımcılığa uyum sağlamaya niyetim yok. Diniz yobazlığa uyum sağlamaya hiç niyetim yok. İhtiyaçları çoğunluktan esirgeyip, lüksleri azınlığa dağıtan bir ekonomik sisteme uyum sağlamaya hiç niyetim yok.
debo ser honesto al decirles que nunca trate de ajustarme a la segregacion racialy la discriminacion nunca intente ajustarme al arbol mas grande de la religion nunca intente ajustarme a condiciones economicas que tomarian necesidades de los pequeños para darle lujos a unos pocos
inanç ise zayıflık dinidir.
Fé es la religion de los francos.
O, imseyi incitmezdi, Bu onun Tibet dinine aykırı.
El no lastimaría a nadie, es contra su religion tibetana.
23'ncü yüzyila kadar, Star Trek hayranligi sivilceli basibos ineklerin etkinliginden, tam gelismis bir din haline dönüstü.
En el siglo 23, la comunidad de fanaticos de Star Trek evoluciono de un grupito de nerds con enfermedades de piel en una enorme religion.
Denemek zorundayım. Dinimiz tehlike içinde ve o belge tek umudumuz olabilir!
Debo intentarlo, nuestra religion peligra y ese pergamino puede ser nuestra única esperanza.
Biliyor musun, gerçekten bu şeyleri değiştiren birine yakın olmak harikaydı. Bir noktada her şeyi doğru yapmak istediğini söylemiştin. - Mükemmel yapmak isterdi.
es maravilloso haber estado cercano a alguien que hacia cambios dijiste que quería hacer todo bien lo quería hacer perfecto sabes, la religion judia
Bad Religion'daki adam, UCLA'de jeoloji yüksek lisansı yaptı.
Greg Ginn de Black Flag se graduó en UCLA.
Şimdi Cornell'de evrimsel biyoloji doktorası yapıyor. - Lane, bu senin arkadaşın.
El tipo de Bad Religion sacó su master en geología en UCLA, y trabaja en su PhD en biología evolutiva en Cornell.
Çünkü sen dine karşı kendi nedenlerini ortaya koyuyorsun.
Porque antepusiste la razon a la religion.
Hayır.. Hayır, otopsi yapamaz Çünkü, gördüğünüz, bizim karşı... din.
No, no, no pueden hacerle la autopsia, porque vera... va en contra de nuestra religion.
Ekmeği bölüp de yiyeceğimiz, din ve politika hakkında tartışacağımız..... torunlarımızı nasıl yetiştireceğimizi konuşacağımızgünleri bekliyoruz.
Bueno, me imagino el dia en que podamos partir el pan y discutir sobre la religion Y la politica y como cuidar a nuestros nietos.
Vudu bir dindir.
El vudu es una religion.
Dinin insanları haksızlıklara cesaretlendirmesi yanlış bir şey.
Y una religion que incentiva e incluso permite eso, está errada.
Din ile asla aram olmamıştır.
Nunca me lleve bien con la religion..
Ne Din, ne toplum, nede görenek.Hiçbir kimse!
Ni las tradiciones, ni la sociedad, ni la religion, ni nada.
Yemek pişirmek ailemde din gibidir.
Cocinar es como una religion en mi familia.
Ama Dick, dinsiz bir dünyanın daha güzel bir yer olacağını sen söylemiştin.
Que? Pero Dick, me dijiste que el mundo seria un lugar mejor sin religion.
Din olmayan bir dünyayı düşünebiliyor musun?
Puedes imaginar un mundo sin religion?
Uzun zaman önce dünyayı dinlerden kurtaran Richard Dawkins'i unutmayalım.
No vamos a olvidar que el gran Richard Dawkins finalmente libro al mundo de la religion hace mucho tiempo.
- Aynı mezhepdeniz.
- Misma religion.
Din, özgür irade değildir.
La religion no es libre albedrio.
Cadılık kadim bir dindir. Bu sembol ve işaretlere de çok sık rastlanır.
Wikie es una religion antigua, estos son simbolos llamados wika.
Aslında cadılar iyi insanlardır. Ama onların simgelerini alıp kendi kötü dinlerinde kullanan kötü insanlar vardır.
Ellos son pacificos, hay quienes toman esa imagen para formar su propia religion malevola.
Bu din iyi bir dindir Emma. Bu dine inanan insanlar, birisine kötülük yaparsan yaptığın kötülüğün on katının gelip seni bulacağına inanırlar.
La religion es pacifica, los que la practican creen que si uno hace un mal a otro, ese mismo mal te regresara.
Tanrı'nın Musa'ya söylediği gibi, "İnancın olmalı."
Es como la religion tienes que tener fé
Bizden önce milyarlarca insan öldü, ki onlar bizim dinimizi bilmiyordu. Cehennem cezası aldılar çünkü o sözcüğü bilmiyorlardı.
Billones muerieron antes de nosotros, que no conoc'an tu religion, que estaban condenados al infierno porque no conocian la palabra...
... Losing My Religion, Steve Goodman albümündeki Jethro Burns,..
mezcla con The Decemberists mezcla con Gulag Orkestar mezcla con, como "Losing my religion"