Resmi olarak Çeviri İspanyolca
3,460 parallel translation
Tatilim resmi olarak sona erdi ve yüksek finans dünyasına geri dönmeye hazırım.
Mi "sabatirradical" ha acabado oficialmente y estoy listo para volver a meterme en el mundo de las altas finanzas.
Gayrı resmi olarak, evet.
Extraoficialmente, supongo que sí.
Resmi olarak özür dileyecek.
- Las disculpas de su cliente. En público.
Goldmoon'un ana işini yaptığı için resmi olarak üçüncü sırada olmasına rağmen görünürdeki varis kendisi.
Al ser quien lleva el negocio principal de Goldmoon, creemos que será el sucesor, aunque es el tercero en la línea sucesoria.
Resmi olarak ikinci sırada Jang Su-ki var ama doğrusu bu bir formalite ve bu işle pek alakası yok.
Técnicamente, el segundo puesto lo ocupa Jang Su-Ki, pero creemos que es una formalidad, ya que no participa en el día a día.
Bu karşılaşmanın ilginçliği resmi olarak sona erdi.
La novedad de este encuentro se ha agotado.
Resmi olarak saskinim.
Me declaro confundido.
Helen, resmi olarak beyan etmeliyim.
Helen, necesito que seas rápida con esto.
Resmi olarak belki, ama bilsen iyi olur, O'nun bir listesi var.
Quizá oficialmente, pero sabes que tiene una lista.
Bana öyle bakmayın. AnnaBeth, daha önce de tartıştığımız gibi, işte resmi evraklar resmi olarak ortaklığımızı bitirmek için.
A mí no me mires. AnnaBeth, como hemos discutido, aquí están los papeles para disolver oficialmente nuestro negocio.
Ve şimdi de resmi olarak değilim.
Y ahora oficialmente no lo soy.
Şey, resmi olarak, program iki hafta önce iptal edilmişti.
Bueno, oficialmente, el show fue cancelado hace dos semanas.
O'nu resmi olarak benim adresime kaydettireceğiz.
Él tiene que ser registrado oficialmente en mi dirección.
Yani resmi olarak.
Bueno, no oficialmente.
Resmi olarak yeni bir davamız var.
- Oficialmente tenemos un caso nuevo.
Yeterli imza olduğunda resmi olarak sunabiliriz.
Con suficientes firmas, puedes entregarla oficialmente.
Liam'ı evlat edinmek için resmi olarak başvuru yaptık.
Hemos solicitado la adopción de Liam.
Ama artık resmi olarak- -
Pero creo que es tiempo de que oficialmente- - No, no lo digan.
Resmi olarak onlar için iş yapmadık.
Oficialmente, nunca hemos hecho ningún trabajo para ellos.
Bir casusun olmadığını resmi olarak duyurmuş hatta.
Ella negó que hubiese un espía.
En azından resmi olarak.
Al menos oficialmente.
Evet. Bunu resmi olarak açıklayabilir misin?
Sí. ¿ Y lo harías oficial?
Çocuğa resmi olarak sahip olmam lazım.
Necesito ser tutor del chico oficialmente.
Ve bu da senin için... Resmi olarak...
Y esto es para ti.
Erişenler'in Gezegensel Elegeçirme politikasının 16. fıkrası gereği seni resmi olarak bu görev için yetersiz azlediyorum.
Bajo el artículo 16 del código planetario de adquisición del Reach, te declaro no apto para dirigir esta delegación.
Ve şimdi resmi olarak takımın komutasını tekrar sana devrediyorum.
Ahora te devuelvo oficialmente el liderazgo del Equipo.
Oy birliğiyle alınan karardan sonra Genel Sekreter Tsang Erişenler'in dünyamızda kalmaları için sunulan davetin resmi olarak geri çekildiğini ve gezegeni derhal terk etmelerini bildirdi.
Después de una votación anónima, el Secretario Tseng oficialmente rescindió la invitación al Reach para quedarse en nuestro mundo y les exigió que se marcharan inmediatamente.
Şimdi, henüz kendisinin yerine geçecek kişi resmi olarak seçilmemiş olsa da, hepimiz bu iş için yeterlilik sahibi olan bir adamı tanıyoruz.
Ahora, su sucesor aún no ha sido elegido, pero creo que todos sabemos que solo un hombre califica.
Hah bu arada konusu gelmişken, Birlikteki başkanlığımı resmi olarak size geri devrediyorum.
Y de esta forma, oficialmente te cedo a ti mi presidencia de la Liga.
Resmi olarak bu videoyu karınızdan altı ay önce aldığınızı söylüyorsunuz.
En la grabación, ¿ estás diciendo que recibiste el vídeo de tu esposa hace seis meses?
Resmi olarak bunu söylüyorum.
Lo repito en el informe.
Resmi olarak.
De forma oficial.
Resmi olarak her departman yöneticisi için ka-tumts gerekli.
Estoy legalmente obligado a "SeCaGeCTear" a todos los Directores.
Seni daha resmi olarak kampanyaya dahil etmeyi umuyorduk.
Esperábamos poder involucrarte en la campaña de manera oficial.
Evet. Resmi olarak düğün tehlike sınırına girdim.
Sí, estoy oficialmente en la zona roja de las bodas.
Resmi olarak ölüm nedenini bulduk ; arka omurdaki C3'e umulmadık sert bir darbe var.
Tenemos causa oficial de la muerte : Corte contundente repentino en la vértebra C3 posterior.
Resmi olarak tanismadik.
No nos han presentado de forma oficial.
Gayri resmi olarak, elbette.
Extraoficialmente, por supuesto.
2. Dünya Savaşı'ndaysa köpekler ilk kez resmi olarak ordunun bir üyesi olarak yer aldılar.
La Segunda Guerra Mundial fue la primera vez en que los perros fueron reconocidos realmente como miembros valiosos de las Fuerzas Armadas.
Resmi olarak emekli.
Está oficialmente retirado.
Gerektiğinde gayri resmi olarak diplomatlık yapıyor.
Sirve como diplomático no oficial cuando es necesario. Ahora...
Torben, benim sana özelimde söylediğim bir sözle senin ekibine resmî olarak gösterdiğin mazeret çok ayrı şeyler.
Lo que te digo en confianza... y lo que le dices a tu gente, son dos cosas distintas.
Birkaç saniye sonra iade edilmemiş tüm kütüphane kitapları resmî olarak gecikmiş olacak.
En sólo unos segundos, todos los libros de la biblioteca no devueltos serán oficialmente tarde.
Pegasus satışını bekletebilirseniz yarın size tekliflerini resmî olarak sunabilirler.
Pueden presentar su oferta mañana si retrasan la venta a Pegasus.
Resmi olarak değil.
No oficialmente.
Birkaç hemşire ona birinin kitap okuduğunu söyledi ama kimse resmi bir şekilde ziyaretçi olarak gelmedi.
Un par de enfermeras dijeron que pensaron ver alguien aquí leyéndole, pero nadie nunca ha firmado oficialmente la visita.
Resmî olarak yeni yönetim kurulu olduk.
Somos oficialmente el nuevo directorio.
Ben operasyonu gerçek zamanlı olarak izliyordum ve olay yerinden ölmüş suratının resmi gönderilince bakıp onayladım.
Yo estaba siguiendo la operación en tiempo real y recibí imágenes de su cara muerta desde el terreno, lo que confirmé.
Resmi öğrenci olarak sisteme kaydolmam lazım.
Integrarme al sistema, estar oficialmente registrada como estudiante.
Resmi olarak tanışmadık.
No nos presentaron.
Resmi olarak, evet. Peki resmi olmayarak?
Debería habérselo contado.