Riesling Çeviri İspanyolca
54 parallel translation
Eski Riesling.Fakat siz gelmeyince kaldırmak zorunda kaldım.
El Riesling de siempre, pero lo retiré porque no apareció.
Mükemmel bir Alman Riesling'im var. 1937.
Tengo un Riesling alemán excelente, del 37.
- Evet, tavuklu pilav ve Riesling.
- Si, el risotto y un vino Riesling. ¡ Riesling!
Bir Riesling! Pil asidi içsen daha iyi?
Parece acido de bateria.
Mesela, son zamanlarda Riesling'e takıldım.
No lo sé. Últimamente me han interesado los Riesling.
Riesling sever misin?
¿ Te gustan los Riesling?
Riesling?
¿ Riesling?
Pek büyük hasara yol açmayacak hafif bir Riesling'im olabilir.
Tengo un Riesling muy suave que no causará ningún daño.
Bordo, Porto, Riesling!
¡ Claret, oporto, riesling!
Sharko'tan Riesling'e, eğitim bitti!
Sharko a Riesling, ejercicio terminado.
Riesling ten Sharko 21.
Riesling a Sharko 21.
Sharko 21 den Riesling'e,
Sharko 21 a Riesling,
Riesling, Ateş açmak için izin istiyorum!
Riesling, solicito permiso para abrir fuego.
Riesling, İşte gidiyorum!
Riesling, aquí voy.
Riesling bizi oraya gönderdi.
Riesling nos envió allí.
Hem inanılmaz derecede ucuza Fransız şarabı tattıran bir yer buldum. Kadehi 25 sent.
Y también me di cuenta que hay un puesto para catar vino con un Riesling ( vino blanco ) increíblemente barato.
Votka ve şarap art arda
Zubrowska, Riesling y Piper.
Bir Chianti ve üç Riesling.
Un Chianti y tres Riesling.
1995 Bergheim Riesling Altenberg.
Riesling Bergheim Altenberg de 1995.
Bira ya da riesling alabilirim.
Podemos tomar algo de cerveza o un Riesling...
Ben Reisling istemiştim.
Pedí un Riesling.
- Ayrıca şarap dükkanına gidip birkaç Riesling alır mısın?
- También pasa por la tienda de los Vinos, escoge algunos Riesling.
- Gewurztraminer olmasın, sadece Riesling.
- No Gewürztraminer, solo Riesling.
Bence daha az riskli bir şey, bir Riesling'i tercih eder.
Él prefiere algo menos arriesgado. ¿ Un Riesling?
Bunlar Chardonnay mi yoksa Riesling mi?
¿ Esto de aquí es Chardonnay o Riesling?
Bana şaraplı tavuk butu pişirmeyi öğretti.
Él me enseñó a preparar "coq au vin" con Riesling.
Hayır, şaraplı tavuk butu.
No, "coq au vin" con Riesling.
Havasında canlandırıcı bir beyaz şarap kokusu var.
Y el aire es fresco como una cosecha fresca de Riesling.
Sir Hallam'a başlangıç olarak bir Riesling tavsiye edeceğim.
Recomendaré un Riesling al SeñorHallam para el primer plato.
Evet. Herkese bir şişe Riesling.
Si. "Una botella de Riesling por persona."
Pekin ördeğinin yanına aslında beyaz sauvignon tercih edilir ama Siri kuru üzüm şarabı önerdi.
La opción clásica con pato Pekinés es un sauvignon blanc pero Siri sugirió un Riesling semi-seco.
- Alsace Riesling.
Alsace Riesling. Perfecto.
Riesling'iniz geldi. Tadına bakmak ister misiniz?
El Riesling. ¿ Quieren probarlo?
Weingut Keller Riesling şişesi sipariş etti,... ve kendi çiçeklerini getirmişti.
Pidió una botella de Weingut Keller Riesling, y trajo sus propias flores.
Sen o siktiğim beyaz şarabını içiyorsun değil mi?
Tómate un poquito de jodido Riesling, no?
Sag Harbor'da züppeyi oynuyorum hosteslerde benim mala-torbaya çalışıyor mala, torbaya ; 6 kadeh Riesling'den sonra dövülmüşe dönüyorum ve bayılıyorum.
Pues estoy tocando es esta gala para ricachones en Sag Harbor... Y la camarera me está trabajando la polla y las pelotas, la polla y las pelotas, y estoy tan jodido después de seis copas de vino, que me desmayo. - Y luego...
Hayır sadece 31 buçuk kadeh şarap içtim.
No, solo bebí como tres vasos y medio de Riesling.
Riesling'i denedin mi hiç?
¿ Has porbado Riesling?
Belki de onun yerine Riesling önermelisiniz.
Quizás podría recomendar mejor un Riesling.
Baltic Kargo bir şişe Riesling'i Alsatian Üzümbağı'ndan Dubai'deki bir otele 6 saatte götürebilir.
Baltic Freight puede conseguir una botella de Riesling de un alsaciano Vineyard a un hotel de Dubai en seis horas.
- İki şişe Riesling aldım.
Tengo dos botellas de Riesling.
- Riesling çok şekerli.
El Riesling es demasiado dulce.
Riesling.
Es Riesling.
Hayır, yok. Ham haldeki Riesling üzümünden bile beterdi.
Fue la peor cosa del mundo... peor que un Riesling frutal.
Aslında ben bir şişe Riesling bakıyordum.
De hecho, estaba buscando el vino Riesling.
Annenizin yerini dolduramam fakat bir yere uğrayıp müthiş bir Riesling şarabı almayı akıl ettim.
Soy un pobre sustituto de tu madre, pero me las he arreglado para parar y comprar un formidable Riesling.
Şimdi, bunun içinde kuru beyaz üzüm var.
este es un seco vino Riesling.
Güzel bir Riesling yumurtayla iyi gider Kore yemeğiyle de harika, şarapların bir çoğu öyledir.
Un buen Riesling va bien con los huevos y va genial con la comida coreana. La mayoría de los vinos.
Bu Riesling ile çok iyi gidiyor.
Se combina bien con este riesling.
Alsace'taki küçük bir köyde çoğunluğu süblimleşmiş bir Coq Au Riesling tatmıştım.
Probé el más sublime coq au Riesling en una pequeña aldea en Alsacia.
Beni buraya Coq Au Riesling'ini tatmam için mi çağırdın?
¿ Me pediste que viniera para probar tu coq au Riesling?