Rosso Çeviri İspanyolca
129 parallel translation
Giovanni dayı, Rosso tayfasında kürekçilik.
Tío Giovanni, estarás a los remos en la tripulación de Rosso con paga completa.
Eve giderken, kendine yemek hazırla ve Luigino için de biraz salam kes.
Rosso, deja eso y trae un poco de pan y queso para ti, y para Luigino, 2 o 3 tajadas de salame.
- Rosario, bu hoş bayan ne zaman gidebilir sence?
Eh, Rosso, ¿ a qué hora puede salir esta hermosa señora?
Rosario, kadın tam bir banka!
Rosso, esta señora es un banco.
Bana bir Martini rosso.
Para mí un Martini Rosso.
- Porco Rosso!
Porco Rosso.
- Bu Porco!
- ¡ Es Porco Rosso!
PORCO ROSSO'DAN YENİ BİR ZAFER DAHA.
NUEVO CANTO TRIUNFAL DE PORCO ROSSO
Bay Porco Rosso?
¿ El señor Porco Rosso?
Duyduğuma göre'Porco Rosso'adında çok ünlü biri varmış.
Pero he oído hablar de un tal Porco Rosso que es muy famoso.
Merhaba, Porco Rosso!
¡ Hola, Porco Rosso!
PORCO ROSSO ÖLDÜ MÜ YOKSA YAŞIYOR mu?
PORCO ROSSO : ¿ VIVO O MUERTO?
"Porco Rosso ile Donald Curtiss arasındaki hesaplaşma başlamak üzere!"
¡ El combate entre Porco Rosso y Donald Curtiss va a empezar!
Peki ya Vasco Rossi? Vasco Rossi'yi seviyor musun?
¿ Y Vasco Rosso te gusta?
- Kırmızı şarabı çalmaya çalıştı!
- Trató de robar el vino rosso!
Evet, Monte Rosso Hotel, oda 47.
La brigada forense está trabajando en la habitación. ¿ Cómo está Anna?
Raffaello, Michelangelo, Masaccio, Simone Martini... Tiziano, Giorgione, Botticelli, Rosso Fiorentino, Caravaggio... Leonardo da Vinci, Mantegna, Tintoretto, Cosme Tura...
¡ Raffaello, Michelangelo, Masaccio, Simone Martini Tiziano, Giorgione, Botticelli, Rosso Fiorentino, Caravaggio Leonardo da Vinci, Mantegna, Tintoretto, Cosme Tura Paolo Uccello, il Pontormo, Beato Angelico, Viligelmo Giacomo Della Porta, Piero della Francesca!
"Mr Rosso, anlamıyorsunuz, eğer içmezsem, havalı gözükmem"
Señor Rosso, no lo entiende. Si no bebo, no seré genial.
Bay Rosso başvurunu teslim etmediğini söyledi.
El señor Rosso dice que no has entregado tu solicitud.
Bay Rosso anlatılacak hiç birşey yok. Güvenin bana.
Señor Rosso, no hay nada que contar.
Hiç bir baskı yok. Bundan sonra ben senin Rehberlikçin Bay Rosso değilim.
Desde ahora no soy "El Señor Rosso", Consejero escolar.
Linds. Belki bana yeniden Bay Rosso demeye başlamalısın.
Linds.. quizá deberías volver a llamarme Señor Rosso.
Tabii ki, Bay Rosso.
Vamos a chusmear Si claro, sr. Rosso.
Şimdiden bana kopya çektirdin ve aileme ve Bay Rosso'ya yalan söylettirdin.
Ya me hiciste hacer trampa y mentirle a mis viejos y al Sr. Rosso.
Bu, Bay Rosso'nun inandığı bir öğrenci.
Este es el alumno al que el Sr. Rosso le cree.
Bay Rosso, beni tüm okulun önünde aşağılamaz mısınız?
Señor Rosso, ¿ podría no humillarme delante de toda la escuela? Venga, Lindsay.
Çocuklar, Bay Rosso gitarla gerçekten iyi.
Chicos, el Sr Rosso es muy bueno con la guitarra.
Bay Rosso, neden beni yalnız bırakmıyorsunuz?
Mr. Rosso, ¿ Por qué no me deja tranquila?
Sanırım ufak bir sorun yaşıyor ve Bay Rosso videoda olmasının davranışlarını düzeltmesine yardımı olacağını düşünmüş.
- Está en problemas y el Sr Rosso pensó... que estar en A.V. sería un buen ajustador de actitud.
Evet, Bay Rosso bunu bize neden yaptı ki?
Si, porqué nos nos hizo eso el Sr Rosso?
Bay Rosso, Nick ve ben sadece arkadaşız.
- Sr. Rosso Nick y yo sólo somos amigos.
Beni kemirmeyi bitirdiyseniz, Bay Rosso biraz Sno-Ball almam için neden bir dolar vermiyorsunuz?
Si ya ha acabado de sermonearme, señor Rosso, ¿ por qué no me da un dólar para comprar unas bolas de nieve?
Bay Rosso... eve gitmeliyim.
Señor Rosso... Necesito que me lleven a casa.
Bay Rosso, Cindy Sanders'ı etkilemek için böyle giyindim.
Señor Rosso, me vestí así para impresionar a Cindy Sanders.
Evet, Bay Rosso böyle söyledi.
Sí, eso es lo que dijo el señor Rosso.
Bay Rosso bir çeşit dahi.
El señor Rosso es una especie de genio.
Bakın Bay Rosso, sınıfta boşboğazlık ettiğim için çok özür dilerim.
Señor Rosso, siento haberme pasado en clase.
Gerçekten Bay Rosso, her şey yolunda.
De verdad, señor Rosso. Todo va bien.
Lindsay, ihtiyar Jeff Rosso seni sevindirmek üzere.
El viejo Jeff Rosso está a punto de alegrarte el día.
Büyük bir bıçakla doğranma korkusu yaşamadan liderlerime soru sorabileceğimiz bir ülkede yaşıyoruzdur belki. - Bay Rosso, ben...
¿ Quizá porque vivimos en un país donde se puede discutir con tus líderes... sin temor a que te despedacen con un machete?
- Biliyor musun?
- Señor Rosso, no quería...
Tamam, Bay Rosso. Yeter.
Vale, señor Rosso, pare.
Bay Rosso, çok iyi görünüyorsunuz.
Señor Rosso, tiene un aspecto estupendo.
Merhaba, ben Rosso.
Hola, me llamo Rosso.
- Jeffrey Theodore Rosso? - Evet.
- ¿ Jeffrey Theodore Rosso?
Bay Rosso, Lindsay'e bu şansı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Señor Rosso, muchas gracias por darle esta oportunidad a Lindsay.
PORCO ROSSO
PORCO ROSSO
Bay Rosso, söyledim size.
Señor Rosso, se lo dije.
Hayır çocuklar, gerçekten. Rosso havalı bir adam.
Rosso mola.
Hey Bay Rosso, neler oluyor?
Señor Rosso, ¿ qué ocurre?
Bay Rosso, lütfen.
Señor, Rosso, por favor.