Rubia Çeviri İspanyolca
4,148 parallel translation
Oyuncak ayısına, kim bu boyalı kokona diye sorduğunu duydum.
Le he oído preguntar a su osito, ¿ quién es esta rubia de bote?
Açıklamam gerekirse, dün burada olan o sarışın Ace Yapı Malzemelerinden Missy.
Sólo para dejarlo claro... la rubia que estaba aquí ayer, era Missy... de Ace Building Supply.
Sarışın olan işte.
Usted sabe, la rubia.
Sarışın bir kadın bir FSB aracını pusuya düşürmüş. Ama başarılı olamamış.
Un mujer rubia le tendió una emboscada a un vehículo del FSB, y no fue bien.
Aradığım kadın sarışın biri.
La mujer a la que estoy buscando... es una rubia.
Kim o küçük sarışın kız?
¿ Quién es la niña rubia?
Küçük sarışın kız sana yardım ediyor.
Le está ayudando... la niña rubia.
Bu benim son senem, ve ben seksi sarışın bir amigoyla çıkmaya başladım, ve şimdi Sue onlara beni tanıdığını söyledi.
Es mi último año, y simplemente quiero salir con una animadora rubia cachonda, y ahora Sue está diciendo por ahí que me conoce.
Yani, kabul ben sarışını istiyorum ama Debbie'de son zamanlarda çok yakın belki kız arkadaşım odur.
Supongo que iría a por la rubia, aunque Debbie se me está pegando últimamente. así que igual es ella mi novia.
İki bira, lütfen.
Dos pintas de rubia, por favor.
Sarışın Wonder?
¿ La Rubia Maravilla?
Şansın olduğunu düşünüyor musun, sarışın?
¿ Realmente pensaste que tenías alguna posibilidad, rubia?
Senin şu batının masum lepiska saçlı...
Como a tu doncella rubia del oeste...
Batının masum sarışın hanımı.
Doncella rubia del oeste.
Sarışın küçük kız kim?
¿ Quién es la niña rubia?
Bayana çok yakışacak. Genç ve sarışın olana.
Se verá bien en ella, en la joven rubia.
Genç sarışın bayan kim?
¿ Quién es la joven rubia?
Kim o küçük sarışın kız?
¿ Quién es la niñita rubia?
Onu önce biraz alık bir tezgâhtar kız sanmıştım, sarışın işte.
Yo creía que sólo era ese tipo de dependienta despistada, ya sabes, rubia.
Sarışın, şişman bir kadın.
Señora rubia, grande.
Sarışın fahişe 104'ün anahtarını istedi.
UNA RAMERA RUBIA ACABA DE PREGUNTAR POR LA 104.
Sarışın koridorda.
Rubia a bajo el pasillo...
Hikayenin en iyi bölümü telefonla sarışın olana geri döndüm.
La mejor parte es, que devolví el teléfono a la rubia.
Ben doğal sarışınım.
Soy rubia natural.
Düğme burunlu güzel gözlü bu güzel sarışın da kim?
¿ Y quién es esta adorable rubia con la nariz de botón - y sus ojos no judíos?
Sarışın.
Rubia.
- Biliyorum, sarışın ismi gibi.
- Ashley. Lo sé. Suena como una rubia.
Sarışın, koca memeli ve birçok uykusuz gecemin sebebi olan?
¿ Rubia, tetona, y la causa de muchas noches sin dormir?
- Koyu mu? Bayağı bir açık tenliydi.
Era casi rubia.
Doğal sarışın değil ama olsun.
No es rubia natural, pero da igual.
Alo? Israelito? Şu hatunun adı neydi?
hola raulito. como se llamaba esa rubia con peluca?
Neyse, izninizle. Bardaki sarışının bakışları dişlerimin ağrısı kadar can yakıcı.
Ahora, si me disculpáis, esa rubia de la barra está más suelta que mis molares.
Ve ben eleştirel bir yellozun bizi göstererek "Sarışın avanak ve seksi arkadaşının yaptığına bak" demesini istemiyorum.
Y no necesito que una zorra sarcástica nos señale en su televisor, "mira a la rubia tontita y su amiga ardiente tratando de hacer algo".
Sarışın?
¿ Rubia?
Şuradaki sarışına ne dersin?
¿ Qué tal esa rubia de ahí?
Yeterince sarışın değil miyim?
Nací para eso. ¿ No soy suficientemente rubia?
Sarışın klişesine ne demeli?
¿ Y ese estereotipo de rubia?
Hey, hey, hey, sarı.
Oye, oye, oye, rubia.
Bu markanın New York'ta sadece iki mağazası var. Yani sarışınımız yüzde elli ihtimalle burada.
Esta cadena solo tiene dos tiendas en Nueva York así que tenemos un 50 por ciento de posibilidades de encontrar a la rubia.
Öyleyse Chuck'ın viski bardağıyla yakaladığım 20 yaşlarındaki sarışın kız kimdi?
¿ Entonces quién era la rubia de unos 20 años que pillé con el vaso de whisky de Chuck?
Sonra da, Inside'daki boş kafalı sarışını ve Inside Out'taki babasıyla sorunları olan altın kızı gördüm.
Desde entonces, he sido la rubia tonta y vacía en "Inside" Y la chica de oro con problemas paternos en "Inside Out"
Benim param Londra'daki sarışınaydı.
Mi apuesta estaba en la rubia de Londres.
Hükümet yandaşısın, devamlı konuşuyorsun ve saçların sarı.
Eres pro gobierno, nunca dejas de hablar, y eres rubia.
Gözüne bir sarışın takılıyor.
Una rubia te llama la atención.
1.60 boy, sarışın iyi zaman geçirmeyi isteyen.
Uno sesenta, rubia... Buscando pasarlo bien.
Bir oda servisi garsonu yazılı bir ifade vermiş ve polis rozeti ile hizmet tabancası olan sarışın kızgın bir kadını güvenliğin ulaşmasından bir yarım saat önce Cooley'in kapısını yumruklarken gördüğünü söylemiş.
Tengo grabada la declaración de un camarero del servicio de habitaciones que dice que vio a una rubia muy enfadada con acreditación de policía y un arma de servicio llamando a la puerta de la suite de Cooley media hora antes de que los de seguridad llegaran.
Bay Reese, arabayı pusuya sürükleyen sarışın, taksiden inince birisini aradı.
Sr. Reese, la rubia que lo llevó hacia su trampa llamó antes de dejar el taxi.
Sarışın kadına göre takside bir şeyler bırakmış.
La rubia dijo que había dejado algo en el taxi.
Neden Wade'a o sarışının kim olduğunu sormuyorsun?
- Sí, y darle la satisfacción... de saber que me tiene. - quién era la rubia?
Sarışın avanağa bak.
Mira la rubia tontita.
Evet, sarışın olan.
Sí, la rubia.