English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ R ] / Rudolph

Rudolph Çeviri İspanyolca

488 parallel translation
- Peki Rudolph, öyle olsun.
De acuerdo, Rudolph, como tu digas.
Rudolph, bana yardım et.
Rudolph, écheme una mano.
Rudolph Valentino tarafından yazılıp, imzalanmış bir mektup.
Es una carta escrita y firmada por Rodolfo Valentino.
Rudolph Valentino tarafından yazılmış gerçek bir aşk mektubu.
Un papel de aniversario. Una carta de amor de Rodolfo Valentino.
Rudolph Valentio'dan gelen bir aşk mektubu.
Es una carta de amor de Rodolfo Valentino.
Ona Rudolph Hess'in ayak tırnaklarıyla için söylenenler doğru mu diye sor.
¡ Oye! Pregúntale si es verdad lo de las uñas de Rudolph Hess.
Bu Bay Anderson, ikinci komutanım ve üçüncü de, Rudolph Tate.
Este es mi segundo, Mr. Anderson, y mi tercer comandante, Rudolph Tate.
Albay iyi bir adamdı ve Rudolph Tate de öyleydi.
El coronel es un buen hombre, tanto como lo era Rudolph Tate.
O Quantrill'in güvenilir adamlarından biri Rudolph Tate. Sence, efendim, Quantrill'in kampında bizim casusumuz mu var?
¿ Tenemos un espía con Quantrill?
Bu sabah Rudolph Tate'in nasıl üstesinden geldiğini görmeliydin.
Tendrías que haber visto como se ocupó esta mañana de Rudolph Tate.
Von Richter, İsviçre pasaportu taşıyor ve kendisini Rudolph Hodler isimli, İsviçre-Bern'den gelen bir tütün tüccarı olarak tanıtıyordu.
Von Richter viajaba con pasaporte suizo a nombre de Herr Rudolph Hodler...
- Rudolph'u diyorsun. - Oldukça yaşlı değil mi?
- Te refieres a Rudolph.
Rudolph'un yaşı 84 yaşındaki bir insanın yaşına eşit.
Su edad equivale a 84 años en una persona.
Rudolph, buraya gel!
Baja.
Hadi Rudolph. Kendin gibi davran. Buraya gel.
Rudolph, compórtate.
- Buyurun deneyin. - Rudolph, sakin ol. Haydi ama Rudolph.
Cálmate.
Barnaby, formülün insanlar üzerinde de aynı etkiyi yaparsa bu modern bilimin en harika olayı olur. Otur Rudolph.
Si su fórmula tiene el mismo efecto en personas, sería el gran descubrimiento de la ciencia moderna.
- Bu Rudolph değil. - Ne?
Éste no es Rudolph.
Hayır, hayır, hayır. Bu şempanze daha altı aylık. Rudolph erkek, buysa dişi.
Este mono sólo tiene seis meses y es una hembra, no un macho.
Rudolph'un formasını giymiş ama bu Esther.
- Lleva la camiseta de Rudolph.
Bakın, size kanıtlayayım. İşte üzerinde Esther'in numarası olan da Rudolph.
Mira, ahí está Rudolph con el número de Esther.
Dinle Esther ya da Rudolph, hangisiysen. Hadi.
Escúchame, Esther, Rudolph, o quien seas...
Yatla katılmak istiyorsanız, Yedinci Koğuştan Oscar Rudolph'u görün.
Dirigirse a Oscar Rudolph para inscribir un yate.
Durun bakayım Şapşal, Aksırıklı Huysuz, Neşeli, Uykucu Rudolph ve Blitzen.
Déjeme recordar. Son Tontín, Estornudín... Gruñón, Feliz, Dormilón...
Varlıklı müteahhit Rudolph Linnekar ve sarışın gece kulübü dansözünün patlamanın kurbanları oldukları artık kesinlikle tespit edildi.
El rico contratista Rudolph Linnekar y una bailarina de strip-tease rubia han sido claramente identificados como víctimas de la explosión ocurrida a este lado de la frontera mejicana.
Rudolph Valentino.
A ver a Rodolfo Valentino.
Abeles Rudolph!
¡ Abeles Rudolph!
Rudolph Valentino hakkında bir erkek görüşü almak istiyorum.
Me gustaría tener una opinión masculina sobre Rodolfo Valentino.
Rudolph Kosterman.
Rudolph Kosterman.
- Rudolph Mann.
- Rudolph Mann.
Rudolph, ne yiyorsun?
Rudolph, ¿ que comes?
Bir adam var, Rudolph Reisenweber.
Allí hay un tal Rudolph Reisenweber.
Rudolph'a söyle, Dolly geri döndü. İki kişilik masa ve saat sekize tavuk hazırlasın.
Dile a Rudolph que Dolly va a volver, que quiero una mesa para dos y un pollo para las ocho.
- Rudolph size en iyi masayı verir.
- Rudolph les dará la mejor mesa.
- Adım Rudolph Reisenweber.
- Me llamo Rudolph Reisenweber.
- Adım Rudolph.
- Soy Rudolph.
Reisenweber. Rudolph!
Reisenweber. ¡ Rudolph!
Şimdilik onsuz idare edeceğiz. Rudolph?
Tendremos que arreglárnoslas sin ella de momento. ¿ Rudolph?
- Harika, Rudolph.
- Estupendo, Rudolph.
Rudolph hasarı merak etmesin.
Dile a Rudolph que no se preocupe por los daños.
Polakov'u çok iyi tanıyordun, değil mi Rudolph?
Con la viuda del traidor Dimitri Polakov.
Önemsiz bir tanıdıktı.
Tú lo conocías muy bien, ¿ verdad, Rudolph?
Ilya, Rudolph'a bu kadar sataşmamalısın. Bu çok zalimce!
Sabes perfectamente que todo nuestro ministerio de cultura fue interrogado.
- Özür dile.
Ilya, no debería burlarse de Rudolph. ¡ Es cruel!
- Affedersin Rudolph.
- ¡ Qué atrevido! - Tiene usted razón.
Zaten aynı adam olabileceğinden şüpheliyim.
- Discúlpate. - Lo lamento, Rudolph.
Polakov'dan sonra aşık olduğu tek kişinin ben olduğumu iddia ediyor ve ilişkileri hakkında konuşmak onu ağlamaklı yapıyor.
Rudolph dice que se ha enamorado de mí. Dice que soy el único del que se ha enamorado después de Polakov.
Almanların Fransa ile İtalya'dan çaldığı sanat hazinelerinin kataloglanmasından sorumluydu.
Rudolph trabaja en uno de los departamentos del ministerio de cultura. Era el responsable de catalogar los tesoros artísticos robados por los alemanes en Francia e Italia.
Rudolph yaklaşık...
- Es muy viejo, ¿ no?
Rudolph, buraya gel. İn aşağı.
Rudolph, baja.
Polakov ile ilk defa ne zaman karşılaştığını biliyor musun? Rudolph, Kültür Bakanlığı'nın bir dairesinde çalışıyordu.
Cuando conoció a Polakov,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]