Ruhlar Çeviri İspanyolca
6,134 parallel translation
Araf'ta kapana kısılmış ruhları serbest bırakmanın yolu.
Una manera de liberar las almas atrapadas en el purgatorio.
Biz sadece ofiste balık kızartmak istemiştik. Ben, balık arkadaşlarımı yemeliyim ki onların ruhlarından arınıyım.
Solo queríamos pescados fritos en la oficina para que pudiera comerme a mis amigos acuáticos, pero tu estabas de mal humor.
Çaresiz kurbanların ruhlarını emiyor.
Drena el alma de objetivos indefensos.
Eğer ruhlar kılıcın içine girebiliyorsa, dışarı da çıkabilir.
Sí las almas pueden entrar a la espada, también puden salir
En nazik ruhların bile karanlık bir tarafı vardır Tatsu.
Aún las almas más amables tiene un lado oscuro, Tatsu.
Burada hortlaklar ya da ruhlar varmış gibi hissediyorum.
Estoy empezando a notar ciertas vibraciones espirituales, fantasmales.
Ruhları fakirlere de tabii.
Sin duda... y a los pobres de espíritu.
İnanın hanımefendi, Kızılderililerin ruhları var. Eğer herhangi birimizin varsa tabii.
Os aseguro, señora, que los Indios sí tienen alma, si alguno de nosotros la tiene.
Ama ruhlarını şeytanın ta kendine güçleri ve arzuladıkları şeyler karşılığında verdiler.
Pero la han cedido al mismo diablo a cambio de poderes y todo lo que desean.
Ölüm sadece evladın ruhunu almıyor. Fakat geride bırakılan ruhları parçalayabilir.
La muerte no sólo toma el alma del niño, sino que puede destruir las almas de aquellos a los que deja atrás.
Kötü ruhları kovmak için tutulduğum eve musallat oluyor ve gitmesinin tek yolu, bedenimi ele geçirmek ve bir araç gibi kullanıp seninle sevişebilmek.
Está encantando una casa para la que he sido contratado para exorcisar, y la única forma en que él seguirá su camino es si puede poseer mi cuerpo y usarlo como un recipiente para hacerte el amor a ti.
Tamam, bakın bana güvenin, ne dediğimi biliyorum. Öldükten sonra uzun süre insan aleminde kalan ruhlar var.
De acuerdo, mire, créame, sé cuando le digo que hay espíritus que se mantienen cerca del reino humano por un largo tiempo después de que murieron.
Neyazıkki ruhlar dünyasına daha az hassasiyet duymaya başladım.
He lamentablemente se vuelven menos sensibles al mundo espiritual.
Önseziler görüyorum Ruhlar hakkında çocukken gördüğüm ruhlar ve bunlarla birlikte doğaüstü hisler geliyo
He estado teniendo estos flashbacks a, como, espíritus que yo solía ver cuando era niño, acoplado con, like, sensaciones, supernatural extrañas.
- Sanırım öteki taraftaki ruhları görüyosun?
- creo que estás viendo espíritus que no han cruzado over al otro lado. - no, pero no estoy viendo fantasmas.
eğer ruhlar dünyasıyla iletişime geçmek istiyosan bunları giymek zorundayız specific kuralları uygulamalıyız, ve herkes beyaz bişey olduklarını bilir
Y sí, tenemos que usar esta. si quieres Hacer contacto con el mundo espiritual, usted tiene que seguir las reglas específicas, Y todos saben encuentran blanco calmante.
hayatım boyunca ruhlar dünyasıyla iletişim kuruyorum insanlar eskiden benim deli oldugumu düşünürdü
He estado en comunicación con el mundo espiritual mi vida entera. la gente solía pensar que estaba loco.
Ruhların çekici olduğunu biliyormuydun Senin gibi insanlar ve ben ah.
¿ sabe usted, los espíritus son atraídos a gente como tú y yo
senden ruhlar dünyasına geçiş yapmanı istiyorum ama aklının burda kalmasını istiyorum.
quiero que caes en el mundo del espíritu, pero quiero tu mente permanecer aquí.
Bazen ruhları sinir ediyorum işte.
A veces caigo mal a los espíritus.
Söylenemeyecek pek çok küçük kirli sır için ruhlarını satarlar.
Esa es la mierda, el pequeño secreto que no nos dicen mientras te están robando el alma.
Zavallı ruhlar!
Pobres almas.
Kayıp ruhlar... kurtuluşu arıyorlar.
Almas perdidas... Buscando la salvación.
Kayıp ruhlar çıkış yolu arıyor.
Almas perdidas... Buscando la salvación.
Kötü ruhların gizlendiği bir yermiş gibi görünmüyor.
No es exactamente un armario de demonios.
Yükselen ruhları gördüm... Çok aşağılardaki yeryüzünden... Ölmüş insanların ruhları...
Las almas se estaban levantando, de la tierra muy por debajo, las almas de... los muertos, de las personas que habían perecido de... hambre, de la guerra, de la peste.
Göçenlerin ruhları el ele verdiler... Birbirlerini bileklerinden yakalayıp büyük bir ruhlar ağı ördüler.
Y las almas de estos fallecidos, unieron sus manos, juntaron sus tobillos y formaron una red, una gran red de almas.
Ruhlar ozon maddesinden üç atom oksijen molekülüydüler...
Y las almas, eran moléculas de oxígeno de... tres átomos de materia del ozono.
Ruhları yok onların.
No tienen almas.
İnsan olmayan ruhlar çağırırlar.
Invocaban espíritus no humanos.
"Ruhlarını ele geçirmeye çalışır..."
Con el fin de devorar sus almas...
Ruhlarımız, John.
Nuestras almas, John.
İblisler öylece ruhları alamaz, Mia.
Los demonios no pueden tomar almas, Mia.
Savaş alanında ruhları toplarken kimin kime hizmet ettiğini biliyordum...
Cuando recogía almas de los campos de batalla ;
Hâlâ etrafınızda dolaşabilecek olan ruhları düşünün biraz.
Tómense su tiempo para pensar en esos espíritus que aún podría estar caminando a su lado.
Atalarımızın ruhlar dünyasıyla oynamamıza pek memnun kalacaklarını sanmıyorum.
No sé si los ancestros les gustaría que nos mezcláramos con el mundo de los espíritus.
Doğaüstü ruhların hapis kaldığı Araf denilen yer dağılmaya başladı.
El purgatorio, donde las almas sobrenaturales están atrapadas, se está desintegrando.
Onlar, başka bir boyutun geleceğinden gelmiş şeytani uzaylı ruhlarının ele geçirdiği, alternatif evrenin klonları!
¡ Son clones de una realidad alternativa poseídos por demoníacos espíritus alienígenas del futuro de otra dimensión!
Bu şeytani uzaylı ruhları çok değerli.
Esos demoníacos espíritus alienígenas son muy valiosos.
Bu güzel şeyleri ruhlarınızla ödemeyin.
No compre cosas con su alma.
Ruhları kıymetli hayatları için dayanıyor.
Sus almas están aferradas a la vida.
Sevgi ve ışık dolu ruhlar, Şimdi bu altın yüzüğün içine girin, ve bu yüzüğün sahibine sonsuz sağlık, bolluk bereket ve iyi şans getirin.
Espíritus de amor y luz, entren a este anillo de oro, y traigan a sus dueños los dones divinos de la salud, prosperidad y suerte.
Ruhları sonsuzlukta birbirine bağlanıyor.
Sus almas están conectadas por la eternidad.
Bu ruhlar bana nasıl ilham kaynağı olabilir ki?
¿ Y qué pueden decir estos espíritus para inspirarme?
Öbür dünyanın ruhları, bize katılın.
Espíritus del más allá, uníos.
Ruhlar, eğer bizimle buradaysanız, gösterin kendinizi.
Espíritus, si estáis aquí, mostraos.
Başka bir cadıyla ruhları değiştirme büyüsü.
Éste hechizo es sobre cambiar almas con otra bruja.
Bizim ruhlarımız birbirine bağlı.
Nuestras almas están conectadas.
Sentetik ruhlar.
Almas sintéticas.
Ama sentetik ruhlar onlardan biri değil.
Detective, me pueden culpar de muchas cosas horribles, pero un alma sintética no es una de esas horribles cosas.
O sentetik ruhları göster bana o zaman.
¿ Sí? Entonces muéstrame aquellas almas malditas sintéticas.