Rusya Çeviri İspanyolca
4,624 parallel translation
Sırbistan ve müttefiki Rusya, Avusturya ve onun Alman müttefikine öfkelendi.
Serbia y su aliado Rusia, estaban furiosos contra Austria y Alemania.
Güçlü bir Rusya ile güçlü bir Almanya aynı kıtada olamaz.
No caben dos potencias como Rusia y Alemania... en el mismo continente.
Ama Rusya?
¿ Pero Rusia?
Rusya ile bir cephede savaşırsak anında kararlar almalıyız ve bu her zaman kötüdür.
Si luchamos en un frente contra Rusia, debemos improvisar... y eso siempre es malo.
Sonra her şey Rusya'ya dönecek.
Después todo se volverá hacia Rusia.
Avusturya ve Rusya ki Balkanlar'daki kavgaları herkesi uçuruma götürmüştü birbirlerine en son savaş açan devletlerdi.
Austria y Rusia, cuya pelea en los Balcanes puso a los demás en el filo, finalmente se declararon la guerra entre ellos.
Rusya'da çok fazla istenmeyen bebek var.
Había muchos bebés no deseados en Rusia.
Karım Rusya'da uzun zaman önce öldü.
Mi esposa está en Rusia, murió hace tiempo.
Sanırım Rusya ve Venezuela'da bir şeyler bulabilirim. Tabii ki bahsettiğin şey sendeyse.
Creo que puedo encontrar interesados en Venezuela y Rusia si tienes lo que dices tener.
Sanırım Rusya ve Venezuela'da bir şeyler bulabilirim
Creo que puedo encontrar interesados en Venezuela y Rusia... - Estoy accediendo al audio del MI5.
Rusya'da iki oğlu var.
Madre. Tiene dos hijos en Rusia.
Oda arkadaşı Rusya'ya döndü sanmış.
Su compañera de piso creía que había vuelto a Rusia.
Malezya ve Rusya'dan takımlar da geldi.
Tenemos a Malasia a punto de llegar y a Rusia.
Rusya jürisinden 10 puanı kaptın.
El juez ruso te puso un 10.
Yıllardır Rusya ile hiçbir görüşme, hiçbir anlaşma yapmadım.
No tuve contacto, ni tratos con... con los rusos durante años.
Rusya'da şifacıların saygı gördüğünü bilin.
Debes saber que en Rusia estos sanadores son venerados.
Rusya'da kimse polisi aramaz.
Nadie llama a la policía en Rusia.
Teğmen Oswald Carter, St. Petersburg, Rusya.
Teniente Oswald Carter, San Petersburgo, Rusia.
Geçen sene sadece Rusya'da 30 bin kişiyi öldürdü.
En Rusia mató a 30.000 personas el año pasado.
Hastalık Kontrol ve Rusya'daki Vektör Enstitüsü.
el CCE y el Instituto Vector en Rusia.
Ve Rusya, 14 tane eyaletten oluşan bir ülke haline gelmişti.
Rusia se convierte en un estado independiente junto con 14 estados independientes.
Alex Katanov'da Rusya'ya dönüyor. Ve Kızıl Ordunun Başkan Vekili oldu.
Alex Kasatonov también regresó a Rusia para convertirse en Vice Presidente del Club de Hockey del Ejército Rojo.
Oğlumun Rusya kralıyla çalışmasını sana tercih ederim.
Yo lo llevaría a trabajar con el zar antes que con usted.
Verdiğin balık pulu New York, Rusya, Miami, Chicago ve Prag'da satılacak.
Tu fishcale se venderá en Nueva York, Rusia, Miami, Chicago, Praga...
Rusya'da bir yerde suç örgütünde sanırım.
Es un sindicato del crimen de algún lugar de Rusia, creo.
Soğuk Savaş sırasında, Rusya'nın Amerika'da gizlediği bazı nükleer silahların olduğu söylentileri vardı.
Durante la Guerra fría, existieron rumores de que Rusia había sido capaz de ocultar varias armas nucleares...
NSA elemanını öldürerek FBI'ın Rusya federalleriyle konuşmasına neden oldun.
El haber asesinado a ese trol de la Agencia Nacional de Seguridad, hizo que el FBI hablara con el Servicio de Seguridad Federal ruso.
Her zaman Rusya ile oldu.
Siempre ha sido para con Rusia.
Rusya'da aranan bir adamım.
Me buscan en Rusia para arrestarme.
Yarın onu Rusya'ya iade etmeye hazırlanıyorduk.
Estamos listos para extraditarle mañana a Rusia.
Torbin Salvi'yi götürürseniz bu tavuklar Rusya'ya ancak tünemek için gelir.
Si Torbin Salvi tiene éxito estos pollos regresarán a su gallinero en Rusia.
Dominik Salvi'yi bugün Rusya'ya götürmek zorundayım.
Debo llevar hoy a Rusia a Dominik Salvi.
Rusya'yı seviyorum.
Me encanta Rusia.
Az önce Rusya ile savaşa girmiş olabiliriz ve bariz şekilde senin peşindeydiler.
Podríamos haber entrado en guerra con Rusia, y está claro que iban tras usted.
Rusya'nın artık resmi bir hükümeti yok.
Los rusos ya no tienen un gobierno funcional.
Rusya'da salatalıklar çok daha büyüktür.
En Rusia, los pepinos son mucho más grandes.
Ames'in bankasına yatırılan her paradan bir gün önce hep Rusya büyükelçiliğindeki malum KGB ajanıyla buluşmuş.
Todos los ingresos que Ames hizo en su banco siempre fueron un día después de reunirse con un conocido agente de la KGB en la embajada rusa.
Rusya'yı seviyordu. Rusya topraklarına gömülmek istemişti.
Amaba a Rusia... y quería ser enterrado en Rusia.
Rusya'nın tamamı meteliksiz.
todo Rusia está acabada.
Rusya evine yeni bir başkan arıyorlar.
Están buscando a un nuevo jefe de la oficina de Rusia.
Adım Konstantin Nicolayevitch Ruskov. Rusya Federasyonu Kızıl Ordu Kuzey filosununun eski Amiraliyim.
Soy Konstantin Nicolayevicth Ruskov, un ex vicealmirante de la Flota Bandera Roja del Norte de la Federación rusa.
İngiltere'den, Fransa'dan, Rusya'dan benim kahramanımı arayacaklar.
Inglaterra, Francia, Rusia, todos llamaran a mi héroe.
İşlediğin cinayet için başkasını öldürmeye beni Rusya'ya gönderdiğinde de.
Y cuando intentaste enviarme a Rusia a matar a alguien por un crimen que tú cometiste.
- Rusya, minik Japonya'ya karşı mı?
¿ Rusia perderá contra la pequeña Japón?
Rusya'nın azınlık yöneticilerine bir bak, Almanya'nın sahibi kimler, Bayer, BASF, BMW, Volkswagen,
Mira a los rusos, en Alemania, los dueños de la Bayers, Vasser,
Ben sadece Anavatan Rusya için çalışırım.
Solo trabajo para la madre patria : Rusia.
Karşında, Rusya'daki evine göndereceğin bir adam var.
Ahí hay un hombre que vais a mandar a casa en Rusia.
Beni Rusya'ya mı göndereceksiniz? Olay bu mu yani?
¿ Vais a mandarme de vuelta a Rusia?
Şu an Rusya devrimi hakkında film yazıyorum. Gerçekten mi?
Ahora mismo ando escribiendo una película sobre la Revolución Rusa.
Komünist Rusya bile benden onları alamadı be.
Ni la Rusia comunista consiguió quitarme los tacones.
Adrian Zaleski Rusya'ya para gönderiyordu.
Su vida está en transición. Adrian Zaleski estaba mandando dinero a Rusia.