Rüyalarımda Çeviri İspanyolca
625 parallel translation
Tüm hayatım boyunca rüyalarımda seninle tanışıyordum aynı böyle ayakta duruyordun.
Te he visto en sueños toda mi vida... de esta misma forma.
Rüyalarımda.
- Sí... en mis sueños.
Çünkü söylemezsem uykularımdaki suç işlememiş bir adamın hayaleti kefaretini ödemeden peşimi bırakmayacak ve rüyalarımda işkence etmeye devam edecek.
Porque si no lo hago mis sueños serán atormentados por el fantasma de un inocente que expía bajo la más horrenda tortura : un crimen que nunca cometió.
Ama bazen rüyalarımda benim için Güney Fransa'da başlamış olan hayatımın o tuhaf günlerine gidiyorum.
Pero, a veces, en mis sueños, regreso a los días extraños de mi vida que comenzaron en el Sur de Francia.
Sen de benim rüyalarımda.
Y yo soñaba contigo.
Rüyalarımda harika fikirlerim olur ama uyanınca unuturum.
Soñando tengo brillantes ideas, pero luego las olvido.
Otuz yıl boyunca rüyalarımda bu manzarayı gördüm.
Por 30 años he soñado con esta vista.
- Hayır, rüyalarımda görürdüm.
- Suelo soñar con eso.
Rüyalarımda bile buna can atıyorum.
Es mi sueño más deseado.
Onu rüyalarımda göreceğim.
Estoy segura de que me acosará en sueños.
Şimdi bir hayaletler dünyasındayım. Rüyalarımda ve hayallerimde tutsak kaldım.
Vivo en un mundo de fantasmas... prisionero de mis sueños.
Ne rüyalarımda ne de başka türlü.
Ni en sueños ni a medias.
Rüyalarımda görüyorum bu trajediyi.
Aún sueño con esa escena terrible.
Bazen rüyalarımda havai fişekleri görüyorum.
Yo a veces veo fuegos artificiales en sueños.
Gece... kurbanlarımın rüyalarımda beni rahatsız ediyor.
Cada noche,... sueño con los hombres que he asesinado.
İsterdim ki bir kez rüyalarımda iyi bir şey yapayım.
¿ Sabe una cosa? Ojalá por una vez pudiera hacer algo bueno en mis sueños.
Tüm günlerim transta geçiyor Ve gece rüyalarımda
Todos mis días son trances Y todas mis noches sueño
O benim rüyalarımda yaşıyor.
Ella vive en mis sueños.
Rüyalarımda gelip bana şarkı söylüyor.
Ella camina y canta en mis sueños.
Rüyalarımda büyük bir deliğe doğru çekildiğimi görüyorum.
Antes soñaba que era aspirada hacia un gran hoyo. Desapareciendo dentro de él.
Rüyalarımda yalnızca sen varsın.
En mis sueños... sólo estás tú.
- Rüyalarımda hep seni görüyorum.
- Sueño con usted.
Canım aşkım benim Rüyalarımda vardın sen
Mi amado Que sólo existías en sueños
Rüyalarımda görünen kadındı.
Era la mujer que aparece en mis sueños.
Rüyalarımda asla...
Nunca soñé que el asesino era él...
O benim rüyalarımda yaşıyor.
Vive en mis sueños.
Rüyalarımda gelip bana şarkı söylüyor.
Camina y canta en ellos.
Rüyalarımda...
En mis sueños.
Rüyalarımda, Kız kız köye geri dönerim.
En mis sueños, volvía a menudo al pueblo.
- Rüyalarımda ölü olduğunu görmüştüm
En sueños os he visto muerto.
Seninle rüyalarımda bulaşacağım.
Te veré en mis sueños.
Gözlerimi kapattığımda bile. Sana yalvarıyorum, eğer gerçeksen... bir yerlerde yaşıyorsan, seni tekrar bulabileceksem,... yalnızca çocukluk rüyalarımdaki bir hayal değilsen,... ne olur konuş benimle.
Incluso cuando cierro los ojos... háblame.
Rüyalarımda tenis oynayan adam olmam gerekir.
Debo haber estado jugando Tenis en esos sueños.
Ta ki bir gün o rüyalarımda başka bir mürekkep kullanmayı... akıl edinceye dek.
Hasta que en el sueño me ha venido la idea... de cambiar a otra tinta.
Asla küçük yalanlar söylemedim... hiç rüyalarımda kaybolmadım...
Nunca conté esta pequeña y tonta vida. Nunca construí castillos en el cielo.
Boynumda ağrım vardı ve rüyalarımda kurt adamlar görüyordum.
Tenía dolores muy fuertes en el cuello y soñaba con hombres lobo.
Rüyalarımda, savaş alanının silah seslerini tüfek cayırtılarını tuhaf hüzünlü fısıltılarını duyuyorum.
En mis sueños, oigo el estallido de los rifles... las descargas de los mosquetes... el murmullo extraño y acongojado... del campo de batalla.
Bu limanın tek güzel yanı, Ebu Cemil'in hanı. Altı aydır rüyalarımda onun kızarmış koyunlarının gözlerini görüyorum.
Lo único bueno de este puerto es la taberna de Abu Jamil, el fisgón quien por seis meses ha estado soñando con los ojos de su oveja asada.
Rüyalarımda hep ölmüş olarak görüyorum onu.
Pues yo sí, lo he soñado.
Rüyalarımda hiç sandalye olmuyor.
Ni siquiera tengo una silla en mi sueño.
Ve güzel sokaklarınla Seni rüyalarımda görüyorum
Con tu gente tan feliz y tus hermosas calles
Rüyalarımda görüyorum.
He soñado con ello.
Rüyalarımda bile Osaka'dan ayrılmayı düşünmezdim.
Ni en sueños hubiera pensado en dejar Osaka.
Rüyalarımda görmüştüm.
L'he visto en mis sueños.
- Rüyalarımda birisi var. - Öyle mi?
Hay alguien en mis sueños. - ¿ Ah, sí?
Rüyalarımda gördüğüm kız.
De mis sueños.
Demek istediğim, rüyalarımda sana aşığım ve...
En mis sueños te quiero y...
- Rüyalarımda.
- En sueños.
Rüyalarım da biraz değişti sabahları kalktığımda biraz farklı hissediyorum.
- O sea... mis sueños son distintos y me siento diferente... al levantarme por la mañana.
Bazen... Uyandığımda gerçek hayatım gitmiş olacak. Ve rüyalarım yerini alacak.
A veces cuando me estoy durmiendo, siento que...
En güzel rüyalarımda, asla böyle şeyleri hayal etmedim.
Nunca quise que se cumplieran, sólo que se repitieran.