Sabia Çeviri İspanyolca
4,783 parallel translation
Ama kocanın önünde uygun olur muydu bilemiyorum.
Pero no sabia si era apropiado delante de tu esposo.
Kimsesizler eviyle bağım olduğundan haberdardı.
Bueno, el sabia que tenía alguna conexión con el hogar social.
Margaret'ın "temizlik var" işaretinin önemini biliyordun, neden bunu söylemedin?
Sabía el significado del cartel de "Limpieza en curso" de Margaret, ¿ así que por qué dijo que no lo sabia?
Yaza son bir adım kalmıştı ve Mike ya da bende bunu başaracak derman kaldı mı bilmiyordum.
Era nuestro último paso de nuestra carrera al verano y no sabia si Mike o yo teniamos la energía para lograrlo.
Tabii. Biliyorum ki ben bunu.
Si, lo sabia.
Yani elimde senaryo vardı ve senin de geleceğini biliyordum.
Es decir, tenía el guión, cierto, y sabia que ibas a venir.
- Onlar da zeki de değiller.
- No tiene por qué ser sabia. - Lo siento mucho.
Sanırım böyle olacağını biliyordum.
Supongo que sabia que venia esto.
Meğer ben şimdiye kadar aşkın ne olduğunu bilmiyormuşum.
Ni siquiera sabia lo que era el amor hasta ahora.
Yani geçen dönem tüm okulun önünde donunu düşürene dek RJ Berger'ın kim olduğunu bilmiyordum bile.
Quiero decir, ni siquiera sabia quien era RJ Berger hasta que la enseñó delante de todo el instituto.
Kim olduğumu biliyordu.
Ella sabia quien era yo.
Beni esir tutacağını bilmiyordum.
No sabia que ella me tomaria de rehén.
Benim atım olduğunu biliyor muydun?
¿ Sabia que ese era mi caballo?
Kendisi de ne yapacağını bilmiyordu.
Ni ella misma sabia lo que estaba haciendo.
Uydular hakkındaki bilgiyi verdim ve... Daha ne yapabilirdim bilmiyorum.
Les di la información sobre los satélites, y... no sabia que más hacer.
Bir keresinde bilge bir kadın söylemişti.
Una vez me dijo eso una mujer muy sabia.
Çünkü ne olduğunu bilmiyordu ben de dedim ki saçın düz ve güzel olacak.
Porque él no sabia cual era... le dijo que le pondría el cabello liso de verdad y hermoso.
- Bunu biliyordum.
- ¡ Lo sabia!
Hayata yönelik?
¿ Vida-sabia?
Omuzlarının üzerinde bilge bir akıl taşıyorsun, Guinevere.
Guinevere tienes una sabia cabeza sobre los hombros.
E.J'in yapmadığını biliyordum ama Cade'i bulmam için yardımı gerekiyordu.
Si, yo sabia que EJ no lo hizo, pero necesito de su ayuda para traer a Cade.
Biliyordum.
Lo sabia.
Austin'in bana karşı koyamayacağını biliyordum.
Yo sabia que Austin no se resistiría por tanto tiempo.
Ailelerimizin öldüğü yangın hakkında bir şeyler biliyor.
Sabia lo del incendio que mató a nuestros padres.
Çünkü kitabıma tekrar baktım. Bu sembol'le ilgili beni huzursuz eden bir şeylerin olduğunu biliyordum.
Porque regrese a mi libro yo sabia que había algo acerca de ese simbolo que me molestaba
Ona neşteri gösterdiğimde benimkinde bir sembol eksik olmasına rağmen 3 sembol olduğunu biliyordu.
Cuando le mostré el cuchillo, sabia que había 3 símbolos cuando en el mio faltaba uno.
"Annie" bebeklerin nereden geldiğini biliyor
"Annie" sabia de donde venían los bebes.
Bazıları ne yaptıklarını biliyordu.
Alguien sabia lo que estaba haciendo.
Biteceğini bildiğim zaman rahat Joydum. Ama şimdi gergin ve güvesiz oldum.
Yo era la cool Joy cuando sabia que iba a terminar, pero ahora que me importa, Estoy nerviosa e insegura.
Bunu dersem, bir kargaşa çıkaracağını düşündüm.
sabia que si te decia eso harias un gran lio,
Bilmediğim bir geçmişi varmış.
Tenia un pasado del que yo no sabia nada.
Alaycı, aynı zamanda romantik. Genç ama bilge.
Cínica pero romántica, joven pero sabia.
Ama yine de Dairy Queen'in yüzüne sim sürdürmesinin nedenini anlamıyorum.
Aunque no entiendo por qué La reina sabia hace que le pongas todo el brillo.
Akıllıca bir karar.
Una decisión sabia.
- Biliyordum.
- Lo sabia.
Kızınızı onunla evlendirmek çok akıllıca bir seçim olur.
Eres sabia al casar a tu hija con él.
Akıllı bir karar.
Una sabia decisión.
Eskiden çok eğlenirdim.
Yo sabia como divertirme.
Ekselansları, bu akıllıca bir karar değil.
Su majestad, esta no es, una sabia decisión.
Böyle söyleyeceğinizi biliyordum.
Sabia que dirías eso.
Basser, Cliff'i kaçırma riskini almazdı. Tabii eğer bir şeyler bildiğini düşünmüyorsa.
Basser no podía arriesgarse a secuestrar a Cliff, a menos que pensase que el sabia algo.
Çünkü bildiğiniz kadarıyla, ikisinin arasında birşey kalmamıştı, doğru mu?
Porque hasta donde usted sabia, se había terminado lo de ellos, ¿ cierto?
- Çünkü demin oraya geri dönmeden önce bundan haberim yoktu.
Porque no lo sabia hasta que estuve de regreso alla... -... hace un segundo.
Sonuçları bilmiyordu.
el no sabia.
Neden üzgün olduğunu bilmiyordum.
Yo no sabia porque te habías molestado.
Biliyordum!
Lo sabia!
Miss Martian bilincinde bunu bilmesine rağmen bilinçaltı bu ayrımı yapamadı.
Aunque consientemente Miss Martian sabia que no era real. Su mente subconsiente no podia hacer esa distincion.
Colleen bunu biliyor muydu?
¿ Sabia ella eso?
Louie, gerçekte böyle biri olduğunu bilmiyordum.
Louie, no sabia como eras en realidad.
Tüm bu olayların içine sürüklendiğim için tamamen pişmanım.
Lo siento, no sabia que me iba a quedar atrapado en un armario contigo durante la tarde. Definitivamente siento haber sido arrastrado a todo esto.
Sıradaki konuğum, var olduğunu bilmediğim bir davanın lideri.
Mi siguiente invitada, es la lider de un movimiento que personalmente, no sabia que existiera. La lucha contra la masturbación.