Salam Çeviri İspanyolca
770 parallel translation
Bana salam ve peynirli sandviç ve bir bardak bira gönderin.
Por favor, quiero un emparedado de salame y queso y una cerveza.
Mısır çorbası, patates salatası, salam ve sucuk.
Sopa de crema de maíz, ensalada, salami y salchicha.
# Rembrandt? Salam?
¿ Un Rembrandt, salami?
- Tabii, ben de salam satarım.
- Seguro, estaré vendiendo salame.
Salam ve haşlanmış yumurta mı?
¿ Huevos con bacon?
Salam dükkanının açıIışı olduğunu bilmiyor muydunuz?
¿ Sabíais que a las 11 es la inauguración?
Salam.
¡ Tocino!
Sıcak ekmek salam, sıcak çörek, biftek, patates ve taze çekilmiş kahve yaptım.
Hay panecillos tocino frito, tortas, carne, patatas y café recién hecho.
Hey, çocuklar, bir kilo salam, yarım kilo peynir ve iki şişe şarap alın.
¡ Eh, chicos! Vayan a comprar 1 Kg. de salame, medio Kg. de queso y dos botellas de vino. - Así soy yo.
Artık salam yiyemiyorum.
No puedo tragar más salame.
Harold, Bayan Glovetsky'e biraz salam getirir misin?
Harold, ¿ puedes traerle un poco de salami a la Sra. Glovetsky?
Bayan Glovetsky, salamınızı aldınız demek.
Sra. Glovetsky, veo que ya le dieron el salami.
Salam?
¿ Salami?
Yarım kilo salam, lütfen.
Medio kilo de jamón.
- Pakette acılı salam olacaktı.
Debe de haber salami picante.
Cinzia kavun ve prosciutto alıyor - salam demek.
Cintia está comprando melón y prosciutto. Es jamón.
Ki o zamana kadar salamın modası geçmiş olabilir.
Puede que el salame haya pasado de moda para entonces.
Olmaz. Kızarmış salam ve sosisli sandviç.
Pero no, sólo salami y perritos.
- Salam isteyen?
- ¿ Alguien quiere salami?
Yine salam.
Salchichón. Siempre salchichón
Kıyafet, yiyecek, pek çok salam.
Cosas personales : Ropa, comida, muchos salchichones.
O kadar çok salam yedim ki isilik oldum.
De tanto comer salchichón, me ha salido la urticaria
Kulaklarında birer parça domuz salamı, boynunda da kravat yerine, iki metrelik bir yılan bağlıymış.
Sobre cada oreja tenía un trozo de beicon, y alrededor del cuello una serpiente de 2 metros a modo de corbata.
Eve giderken, kendine yemek hazırla ve Luigino için de biraz salam kes.
Rosso, deja eso y trae un poco de pan y queso para ti, y para Luigino, 2 o 3 tajadas de salame.
Salam dolu, 20.000 Lira eder.
Embutidos. Por valor de 20.000 liras.
- Benden salam çaldınız.
- Me han robado hasta el salami.
Jambon ve salam verdi.
Me ha dado jamón y salami.
Sosisi çok sever, özellikle salamı.
A él le gusta el salchichón, el salami italiano.
Senin gibi Hélene, ancak sen Parma salamını seversin.
Como a Ud. Pero Ud. prefería el jamón.
Başkasının sandviçindeki salamı almıyorsun değil mi?
¿ Te aprovechas de ella sin compensarla?
O salamı üç aydır saklıyor.
¡ Tres meses guardando ese salami!
Çok yaşa yeni Sultan Al Salam Kerim!
Gloria al nuevo sultán Al Saliam Aleykirim!
Salam, hindi ve... İyi şanslar Lee.
De jamón, pavo y ensalada de col.
Salam, hindi ve lahana salatası sevmez.
- No le gusta el pavo. Prefiere el pollo.
30 yumurtadan bir omlet, 2 dilimlenmiş salam, 4 kilo peynir en az 40 tane ekmek, ve 30 şişe bira. Bira önemli.
40 Panecillos, 30 huevos fritos, 2 jamones cortados en lonchas, y 30 botellas de cerveza.
- Salam ve peynir.
- Jamón y queso. - Qué frialdad.
Farkettim de salam bitmiş.
Me acabo de dar cuenta de que se terminó el salame.
Seni indirmek için salam gibi bağlamak zorunda kaldılar.
- Sí. Tuvieron que atarte como a un salchichón para poder bajarte.
Peynir, salam, jambon. Kara borsada her şey vardı.
¿ se comprometían a los ojos de otros franceses?
Salam da olur.
Si hay salchichón, también está bien.
Bir salam gibi paket halindeyken mi?
Estas atado como un salami.
- Salamın üstüne hardal sürülmez.
- No pongas nunca mostaza en el salchichón.
- Evet, sana bedava salam da verirdi.
- Sí, y que te daría salami gratis.
Selamun aleyküm.
¡ Salam aleikum!
Ciğer salamı mı, efendim?
- ¿ Embustido de paté de hígado, señor?
Evet, yağda pişmiş yumurta, salam ve tarçınlı ekmek.
Sí, quiero huevos fritos con tocino y tostadas con canela.
Yumurta ile biraz salam hazırlıyorum. Tamam mı?
Haré bacon y huevos. ¿ Te parece bien?
" Camelot'ta yemekler iyi Götürürüz salam, sucuk ve biftekleri
Cenamos bien aqui en Camelot Comemos mermelada y un montán de jamön.
Selam aleyküm.
Salam aleikum.
Kızarmış salam yüzünden.
Salami frito.
Salam ve peynir.
Oh, salame... salami y un poco de queso.