Sandviç Çeviri İspanyolca
5,543 parallel translation
Bilmiyorum, okulda yerim, sandviç yaparım.
No sé, comeré en la escuela, hazme un sándwich.
Ve iki tane sandviç ekmeği.
Y dos bollos.
Ben burada, bebeğimiz olsun diye, tek ekmekli sandviç gibi açılmışım senin ise tek önemsediğin...
Aquí me tienes abierta de piernas como un sándwich para tener un bebé... -... y solo te importa... - ¿ Señor Sloan?
Gelip bir sandviç yemek ister misin?
¿ Quiere pasar por un sándwich?
# Bir sandviç yapıyorum! #
♪ Estoy preparando... ♪ Un sándwich
- Sandviç yer misiniz?
- ¿ Sándwiches?
6-7 yaşındaki halimizi hatırlıyor musun? Okul tellerinin arasında, o adama sandviç vermiştik.
¿ Te acuerdas de cuando teníamos seis o siete años que le dábamos la mitad del bocadillo a aquel chico a través de la reja del colegio?
Bedava fıçı birayla karidesli sandviç!
¡ Un sandwich de camarón con una cerveza, gratis!
Sana sandviç yapabilirim.
Te puedo hacer un sándwich.
Annem bana iki tür sandviç koymuş.
Mami hizo dos sándwiches :
Mini sandviç?
¿ Un sandwichito?
Sandviç ya da ananas istemediğinden emin misiniz?
¿ Segura que no quiere un sándwich o piña?
Çünkü benim şimdiye kadar gittiğim tek lanetli ev, bir eğlence parkının içindeydi. Orada yapılan en korkunç şey, sosisli sandviç kuyruğunda beklerken birinin senin üzerine doğru koşmasıydı.
Porque las únicas casas embrujadas en las que he estado... fueron de parques de diversiones... donde lo más aterrador es alguien corriendo hacia ti... mientras haces fila por un hotdog o algo.
Sandviç isterim.
Quiero un sándwich.
- Jambonlu Peynirli Sandviç.
Es un Monsier Croque.
Alan! Kahrolası bir sandviç.
Es un maldito sándwich.
- Öğle yemeği. - Sandviç sevmem.
- No me gustan los sándwiches.
Büyük sosisli sandviç ve bu kutu patates i kizartmasi ekle, bir randevun oldu.
Si incluyen una hot Dog gigante y unas papas, tenemos una cita.
Evet, caddede durup sandviç paketlerinde uyuşturucu satıyor.
Sí, se para en la calle y vende drogas en bolsas de sándwiches.
Hayır, soğuk hindi istemiyorum. Ben sıcak... tek dilim sandviç istiyorum.
No, yo no quiero pavo frío, quiero un gran sándwich caliente.
- Moni Teyzen de sana sandviç hazırladı küçük adam. - Teşekkürler.
No hay dinero, pero te puse unos sándwiches, pequeñín.
Al bakalım. Fıstık ezmeli ve muzlu sandviç yaptım.
Muy bien, aquí, te hice de mantequilla de maní y plátano.
Çavdar ekmeğine pastırmalı sandviç.
Emparedado de pastrami con pan de centeno.
Peki o zaman "görünmez sandviç" e ne dersiniz?
Bueno, ¿ y qué dicen del sándwich invisible?
Düşünsenize bir sandviç yiyorsunuz ve herkes deli olduğunuzu düşünüyor.
Imagina comer un sándwich y que todos crean que estás loco.
Sadece sandviç hazırlıyorlar.
Sólo hacen unos sándwiches, es todo.
Çubuklu sandviç gibi.
Al igual que una carne bonita.
Çubuklu sandviç.
Es una carne bonita de sándwich.
Bu arkadaşla beraber çubuklu sandviç yiyoruz.
Yo y este chico somos los que nos encanta ésta carne.
Tanıştığınızda ayağına sandviç düşürdün ve sana gülümsedi biliyoruz ama gerçekleri göremiyorsun.
Se que la primera vez que lo viste... le tiraste su Sandwich al piso. Y te sonrió. Pero estás completamente cegado ante el...
Ölü bir adam, bir sürü neşter ve kerevizli ton balıklı bir sandviç gördüm.
He visto un muerto, un montón de escalpelos y... un sandwich de atún con apio
Sana sandviç yapabilirim.
Puedo hacerte un sándwich o algo.
Sandviç istemiyorum.
No quiero emparedado
1 tane yağlı ekmek, 1 tane sebzeli sandviç 2 tane kremalı sandviç, bir tane sebze yemeği 1 tane puding, bir tane de soğuk soda.
1 pan con mantequilla, 2 Rollos de crema, 1 buñuelo de verduras, 1 budín y un helado.
Mesela, 2007'de Pizza Hut'ın Cheesy Bite pizzası Wendy's Dual Double Melt sandviç konsepti ve Burger King'in Cheesy Angus Bacon çizburgeriyle endüstrinin nasıl 13 milyon kilogram daha fazla sattığını gösterdi.
En 2007, por ejemplo, se observó cómo la industria fue capaz de vender 30 millones de libras al diseñar cosas como los pedacitos de pizza con queso de Pizza Hut, el concepto del doble sándwich con queso de Wendy Y la hamburguesa con queso y tocino Angus de Burger King.
Ya çizburger ya da kıymalı sandviç yeme şansın var.
La opción eran las hamburguesas con queso, o carne preparada. Ninguno de los dos son tan saludables.
Öğle yemeğinde ton balıklı sandviç yiyecek miyiz?
¿ Íbamos a conseguir sándwiches de atún para el almuerzo?
Sandviç alacaktım.
Yo iba por el sándwich.
- Sandviç gibi bir şeyler ister misin?
- ¿ Quieres un sandwich o algo?
Eline 1.50 $ geçerse, onunla kendine bir sandviç al.
Y si consigues juntar 31,50, cómprate un sándwich.
Salamlı sandviç yiyebilir miyim?
Puedo tener un sandwich de mortadella?
- Bir ara sandviç ısmarlarsın.
- Llévame a Subway alguna vez.
David de biftekli sandviç yer.
Sí, bueno, David normalmente va a por un sándwich de carne ocultar los suyos.
Sandviç yiyen fareler gibiler.
Son como ratas comiéndose un sandwich.
Pastırmalı sandviç yapıyorum, ister misin?
Sólo me hago un emparedado de tocino. ¿ Quieres uno?
Yatak ve sandviç karşılığında mı?
¿ Y unos cuantos bocadillos?
Subway'de 5 dolara 30 cm'lik sandviç yapıyordum.
Haciendo salchichas de $ 5 en Subway.
Sana sandviç yapayım mı?
¿ Quieres que te haga un sándwich?
Sandviç yaparım.
Hago un sándwich.
- Sandviç sevmezsin.
No te gustan los sándwiches.
Yeni bir sandviç çıktı ortaya.
Es como un nuevo tipo de sándwich.