Seguro Çeviri İspanyolca
157,684 parallel translation
Gezinmen gerektiğinden emin misin?
¿ Estás seguro de que deberías andar por ahí?
Emin misin?
¿ Estás seguro?
- Emin misin?
¿ Estás seguro?
Bu şartlar altında, liderler zirvesinin koordinatlarını vermek istemediğine emin misin?
Dadas las circunstancias, ¿ estás seguro de que no quieres darnos las coordenadas de la cumbre de los líderes?
Tam emin değilim ama görünüşe göre işlem, bastırılmış anıları tetikliyor.
Bueno, no estoy del todo seguro, pero parece que el procedimiento está activando una reserva de recuerdos reprimidos.
Eğer Sarah ile ilgiliyse, eminim bir şans bulacaksın.
Si esto es sobre Sarah, estoy seguro de que tendrás la oportunidad de...
Bunun akıllıca olduğuna emin misiniz efendim?
¿ Está seguro que es lo correcto, señor?
Bundan emin misin?
¿ Estás seguro de que es una buena idea?
Bundan emin misiniz doktor?
¿ Está seguro de esto, doctor?
Anomalinin tam güce ulaştığında oluşan parazitten dolayı emin olması zor.
Es difícil estar seguro debido a la interferencia causada por la anomalía cuando alcanzó toda su potencia.
Eminim güvendedir.
Estoy seguro que está bien.
Eminim kitap mağazasında o kitap vardır.
Seguro que la librería lo tiene.
Bundan eminsin, değil mi?
Estás seguro de esto, ¿ cierto?
Bunun güvenli olduğundan eminiz, değil mi?
Tenemos la certeza de que es seguro, ¿ cierto?
- İçeri giremezsin. Bu güvenli değil!
- No puede entrar. ¡ No es seguro!
Eminim dışardan bakıldığında, acımasız görünüyordu ama sen bana eriştin.
Estoy seguro que para alguien externo, parecería cruel... pero me hizo razonar.
İyi olduğuna eminim.
Estoy seguro de que está bien.
Daha çok alana bakabilirsin ve daha güvenli.
Cubrirás más terreno y será más seguro.
Güvenli değil.
No es seguro.
Bu sırada, çivisi çıkmış bu dünyada... yaşanabilecek en güvenli yer burası.
Mientras, este es el lugar más seguro donde estar en un mundo enloquecido.
- Seni duyabildiğini sanmıyorum.
- No estoy seguro de que pueda oírte.
Eminim öyleydi. Senin gibi bir kadınla birlikte olduğuna göre.
Estoy seguro de que lo era para estar con una mujer como tú.
Fortuna Resort için belgeleri... imzalamadan önceki geceydi.
Fue la noche antes de que firmáramos los papeles del Complejo Fortuna. Estoy seguro.
İyi niyetinden kaynaklanmadığından kesinlikle eminim.
Estoy seguro de que no salió de la bondad de su corazón.
Eminim çok yakında giderilecektir.
Seguro que se aclarará todo pronto.
- Tam olarak emin değilim.
No estoy del todo seguro.
Durumu bildiği kesin.
Él seguro que está involucrado.
Bu emniyet.
Así tiene puesto el seguro.
Çünkü görünüşe göre bize baktığı besbelli.
Porque bien seguro que parece que nos está mirando.
- Tabii.
- Seguro.
Ama artık zamanı gelmişti.
¿ Estás seguro?
Bu yerin Kingsford olduğuna karar verildi.
Seguro tiene muchas habilidades.
- RBG'deki stajımdan beri ilk defa. Bu yüzden de stajyerlerimi özenle seçiyorum. Benim için çok önemli.
Como seguro ya lo sabe la fiscal general suspendió mi investigación y me ordenó regresar a Washington.
Bahçede Bruno'yu gördüm.
¿ Estás bien? No estoy seguro.
Başka bir şekilde bir araya gelseydik... arkadaşa benzer bir şey olabilirdik ama yetenekleriniz ne kadar nadide olsa da artık bu artık mümkün değil.
Bajo otras circunstancias estoy seguro de que hubiéramos sido amigos pero eso no es posible ahora a pesar de sus extraños regalos.
Torunumun da unuttuğuna eminim.
Estoy seguro que mi nieta ya la olvidó.
Churchill'in İkinci Dünya Savaşı Hatıraları Emin misin Chuck?
La "Segunda Guerra Mundial" de Churchill, ¿ estás seguro?
- Haberin yayılması uzun sürmeyecek.
La noticia se sabrá pronto. ¿ Cuán seguro estás?
Tabii.
Seguro.
Bu konuda içimin rahat olduğunu söyleyemeyeceğim.
No estoy seguro de estar completamente de acuerdo con eso.
O konuda pek emin değilim Lara.
Bueno, de eso no estoy seguro, Lara.
O fonu sana ve çocuklarına ayırdım. Ama en güvenli halka arzın bile normal bir yatırımdan farklı bir risk profili vardır.
Ese fideicomiso fue creado para ti y para los niños pero incluso el inicio en el mercado de valores más seguro tiene un perfil de riesgo diferente a una inversión normal.
Ona erişimin olmaması senin için de zordur herhalde ama böylesinin herkes için en iyisi olduğunu düşünüyoruz.
Seguro que debe de ser difícil para ti no tener acceso a él pero creemos que es lo mejor para todos.
Bu konuda içimin rahat olduğunu söyleyemeyeceğim.
No estoy seguro de sentirme cómodo con eso.
- Eminim.
Seguro del todo.
- Evet, tabii.
- Sí, seguro.
Pek sanmıyorum.
No estoy seguro de que pueda hacerlo.
Görevimdeyken anket yapıldığı sızarsa çok daha kara bulutlar sarar etrafımı. Peki bu neyin nesi o halde?
Mira, estoy seguro que el salmón alcanzará para cuatro si quieres acompañarnos.
Fikrin nasıl doğduğunu ya da kimi memnun etmek için alındığını tespit etmek zor.
Yo terminaré de limpiar. - ¿ Estás seguro? - Sí.
- Henüz karar vermedim.
Lo anunciarán pronto y seguro subirán los precios.
- Evet.
Seguro que no ignoras el proyecto de un nuevo casino.