Septimus Çeviri İspanyolca
67 parallel translation
Septimus Wilkinson, Matabeleland piskoposu.
Septimus Wilkinson, obispo de Matabelelandia.
Sizi burada öldürmeliyim. Ama Septimus herhalde bundan hoşlanmaz.
Debería matarlos aquí mismo, pero a Septimus no le gustaría.
Septimus, her ne kadar istesem de onlara bir zarar vermedim.
No les hice daño, Septimus, aunque lo deseé.
Septimus, öldürmenin adice olduğunu biliyorum, ama bazen gereklidir.
Septimus, sé que matar es horrible, pero a veces es necesario.
Septimus, yardımına ihtiyacımız var.
Septimus, necesitamos su ayuda.
Septimus, Merikus kaç yıl önce sizin birinci vatandaşınız oldu?
Septimus, ¿ cuándo se convirtió Merikus en su primer ciudadano?
"Manus supra idolum, age primum et septimus de quatuor" ne demek?
¿ Qué es "Manus supra idolum, age primum et septimus de quatuor"?
Artemis. 92 yıl önce Septimus Minor'a gitmek üzere fırlatılmıştı.
Ya lo tengo. El Artemisa. Lanzado hace 92 años a Septimus Menor.
Artemis'in asıl hedefi Septimus Minor'du.
El destino original del Artemisa era Septimus Menor.
Septimus, artık çıkar şunu!
¡ Septimus, ahora quítate eso!
Septimus, artık dur!
¡ Septimus, alto ahora!
- Septimus, lütfen.
- Septimus, por favor.
- Septimus lütfen, insanlar bize bakıyor.
Septimus, están buscando a nosotros.
Bak Septimus!
Véase, Septimus!
Septimus, göle kadar yürüyüp döneceğim.
Septimus, camino al lago y la espalda.
Septimus, birisine saati soracağım.
Septimus, pido alguien a qué hora es.
Biliyorsun sana yardım edecek bir doktoru görmeye gidiyoruz.
Septimus, sabemos que consultar a un médico para ayudarle.
- Septimus, lütfen!
Septimus, por favor!
Septimus, o Evans değil, tamam mı?
Septimus Evans no es, ¿ de acuerdo?
Septimus, doktora söylemeyeceksin değil mi?
Septimus, no contarán el médico, vai?
Septimus için endişeliydim bu yüzden onu çağırtmıştı.
Dijo que le llaman, porque Yo estaba preocupada por Septimus.
Ve onunla tanıştığımda Septimus böyle değildi.
Septimus y no era tan cuando le conocí.
Bayan Filmore, Septimus'a bakmakla meşgul olacağım.
Sra. Filmore, estaba muy ocupado el cuidado de Septimus.
Seninle gideceğim Septimus.
Yo con usted, Septimus.
Eşyalarımızı toplayacağım Septimus.
I preparar nuestras cosas, Septimus.
Klingonlar, Septimus III'e saldırmışlar.
Los klingons han atacado Septimus lll.
Seni temin ederim, Septimus III sorunuyla ilgilenilecek.
Te aseguro que nos haremos cargo del incidente de Septimus lll.
Septimus III bu hafta içinde fethedilecek.
¡ Septimus lll caerá en menos de una semana!
Septimus III fethedilmiş.
- ¡ Septimus lll ha caído!
Septimus III. Koca bir Cardassian Bölüğü yok olmuş.
Septimus lll. ¡ Toda una orden cardassiana aniquilada!
- Oh. Septimus?
- Oh. ¿ Septimo?
Oh, sence Septimus'u bir süreliğine alabilir miyim?
¿ Crees que podría llevarme a Septimio un rato?
Lucius Septimus.
Lucio Septimio.
Yüzbaşı Septimus idim.
Solía ser el centurión Septimio.
Lucius Septimus, elbette.
Lucio Septimio, claro.
Eminim ki gelecek yıl Lord Septimus bizimle olacaktır Bay Carter.
El próximo año, Sr. Carter,... seguro que Lord Septimus estará con nosotros.
Septimus ata binmeyi bunlardan biriyle öğrenmişti.
Septimus aprendió a cabalgar en uno
Septimus'un binicilik derslerinden nasıl nefret ettiğini hatırlıyorum!
Aunque aun acuerdo de cuánto odiaba Septimus las carreras ecuestres.
Sevgili Septimus.
Querido Septimus.
Septimus'a yazmak için sebebim vardı.
He pensado en escribir a Septimus.
Leydim öncelikle, Lord Septimus'un mülke aktardığı faturalardan söz edebilir miyim?
Primero my lady, ¿ podemos hablar del asunto de las facturas que Lord Septimus ha cargado sobre la finca?
Lord Septimus benim yedinci çocuğum Bay Carter. Ve tek hayatta olan o.
Lord Septimus fue mi séptimo hijo, Sr. Carter, y ahora es el único que vive.
Bu sabah İtalya'dan, Lord Septimus'dan bir mektup aldım.
Esta mañana he recibido una carta desde Italia, de Lord Septimus.
Bu plan İtalya'da Septimus'a yapılacak yeni ve üstün kalitede bir ikametgah için.
El plano es de una nueva residencia más grande para Septimus en Italia.
Öncelikli olan Septimus'dur.
Septimus estaba primero.
Trajik olan da şu ki, Septimus asla Hanbury'e dönmeyecek.
Y lo trágico de esto es que él nunca regresará a Hanbury.
Septimus.
Séptimus.
Bize onur verdiniz, Lady Helena... babanız Septimus Optimus Glabrus'un ününü şahsında... sonsuza kadar yaşatacak olan Doğu Savaşlarının kahramanı...
Honrada sea la señorita Helena...
- Septimus!
- ¡ Septimus!
Fakat Septimus ölü bir adamla, Evans'la konuşmaya devam ediyor.
a su amigo que murió en la guerra.
Lord Septimus'tan bir haber geldi mi?
¿ Le ha escrito Lord Septimus?