Seven Çeviri İspanyolca
6,878 parallel translation
Musa'nın havarilerinden Yuşa'yı seven, güneşe ve aya sözü geçen, Amerikan Orduları'nın Kumandanı George Washington'ın şerefine.
Por George Washington, comandante de los ejércitos americanos, que, como Josué de viejo, ordenó al sol y la luna que se detuvieran, y los dos obedecieron.
Çünkü bazen birbiriniz seven insanlar Biraz birbirinden ayrı zaman geçirmeye ihtiyaç duyarlar.
Porque a veces quienes se aman, necesitan separarse un poco.
Beni elektrikli kelepçeler ile kaçırdığın ilk günden beri seni bir baba gibi seven aynı adamım.
Sigo siendo el mismo hombre que te ha amado como un padre desde el día que me pusiste esas esposas electrificadas y me secuestraste.
Phoebe 24 ve maraton koşmayı seven Bir ilkokul ögretmeni.
Phoebe tiene 24 años y es profesora de primaria, a la que le gusta correr maratones.
Dünya'da tek kare desenli seven ben olamam adamım.
No puedo ser el único tipo al que le gusten las camisas a cuadros, tío.
İşini ve hayatını seven biri olduğumu görürsün.
Encontrará que ella es alguien quien amaba su trabajo y su vida.
- Pek insan seven birisi olmadım.
Supongo que nunca he sido una persona muy sociable.
Tamam, programı seven bir tek oğlum değildi.
- Está bien. No solo a mi hijo le gustaba el programa.
Daha önce görülmemiş bir şekilde birbirini seven bir kadınla bir adamın hikayesi.
Es la historia de un hombre y una mujer que se aman como nunca antes.
Kocamın da onaylayacağı gibi, eleştirmeyi seven biri değilim.
Como mi esposo constatará, soy una persona moralizaante.
Gidip şu leprikon seven puştu enseleyelim.
Vamos a acabar con este con este imbécil irlandés.
Çünkü burada beni tuhaflıklarımla seven insanlar var.
Porque aquí a la gente le gustan mis cosas raras.
Sherlock seven bayanlardan birisi Karpal Tünel bilekliğini burada unutmuş.
Una de las Sherlock ha dejado su aparato ortopédico para el túnel carpiano aquí.
Biz yükseklerde uçan ve eğlenmeyi seven kızlarız.
Somos cuatro chicas de alto vuelo a las que les gusta divertirse.
Ailesini seven, affeden, sahiplenen bir adam mı?
¿ Un hombre que quiere, perdona, se dedica a su familia?
Genelde çikolataya seven biriyim ama bu da ona yakın sayılır. Deneyeceğim.
Generalmente me gusta más el chocolate, pero esto es parecido, así que voy a probarlo.
T yedi beş dokuz devriyesi.
Patrulla Tango Seven Five Niner.
T Yedi Beş Dokuz.
Tango Seven Five Niner.
Ben sadece cinselliği çok seven bir insanım.
Yo soy sólo un muy... - Soy una persona sexual.
Öyle olmasa bütün gece burada olmak yerine evde seni seven kadınla olurdun.
O sino estarías en tu casa con la mujer que te ama, en lugar de pasar la noche aquí.
Ben neden The Sound of Music seven bir kızla ilişki yaşayamıyorum?
¿ Por qué no puedo tener una relación con una chica a la que le guste "Sonrisas y lágrimas"?
Raj, ilişkide The Sound of Music'i seven kız sensin çünkü.
Raj, en la relación, tú eres la chica a la que le gusta "Sonrisas y lágrimas".
Dürüst olmalıyım şimdi, bence film oldukça rahatsız edici ve garipti, ben de bunları seven birisi hakkında ne düşündürüyor diye merak ettim.
Y tengo que ser sincero... pensé que era inquietante y raro, y me hizo preguntarme qué dice de alguien que disfruta con ella.
Eşek şakası yapmayı seven büyük kamyonlu bazı yaşlı aptallar.
Un loco viejo tonto con una gran camioneta que adora hacer una buena broma.
Güvenebildiğim, sevdiğim ve beni koşulsuz seven tek bir insan vardı.
Una persona en la que podía confiar. Una persona que amaba y que me amaba incondicionalmente.
Ben okul paramın yarısını'Indiana Okumayı Seven Güzel Sarışınlar'bursuyla ödedim.
La mitad de mi matrícula la pagó la Beca de Indiana para rubias lindas que aman la lectura.
Biftek seven bir tipe benziyorsun aslında.
Me pensaba que eras de esos a los que les gusta un buen filete de carne.
İnsan eti seven bir katil Böyle fantezisi olanları avlayan biri.
Un asesino con gusto por la carne humana, aprovechándose de los que fantasean con ello.
Adres Seven Hills'teki mühürlü bir konağa ait. Yani bu parti izinsiz girenlerin partisi.
Es la dirección de una mansión embargada en Seven Hills, por lo que será una fiesta de intrusos.
Seni seven bir kişi söylesene.
Nombra una persona que te ame.
Ben porno film izleyerek mastürbasyon yapmayı seven bir robot meleğim.
Soy un ángel robot que ama masturbarse viendo pornografía. Que sea en mi casa.
Onu seven bir anne ve babayla birlikte, istikrarı hak ediyor.
Merece estabilidad una madre y padre que lo amaba.
Çocuklarını annenle baban kadar seven kimseyi görmedim.
Nunca conocí a nadie que quisiese a sus hijos tanto como tus padres.
Sevdiğimiz ve bizi seven biri...
A quien queríamos y nos quería.
Ama onu tanımadan önce çocukları seven biri değildim.
Solo... no era realmente una persona muy de niños antes de conocerla.
Bir defasında burasından seven annen haberim olmadan motosikletimi ters giden bir uyuşturucu anlaşması için sattı.
Una vez, tu mamá, que ama desde aquí, vendió mi motocicleta a mis espaldas para cubrir una venta de drogas que salió mal.
- Davis de tıpkı bizim gibi futbol seven bir aileden geliyor.
No, Davis viene de una familia amante del fútbol - como la nuestra.
Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama onun o kertenkele seven çocuğunu bile özleyeceğim.
Sabes, nunca pensé que diría esto, pero incluso voy a echar de menos a ese chico ama lagartijas suyo.
Doktor olmak isteyen birisi, kitapları seven ve saç ürünleriyle hiç ilgisi olmayan birisi.
Alguien que quiere ser médico, que le gustan los libros y no tiene interés en productos para el pelo.
- Bilmiyorum. Belki kurbanlarını öldürmeden önce onlarla sohbet etmeyi... seven bir sapık.
Tal vez es un loco suelto que le gusta hablar a sus víctimas antes de matarlas.
Bir zamanlar onu seven bir kovboy vardı
* Había un vaquero que la amaba *
Bir zamanlar onu seven bir kovboy vardı ama...
* Había un vaquero que la amaba, pero... *
Turistler dışında bunu seven var mı ki? Ekmekler gözleme gibi ezilmiş.
¿ A quién le interesa, aparte de a los turistas que nunca vieron una hamburguesa delgada como una tabla?
Hayır, hakkında bildiklerimize göre,.. ... açık havayı seven biri değil.
Según lo que sabemos de ella, no era alguien que le gustara el aire libre.
Bronze 7-7.
Bronce Seven Seven.
Bronze 7-7, düşman teması var!
Bronce Seven Seven. Contacto.
Bronze 7-7!
Bronce Seven Seven.
Bronze 7-7'den Zero'ya, anlaşıldı.
Bronce Seven Seven. Cero. Reconocido.
Alo, Bronze 7-7. Burası Zero.
Hola, Bronce Seven Seven.
Bu evi, seni tanıyan seni seven ve muhteşem olacağından şüphe duymayan insanların olumlu düşünce ve yorumlarıyla dolu hava sızdırmaz bir balona çevireceğiz
Vamos a sellar herméticamente este apartamento dentro de una gran burbuja de amor y llenarlo con afirmaciones positivas y validaciones de gente que te conoce y que te quieren y que no tienen ninguna duda de que vas a estar impresionante.
- Seni seven iyi bir insan olarak.
Que te quiere.