Sheila Çeviri İspanyolca

Ah Sheila, kendimi Külkedisi gibi hissediyorum sayende.

Sheila, me estás haciendo sentir como Cenicienta.

Çok iyi gidiyorsun Sheila.

Lo estás haciendo genial, Sheila.

Kesinlikle bir dişi.

Es la Sheila.

Adınız nedir? Sheila Bennett.

Sheila Bennett.

Halka ilişkiler elemanın Sheila.

Tu publicista Sheila.

Sheila Clark, Salı günü kayboldu.

Sheila Clark, desaparecida desde el martes.

Selam, Sheila. Karen okula gitti mi? Hayır.

Sheila, ¿ Karen ya se ha ido a la escuela?

Merhaba. Ben Promosyon Marketler Zinciri'nden Sheila.

Hola, soy Sheila de Promociones Comerciales.

Sheila'dan yemek yapmayı öğreniyorum da.

Sheila me está enseñando a cocinar.

- Yok bir şey, Sheila.

- Está bien.

Sheila'da.

Está en casa de Sheila.

Sheila aradı ve en sevdiğin yemekten yaptığını söyledi. Rosto.

Sheila llamó y "está haciendo tu cena favorita... carne asada".

Sheila sana rosto mu pişirecekmiş?

¿ Sheila te está haciendo carne asada?

Sheila ve rostosu ne olacak peki?

Sí, ¿ Qué hay de, uh, Sheila y el horneado de la marihuana?

- Sheila?

- ¿ Sheila?

Debs, git Liam'ı Sheilalar'dan al.

Debs, ve a recoger a Liam a casa de Sheila.

Çok sağ ol, Sheila. Ama daha zahmet- -

Gracias, Sheila, pero no puedo pedirte...

Bekâretimi ikinci kuzenim Sheila'yla kaybettim.

Perdí mi virginidad con mi prima segunda, Sheila.

Sana ikinci kuzenim Sheila'ya söylediğimi tekrar edeyim.

Déjame decirte lo que le dije a mi prima segunda Sheila.

Seni azgın karı.

Oh, si. Estás follando con la caliente Sheila.

Jeff ve Sheila Fallon'ın.

- De Jeff y Sheila Fallon.

- Jeff ve Sheila Fallon'ı nereden tanıyormuş?

¿ Cómo lo saben Jeff y Sheila Fallon?

Jeff ve Sheila, sizden hiç evlerine uğrayıp ortalığı kolaçan etmenizi istedi mi?

¿ Jeff y Sheila alguna vez han venido a la casa a revisar la propiedad?

- Ama Jeff ve Sheila ona ilişkisini bitirmesini söyledi ve sen de bunu kabullenemedin, değil mi?

Pero Jeff y Sheila le ordenaron acabar con la relación y no podías aceptarlo ¿ no?

Aklın sıra Jeff'le Sheila paraya kavuşmanın önünde duran tek engeldi.

En tu lógica retorcida... Jeff y Sheila eran lo único que evitaba que cobraras.

Bayan Emmers.

Señora Emmers Sheila.

Sheila. Şişliğin birkaç hafta içinde ineceğini söylüyorlar.

Dicen que la inflamación debería bajar en un par de semanas.

Ne oldu, Sheila?

¿ Qué sucede, Sheila?

Janice, bu Sheila.

Janice, ella es Sheila.

Sheila?

¿ Sheila?

- Sheila!

- ¡ Sheila!

Ben, Sheila.

Soy Sheila.

Sadece komşuluk yapıyorlar,... ama ben sana kime dikkat etmen gerektiğini söyleyeceğim. Sheila.

Sólo vecinos siendo vecinos, pero te diré con quién tener cuidado.

Sheila Shay.

Sheila. ¿ Sheila Shay?

Evet, aslında, Sheila Shay...

Sí. En realidad, Sheila Shay...

Aynen öyle, Sheila.

Por supuesto que sí, Sheila.

Sanırım bize katılman Sheila'nın canını sıktı.

Pero creo que desconcetó a Sheila cuando te uniste a nosotros.

Sheila, oksijeni sevmiyor.

Oh, a Sheila no le gusta el oxígeno.

Sheila gittiğinden beri kafam biraz karışık.

Ha sido todo confuso desde que Sheila se fue.

" Sheila.

" Sheila.

Sheila'nın gençliği. "

Sheila de los jóvenes. "

Parlak, münzevi fon operasyon sorumlusu Bernie Bethel, savcıların tutku cinayeti dedikleri olayda Sheila Hansen'i öldürmekle suçlanıyor.

Bernie Bethel, el brillante, retirado gestor de fondos de cobertura Está acusado de asesinar a Sheila Hansen en lo que los fiscales están pidiendo un crimen pasional.

- Demek istediğim Bethel'in bir düzenbaz olduğuna ve Sheila Hansen'i öldürmek istediğine çok eminim. İçeri girip bunu kanıtlayacağım.

- Lo que quiero decir es que estoy bastante seguro de que Bethel es un fraude, que tenía la intención de matar a Sheila Hansen, y voy a entrar ahí y demostrarlo.

Bu, Sheila Hanson'ı boğamayacağın anlamına geliyor.

Esto quiere decir que no pudiste haber estrangulado a Sheila Hanson.

Bu, Sheila Hanson'ı boğmasının mümkün olmayacağı anlamına geliyor.

Lo que significa que era imposible que el estrangulara a Sheila Hanson.

Bay Zurn, Bethel size sol elinde şiddetli bir artrit olduğunu ve bunun Sheila Hanson'ı öldürmesini imkânsız hale getirdiğini söylemiş miydi?

Sr. Zurn, ¿ te dijo Bethel que tenía artritis en su mano izquierda, haciendo imposible para el estrangular a Sheila Hanson?

Böylece, kanıtlamayı bırak, Sheila Nelson'ı öldürmediğini bile söyleyemez.

Eso significa que no será capaz de decir, mucho menos probar, que él no mató a Sheila Hanson.

Ama sonra onun kız arkadaşı, Sheila Nelson her şeyin farkına vardı. Sen de onu öldürdün.

Pero entonces, su novia, Sheila Hanson, lo descubrió, y tu la mataste...

Aferin, Sheila.

Bien, Sheila, bien.

İyi, Sheila.

Esto es bueno, Sheils.

Anahtar lazım, Sheila.

- ¡ Necesito la llave, Sheila!