Shorts Çeviri İspanyolca
438 parallel translation
Prova için altıma şort giydim.
Llevo puestos los shorts de ensayo debajo.
Tenis oynar mısın?
Unos "shorts". ¿ Juega al tenis?
Bluz? Şort?
¿ Shorts?
O şort özel tasarım.
Usa shorts. Son shorts de diseño exclusivo.
Al. Neden yeni Shorts Blaster nektarından denemiyorsun?
Toma. ¿ Por qué no pruebas con El Infalible, el mejor limpia-plumas?
- Shorts Blaster.
- El Infalible.
- Leeds'i öldürdükten sonra, şort giydirmiş, homo olduğunu düşünmeyelim diye.
- Le puso los shorts a Leeds ya muerto. Creo que lo hizo para que no creyéramos que es gay.
"Boksörler : Ağır siklet Sporcuları ya da Boksör şortundaki Zorbalar?"
Atletas muy capaces ó matones en shorts "
Benim şortlarımı ütülemekle başlayabilirsiniz.
Pueden empezar prensando mis shorts.
Uzun sürdüğü için kusura bakmayın ama Al'ın donları, bugün özellikle çok zaman aldı.
Perdón tomó mucho tiempo, pero los shorts de Al estaban particularmente difíciles hoy.
İki çocuk ve senin kısa şortlarına dayandım.
He aguantado dos hijos y tu fase de shorts.
Hemen giyinmelisin.
Debería ponerse los shorts.
Giysiler mi?
¿ Shorts?
Giysiler mi? Hangi cehennemdeler?
¿ Qué demonios son los shorts?
Giysiler!
¡ Shorts!
Giysilerim hangi cehennemde?
¿ Dónde están mis shorts?
Yemin ederim sadık kalacağıma Bud Bundy Dalgalanan Çamaşırına
Prometo lealtad A la ropa interior de Los Shorts Unidos de Bud Bundy.
Ah, spor şortum.
Ah, mis shorts de gimnasia.
Butt-Head, çocukla aynı şortu ve ayakkıbıyı giyiyorsun.
Butt-head, ese niño tiene exactamente los mismos shorts y zapatos que tú.
Bu şort çok güzelmiş.
Llevas unos shorts muy bonitos.
Bu şortu aldığın zamanı hatırlıyorum.
Me acuerdo de cuando te compraste esos shorts.
Neden şort giyiyorsun?
Por qué traes puestos shorts?
Eğer sen de ragbi şortunu giyersen.
Si es que tú te pones los shorts de rugby.
O şortlar sende gerçekten çok seksi druyorlar.
Luces muy sexy con esos shorts.
Ve şirin bir postacı şortu giyinmiştin.
Y vestías esos pequeños shorts de cartero.
Bazen paltolu ya da galoşlu bazen gömlekli ve şortlu insanlar görürsün.
Tienes tu gente con abrigos y con chaquetas y tienes a tu gente en camiseta y shorts.
- Sana şort getirdim.
Te traje tus shorts.
- Şortlu bir kadını normal mi buluyorum? - Evet.
¿ Encuentro normal a una mujer en shorts?
Değişik şortlar giyen değişik kadınlar gördüm.
He visto a ciertas mujeres en ciertos shorts...
Giyecek bir şeyler getireceğim şort ya da onun gibi bir şey.
Iré por una bata y unos shorts o algo así.
Benim yüzme şortlarımı al.
Toma mis shorts de baño.
Senin yüzme şortlarını ne yapsın?
¿ Por qué querría tus shorts de baño?
Ben de yokuştan aşağı inerdim. Sonra şortumun indiridim çıplak popomla kuma otururdum ve işerdim. - Iyak.
Y me alejaba y me sacaba los shorts... y me metía en la arena con el trasero desnudo... y hacia pis.
Günün 24 saati başka nerde şortla dolaşabilirsin ki?
¿ En que otro lugar puedes andar de shorts las 24 horas del día?
Dışarısı şort için biraz serin değil mi?
¿ No hace frío para llevar shorts?
Şeyi şortundan çıkıyor.
Se está saliendo de sus shorts.
Nefesimi kestin.
Tranquilícense, shorts míos.
- Gene şortumla dalga geçiyor.
- El se esta burlando de mis shorts otra vez.
En çok kimin poposunun çıktığını mı konuşuyorsunuz?
¿ Charlarán de a quién se le sale más el trasero de los shorts?
En azından benim popom çıkmıyor, şişko.
Al menos yo quepo en mis shorts, gordinflas.
Şortumun cebinde kalmışlardı ve bende onları yıkamışım.
Las llevaba en el bolsillo de los shorts y las puse a lavar.
Mini etek, büstiyer olmaz.
Nada de ombligos ni shorts cortos.
Ne oldu topuklu çizmelere, seksi pantolonlara? Şimdi her şeyi giyiyorlar.
¿ Qué ha pasado con las botas altas y los "shorts"?
Koşu şortu içinde mutlaka çok yakışıklı görünüyorsundur.
Debes verte tan bien en shorts para correr.
Sanırım önce bu şortu değiştirmeliyim.
Debería quitarme antes estos shorts.
Sen bu şortları böyle doldururken, daha önce olmadığına şaşıyorum.
Me sorprende que no pasara antes viendo cómo te quedan los shorts.
Ve biranda oyunu bırakıverdik.
Al rato, fue shorts amarillos, fuera.
Aslında kesip şort yapacaktım.
Pues, consideré convertirlos en shorts.
Şortu kıçının arasına kaçmıştı.
Le gusta incrustar sus shorts en la raya del trasero.
- Bilirsin, bazı yerlerden sana yapışanlar ve..... bazı yerlerden de üstünden düşenler? Pekala, öyleyse şu gömleklerden giyemezsin bundan sonra. - Hangi gömlekler?
- Ok, entonces tu no puedes andar con esos shorts
Şortla tenis oynayan bir kadın!
¡ A una mujer jugando al tenis en shorts!