English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Soda

Soda Çeviri İspanyolca

2,844 parallel translation
Bir John Barrymore ve soda daha ister misiniz?
¿ Quieres otro John Barryomre y Soda?
Evlat, evlat bana bir John Barrymore ve soda getir ve hanımlar için üç tane Myrna Loys.
Oye, niño traeme un John Barrymore con soda. y tres Myrna Loys para la mujer. ¿ Disculpa?
Evinden kalkıp ta Kudüs'e, dünyanın en mutlu yerine geldin, ama makinendeki bütün fotoğraflar komik içecek kutuları mı?
Vienes todo el camino a Jerusalén, el lugar más feliz de la Tierra, ¡ ¿ y todas las fotos de tu cámara son de divertidos soda pops ( figuritas )?
Söyledim ama bu, soda pop dünyasında Pepsi'nin kuyruk, şişeleyicilerin ise onu yakalamaya çalışan köpek olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Lo hice, pero en el mundo de los refrescos, Pepsi es el rabo, y las embotelladoras, el perro.
Bir de soda, lütfen.
Y una soda, por favor.
Soda ister misin? - Evet.
- Si. ¿ Puedo tomar uno?
Soda mı o?
¿ Eso es gaseosa?
Soda yanardağımız karşısında hiç şansın yok, cadı suratlı.
No tienes ninguna oportunidad en contra de nuestro volcán de bicarbonato de sodio, bruja.
Eminim burada soda volkanında daha iyi birşeyler vardır.
Apuesto a que hay algo aquí que es mejor que un volcán de bicarbonato de sodio.
Görünüşe göre, Mr. Farley alnına oyulmuş pentagramdan sonra kendi kanından oluşan gölette ayağı kaymış soda volkanının üzerine düşmüş.
Farley resbaló en un charco de su propia sangre después de tallarse un pentagrama en su propia frente. Cayó justo sobre el volcán de bicarbonato.
Oraya gazoz almaya gidiyordum.
Había ido ahí a por una soda.
Soda getirdim size.
Les traje un poco de soda.
Anne!
Hola, mamá. Les traje un poco de soda.
Soda getirdim size. Ama pipet bulamadım. O yüzden kediler gibi içmeniz lazım.
Pero no pude encontrar ninguna pajita, así que tendrán que beberlo como gatos.
Abur cubur kutusunu kap ve bir kaç soda al, yola çıkalım.
Coge una bolsa de algo que engorde y un par de sodas light y vamos a la carretera.
Bana bir soda ver.
Dame un refresco.
Soda istedim, yavaş olmanı değil!
Dije refresco, no lentesco!
Soda içtikten sonraki geğirme gibi.
Fue como un eructo de soda.
Tereyağı, sana yağ ya da soda yok.
No manteca ni aceite y tampoco refresco.
Sayende göbeğimden aşağıya soda iniyor.
Ahora tengo soda bajándome por la raja del culo.
Belki biraz soda içip, o kısmın ıslaklığını alabilirim.
Puede que solo necesite beber algo de Gatorade y estaré perfecta.
Şampanya ve soda
Champagne y refrescos!
İstersen giderken kendine bir üzüm sodası alabilirsin.
Agarra una soda de uva de camino, si quieres.
- Bir votka-soda alayım. Şaka yapıyor.
Tomaré vodka.
Ben gerçekten votka-soda istiyorum.
Lo mismo que mi padre. La verdad es que yo tomaré vodka.
- Bana biraz soda getirirsen...
- Un agua con gas. Tal vez puedas pedirme un agua con gas.
Sandviç ve gazoz için çıkıverdim.
- Salí por un sándwich y una soda.
Sana soda yada başka birşey getirmemi - ister misin?
¿ Quieres que te traiga un refresco o alguna cosa?
- Karbonat değil, kardeşim.
- No es bicarbonato de soda, hermano.
Sodamiz var.
Tenemos soda.
Son alışveriş macerasında birkaç şekerleme, bir şişe soda ve bir not defteri almış.
En su último viaje de compras, él compró : Un par de barras de dulce, una botella de soda, y una libreta.
Aslında su yerine kök birası almaya karar verdim.
En realidad, tomaré una soda en lugar de agua.
Bir soda daha?
¿ Otra soda?
Kahvaltıda soda içemezsin.
No puedes tomar gaseosa para desayunar.
Soda, Ariel, gerçekten mi?
Gaseosa, Ariel, ¿ de verdad?
Bir soda için biraz bozukluk yeter.
Para una gaseosa.
Sen buraya bak bir diet kola istiyorum ve bu beyin kızı kaybolmuş bakıverin.
Usted, usted. Quiero otra soda dietética. Y la hija de él está desaparecida.
Club soda bu. Ayrıca hayır, teşekkür ederim.
Es agua mineral y no, gracias.
Dün sevgilimin beni aldattığını öğrendim, bugün, gazlı içecek modundayım.
Ayer me enteré de que mi ex... me está engañando, hoy... Estoy vestida como una soda.
İnanmayacaksın ama, gazlı içecek gibi giyinmek sanatım değil.
Lo creas o no, disfrazarme como una soda no es mi vocación real.
Kulüp sodasından alayım.
Club soda.
Bu sadece soda, Burt.
Solo es agua con gas, Burt.
Her yere patlayacak kutular bırakmış olabilir.
Salía explotando latas de soda por todas partes.
Kola boom diye patlar.
Exploto la "soda"
Bira ya da soda ister misin?
¿ Quieres una cerveza o soda?
- Yanında bira veya soda var mı?
Estoy bien. ¿ Tienes alguna cerveza o soda?
Üstüne biraz soda döksek iyi olacak. Evet, doğru.
Es mejor que pongamos un poco de agua mineral sobre eso.
Soda.
Soda regular.
Bize soda alır mısın, dede?
¿ Podemos tomar unas sodas, abuelo?
- Biraz soda.
Cálmate.
- Gazoz.
- Es soda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]