Sokağa çıkma yasağı Çeviri İspanyolca
752 parallel translation
- Sokağa çıkma yasağı var ama.
Hay toque de queda.
Sokağa çıkma yasağı var.
Aún hay toque de queda.
Küçük hanım sana gece sokağa çıkma yasağı koydu, öyle mi?
La Sra. Legrand le ha dejado sólo hasta las doce.
Evet. Casablanca'da sokağa çıkma yasağı var.
En Casablanca tenemos toque de queda.
Sadece o gece. Ve sokağa çıkma yasağı yüzünden.
Sólo esa noche, por el toque de queda.
Gece kalabilmek için sokağa çıkma yasağını fırsat bildim...
Me aproveché del toque de queda para pasar la noche.
Gece yarısına kadar tabii. Malûm, sokağa çıkma yasağı.
Bueno, hasta medianoche por el toque de queda para los extranjeros.
Yabancılar için sokağa çıkma yasağını unuttun mu?
Recuerda el toque de queda para los extranjeros.
Sokağa çıkma yasağı var, malum.
Podemos traeros algo de beber. incluso algo de comida.
Bu akşam saat 6'da Burgino köprüsüne, içlerinden biri gelecek. Benim karşılamam iyi olmaz çünkü... Naziler peşimde, fişlenmişim, ve sokağa çıkma yasağı 5'te başlıyor.
La cita está prevista para esta tarde a las 6 en el puente de Burgino, vendrá uno de ellos, es mejor que yo no vaya porque ya estoy fichado y ahora el toque de queda es a las 5.
Sokağa çıkma yasağı 5'te başlıyor.
, porque a las 5 dan el toque de queda.
Sokağa çıkma yasağı 20 dakika sonra başlıyor.
En 20 minutos darán el toque de queda.
Bu saatte mi? Sokağa çıkma yasağı başlamışken?
A estas horas, con el toque de queda.
Sokağa çıkma yasağı bitmeden önce, onları konuşturmak zorundayız. Ve onlara yumuşak davranmayacağız.
Tenemos que hacer hablar a esos hombres antes de que transcurra el toque de queda y su declaración sea conocida entre los sediciosos.
Sokağa çıkma yasağı var.
No se puede ir por la calle.
Sokağa çıkma yasağı zamanı. Adam bu gece gelir mi acaba?
Ya sonó el toque de queda, no parece que vaya a venir esta noche.
Artık dönmeliyim. Biliyorsunuz, Alman yurttaşları için sokağa çıkma yasağı var. Tabii, bu doğru.
Bueno tengo que irme, hay toque de queda para la población civil alemana.
- Sokağa çıkma yasağı yok. Polis yok.
- Sin toque de queda, ni policía.
Sokağa çıkma yasağı bu gece olmayacak, bay Snedrig.
No habrá toque de queda esta noche, Sr. Snedrig.
Sokağa çıkma yasağının işini etkilediğini söylüyor.
Dice que el toque de queda le perjudica.
Karartma kurallarına ve sokağa çıkma yasağına uyulması mecburidir.
El toque de queda y el apagón se controlarán estrictamente.
Sokağa çıkma yasağı var ve çok geç oldu.
Pero Venecia está en toque de queda. Ya es tarde.
" Sokağa çıkma yasağının başladığı...
El toque de queda será a las seis.
Saat 11'de sokağa çıkma yasağı olursa ne yaparız?
Y, por si fuera poco, nos obligan a cerrar a las 23 : 00h.
- Sokağa çıkma yasağı sona erdi mi?
- ¿ Ha terminado el toque de queda?
Saat 9.00'da sokağa çıkma yasağı başlayınca herkes tedirgin oluyor.
Mal. Con el toque de queda a las nueve y la gente está preocupada.
Sokağa çıkma yasağından önce bir ambülans göndereceğim.
Quiero enviar una ambulancia antes del toque de queda.
Bütün Yahudiler için dokuzdan sonra sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Se ha ordenado que ningún judío salga de su casa después de las nueve...
Yahudiler için yediden sonra sokağa çıkma yasağı kondu.
El toque de queda para los judíos se ha impuesto a las siete de la tarde.
Sokağa çıkma yasağı millet
Señoras y señores, toque de queda.
Ordunun emirleri gereğince sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir!
Por orden del ejército, queda declarado el toque de queda.
Bir kafe işletiyordum, sen de bilirsin sokağa çıkma yasağından dolayı kapalı tutmak zorundaydık.
Era gerente de un café, ya sabe cómo es. Abres, cierras, el toque de queda...
Sokağa çıkma yasağı başladı.
El toque de queda ya ha comenzado.
Sokağa çıkma yasağı.
¿ Qué fue eso?
Chabon dönmüş. Sokağa çıkma yasağından önce onu görmeliyim.
Debo verlo antes del toque de queda.
Ama sokağa çıkma yasağı birkaç dakika içinde başlayacak.
Pero el toque de queda empieza en unos minutos. Permítame.
Herkes geri dönsün. Sokağa çıkma yasağı üç dakika içinde başlayacak.
El toque de queda es en 30 minutos.
Sokağa çıkma yasağına az kaldı.
Casi es el toque de queda.
Sokağa çıkma yasağı başlamak üzere. İyi uykular. Yasağa 15 dakika kaldı.
Las luces se apagarán dentro de quince minutos.
Sokağa çıkma yasağı için - yaklaşık beş dakika kaldı.
Quedan cinco minutos para que se apaguen las luces.
Sokağa çıkma yasağı - son bir dakika.
- Las luces se van a apagar.
Sokağa çıkma yasağı akşam 9'dan sabah güneş doğana kadar olacak.
El toque de queda será desde las 9 : 00 p. m. hasta el amanecer.
İkinci sebep Almanların sürekli olarak sokağa çıkma yasağı uygulamasıydı.
Mi segunda razón era que los alemanes imponían siempre toques de queda.
Sokağa çıkma yasağı başlayacak ve geçiş iznin yok.
Es hora del toque de queda y no tienes permiso.
Sokağa çıkma yasağı var.
Ha infringido el toque de queda.
Eğer işbirliğine yanaşmayacaksanız sokağa çıkma yasağı uygulayacağız.
Si no cooperan, tendremos que declarar un toque de queda.
Yağmacılar, Konfederasyon sempatizanları, sokağa çıkma yasağı ihlal kişiler... Veya yasadışı silah taşıyan ya da başka herhangi insanlar Birliği düşman inanılan Yakalama üzerine, idam edilecek,
Firmado : el oficial encargado del mando, Mayor Charles Ballard. Ejército de la Unión, Fuerte Chaco, Nuevo Méjico.
Sokağa çıkma yasağı başladı.
Hay toque de queda.
Ne olursa olsun, sokağa çıkma yasağını unutma.
Regrese antes de las 8, Sr. Heym.
" Sokağa çıkma yasağı tam 7.00'de başlıyor.
El toque de queda comienza a las 7 en punto.
Sokağa çıkma yasağı saatiydi.
Había toque de queda.